Bugünkü yazımın konusu, İslam toplumlarında çok önemsenen ve Kur’an ı açıklayan, anlatan hatta anