İslam toplumu olarak, kendimize Allah ın indirdiği Kur’an anlayışından uzak öyle bir din yarattık ki, şimdide işin içinden çıkmak pek mümkün görülmüyor. Hak ile batıl birbirine karışmış ve batılı haktan ayırmak neredeyse imkânsız olmuş. ÇÜNKÜ BATIL GÜCÜNÜ KORUYABİLMEK İÇİN, HAK OLAN KUR’AN IN ÖNÜNE GEÇMİŞ ve sinsice batıl düşüncelerini gizliyor ve fark edilmemek adına, ne varsa yapıyor. İslam ı yaşarken, günümüzde yapılan çok büyük yanlışımıza bir örnek vermek istiyorum.
“İSLÂM DÜNYASINDA “EHL-İ KUR’ÂN” VE “KUR’ÂNİYYÛN” OLARAK BİLİNEN BU EKOL XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ORTAYA ÇIKMIŞTIR. SÜNNETİ TAMAMEN REDDEDEREK SADECE KUR’AN’I BENİMSEME ANLAYIŞI İLK DEFA II. (VIII.) YÜZYILDA TARTIŞMA KONUSU OLMUŞ VE GÜNÜMÜZE KADAR VARLIĞINI SÜRDÜRMÜŞTÜR."
Bu düşünce, ne yazık ki bizleri İslam dininde böldü, parçaladı ve Kur’an dan uzaklaştırdı. Daha açıkçası İslam toplumu olarak, bu yanlış düşüncenin etkisiyle tek yumruk olamadık. Gelin birlikte Kur’an ışığında bu sözler üzerinde düşünelim. İlk cümlede, Ehli Kur’an düşüncesinin yanlışlığından bahsediyor. Peki, Ehli Kur’an yani Kur’an Ehli ne demek? İlginçtir rivayet hadisleri, hiç araştırmadan düşünmeden Kur’an süzgecinden geçirmeden kabul edenlerin kitaplarında bile, EHLİ KURAN KELİMESİNİN ANLAMININ, ALLAH EHLİ, YANİ ONUN KİTABINA SARILAN ANLAMINA GELDİĞİ YAZIYOR. Fakat yaptıkları yanlışlar ortaya çıkmasın diye, bu kelimenin anlamını açıklarken de, bakın nasıl devam ediyor bir kısmı bu kelimeyi açıklarken. “KUR’AN EHLİ DEMEK, KUR’AN’I EZBERLEYEN HAFIZLAR DEMEKTİR." Çok ilginç değil mi, anlamını bile bilmeye gerek yok, ezberle Kur’an Ehli olursun. İşte bizlerin İslam, Kur’an anlayışı.
ÖNCE ŞUNU HATIRLATMAK İSTERİM. BEN MÜSLÜMANIM DİYEN HERKES, KUR’AN EHLİ OLMASI GEREKİR. Gelelim Kur’an Ehli adını verdikleri kişilerin, yanlış yaptığını söyledikleri konuya. Bu kişiler SÜNNETİ TAMAMEN REDDEDEREK, SADECE KUR’AN I BENİMSİYORLARMIŞ. Peki, sünnet diye bahsedilen konular neler? Bunu da onların kaleminden yazmak istiyorum.
“İslam dininde Hz. Muhammed'in farz olarak tanımlanan KUR'AN EMİRLERİ DIŞINDAKİ DAVRANIŞLARI ve herhangi bir konuda söylemiş olduğuna inanılan söz (kavli sünnet, hadis), fiil (eylem) ve takrirlerine verilen addır.”
Lütfen bu sözlerin üzerinde dikkatle düşünelim. Hz. Muhammed, bildiğiniz gibi ayetlerle sabit, Enam 19. ayetinde ne diyordu? “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” Ahkaf 9. ayetinde de, “BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” Ankebut 18. ayetinde de, “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” Bunca açık ayetlerden sonra, hala bizler Allah ın yanında, Elçisinin de din adına Allah ın vermediği bir hüküm verip, bunlarda dinin emri, Allah ın sünnetinin yanında bunlarda benim sünnetimdir der mi? Önce şunu hatırlatmak isterim. Hadis, Allah ın Elçisine ait olduğu iddia edilen ve bu sözleri nakledenlerin sözleridir. Yani hadisler ikinci, üçüncü şahısların nakilleridir ki, bu sözlerin değişme, tahrif edilme riski her zaman yüksektir. Onun için bu hadislere başlarken, bir rivayet göre diye başlanır. Bir Müslüman a düşen, bu rivayetleri Kur’an süzgecinden geçirmek olmalıdır. Sünnet ise Allah ın Elçisinin ve bizlerin Kur’an ı hayatına geçirdiği yaşam şeklidir. Yani Sünnet izlenen yol yöntemdir. Onun için biz Müslümanların ve Elçisin izlediği tek bir sünnet vardır ki, oda Allah ın sünneti Kur’an dır. Yoksa Kur’an da olmayan bir yaşam şekli değildir.
Allah ın Elçisi ümmetine Kur’an ile hükmetme emri aldıysa, bu emrin dışına çıkıp Kur’an da bahsedilmeyen, uyulması gereken kanun ve kurallar koyup, bunlara da uymanız gerekir, yoksa gerçek Müslüman olamazsınız demiş olacağına nasıl inanırız? Bu kadar mı Kur’an dan uzaklaştık? Hz. Muhammed in Allah ın Kur’an da emretmediği hiçbir konuyu, sözü, bunlarda dinin emridir demeyeceğine apaçık kanıt varken, buna nasıl inanırız. Hatırlatmak istiyorum ayeti.
“EĞER O RESUL, BİZİM ADIMIZA BİRTAKIM SÖZLER UYDURSAYDI, ONU ELİMİZLE YAKALAR, SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESERDİK.” (Hakka 44, 45, 46)
Bu kadar açık ve net ayet gözümüzün önünde dururken, bu ve benzeri onlarca ayetin üstünü örtüp, görmezden gelip, sırf atalarımızın inancını yaşayabilmek adına, emin olamayacağımız sözleri, Allah ın Resulü söylemiş gibi inanırsak, bizler hem Allah ın dininden uzaklaşmış, hem de Allah ın Resulüne de iftira atmış oluruz. BU YANLIŞI KİTAP EHLİ YAPTIĞI İÇİN, ALLAH KUR'AN DA BU KONUDA BİZLERİ BİRÇOK AYETİNDE UYARIYOR Kİ, BİZLERDE TEKRAR ETMEYELİM. Hatırlatmak isterim. Allah Kur’an da bizlerin, yalnız Kur’an ın ipine sarılmamızı emreder. Hatta Kur’an ın sınırlarını aşmamızı da yasaklar. Zuhruf suresi 21. ayetinde müşrik kitap Ehlinin, yalnız Allah ın kitabıyla yetinmedikleri, batılı din yaşadıkları için, bakın Allah nasıl uyarıyor onları. “YOKSA BUNDAN ÖNCE ONLARA, BİR KİTAP VERDİK DE, ONA MI TUTUNUYORLAR! “ Demek ki onlarında Allah katından gelmeyen inançlarına karşılık Allah, o söylediklerini yoksa biz katımızdan mı gönderdikte sayıp duruyorlar sana diyor. DEMEK Kİ ALLAH KATINDA DİN ADINA DELİL VE KANIT ALLAH IN KELAMIDIR, YANİ YALNIZ KUR’AN DIR. Sizlere bazı ayetler hatırlatmak istiyorum. Sizce bu ayetlerde Allah bizlere, YALNIZ KUR’AN EHLİ Mİ OLUN DİYOR, YOKSA ELÇİMDE BENİM DIŞINDA DİNE HÜKÜMLER KOYACAK, ONUN SÜNNETİNE DEMİ UYUN DİYOR?
Ali İmran 78: Onlardan bir grup var ki, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR VE ALLAH'TAN OLMADIĞI HALDE, “BU, ALLAH KATINDANDIR!” derler, böylece bile bile Allah hakkında yalanlar uydururlar. (Bayraktar Bayraklı)
Yunus 15: Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman bize kavuşmayı ummayanlar, “Bundan başka bir Kur'ân getir veya bunu değiştir” dediler. De ki: “ONU KENDİLİĞİMDEN DEĞİŞTİREMEM. BEN ANCAK BANA VAHYOLUNANA UYARIM. Doğrusu, Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım.” (Bayraktar Bayraklı)
Enam 19: De ki: “TANIKLIK BAKIMINDAN HANGİ ŞEY DAHA BÜYÜKTÜR?” DE Kİ: “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH TANIKTIR. BU KUR'ÂN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM. Siz gerçekten Allah'ın yanında başka ilâhların bulunduğuna tanıklık ediyor musunuz?” De ki: “Ben buna tanıklık etmiyorum.” De ki: “O sadece tek bir tanrıdır ve ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.” (Bayraktar Bayraklı)
Yalnız Kur’an Ehli olmayıp, kendisine Kur’an ın yanında, Allah ın Resulünün de sünneti adı verdikleri rivayetlere, sorgusuzca inanan kardeşlerimizin, bu ayetler üzerinde tekrar düşünmelerini rica ediyorum. Ali İmran 78. ayetinde bakın Allah Kur’an da bahsedilmeyen, ya da daha geniş alalım konuyu, Allah ın gönderdiği kitaplarda olmadığı halde, insanlar kitaptan sansın diye dilleriyle eğip bükerek karşısındaki insanları aldatmak için sözleri çarpıtırlar ve ALLAH KATINDAN OLMADIĞI HALDE, BU ALLAH KATINDANDIR YADA DİNİN EMRİDİR DERLER DİYOR. Çok daha dikkat çekici olanı ise, bunu söyleyenlerin ALLAH HAKKINDA, YALAN UYDURDUKLARINI BİLDİRİYOR. Bu durumda Allah ın bizlere gönderdiği Kur’an için, her bilgi Kur’an da yoktur, orada olmayan konularda da Allah ın Resulünün hükümleri, onun sünneti vardır uymamız gerekir nasıl deriz? BUNU SÖYLEYEN VE İNANANLAR ALLAH A VE RESULÜNE İFTİRA ATIYOR DEMEKTİR, HATIRLATIRIM.
Yine Yunus suresi 15. ayetinde, Kitap Ehli kendi batıl inançlarını Kur’an da göremediklerinde, bazı konularını Allah ın Resulünün değiştirmesini istiyorlar. Peki, bunu söyleyenlere Allah ın Resulü ne cevap veriyor? İşte bizlerin ders alacağı bir cevap. Tabi ders almak isteyenlere. “ONU KENDİLİĞİMDEN DEĞİŞTİREMEM. BEN ANCAK BANA VAHYOLUNANA UYARIM.” Demek ki Allah ın Resulünün çok açık, EHLİ KURAN OLDUĞU ANLAŞILIYOR ve diyor ki ben ancak bana vahyedilen Kur’an a uyarım. Ama günümüzde birileri yalnız Kur’an ile yetinmiyor, tıpkı yoldan sapmış Kitap Ehli gibi. Kur’an açık ve detaylı kabul edilmediği için, emin olunması mümkün olmayan sözleri/hadisleri Allah ın Resulünün üzerinden delillendirip, kanıtlamaya çalışıyorlar.
Enam suresi 19. ayet son noktayı koyuyor ve Allah Elçisine, bakın tanık olarak neyi gösteriyor. “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH TANIKTIR” Sizlere sormak istiyorum, bizim ile Allah ın arasında, mahşer günü Elçisi hangi konuda tanıklık yapacaktı? ELBETTE KUR’AN IN TEBLİĞİ İLE İLGİLİ. Ayetin devamında da bunu onaylıyor ve bakın ne diyor. “BU KUR'ÂN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM” Sizce Allah ın Resulü, Allah ı tanık gösterip, tüm ümmetini Kur’an ile uyardığını söyledikten sonra, Kur’an ın dışına çıkarak, bunlarda Kur’an da bahsedilmeyen benim sünnetim, kural ve hükümlerimdir der mi? ALLAH AŞKINA, BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN, BUNCA AYETLERDEN SONRA, NASIL OLURDA EMİN OLAMAYACAĞIMIZ SÖZLERİ, ALLAH IN RESULÜ SÖYLEMİŞ DİYEREK, KENDİMİZİ ateşe atarız. Bu kadar mı gözlerimiz ve kulaklarımız perdeli, kalplerimiz mühürlü.
Son olarak din kardeşlerime, tekrar hatırlatmak istiyorum. İslam a inandığını söyleyen her Müslüman, yalnız EHLİ KURAN olmalıdır. Onun yanına başka kaynaklar koyarak Allah ın Resulünü dinde, Allah ın din ortağı yapanlar, mahşer günü şahit olarak Allah ın Resulü çağrıldığında, çok ama çok üzülenlerin safında olacağını Allah, Kur’an da söylüyor. Dilerim cümlemiz batıl ve hurafeden uzak, yalnız KUR’AN EHLİ olan, Allah ın halis azınlık kullarından oluruz.
Enam 150: De ki: “Haydi, ALLAH ŞUNU HARAM KILDI” DİYE TANIKLIK YAPACAK ŞAHİTLERİNİZİ GETİRİN. ONLAR ŞAHİTLİK ETSELER DE SEN ONLARLA BERABER ŞAHİTLİK ETME. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların arzularına uyma. ONLAR RABLERİNE, BAŞKA ŞEYLERİ DENK TUTUYORLAR. (Diyanet meali)
Kasas 75: HER ÜMMETTEN BİR TANIK ÇIKARIR VE “KESİN DELİLİNİZİ ORTAYA KOYUNUZ” DERİZ. O ZAMAN, GERÇEĞİN ALLAH'A AİT OLDUĞUNU, UYDURDUKLARININ KENDİLERİNİ BIRAKIP KAÇTIĞINI ANLARLAR. (bayraktar Bayraklı)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/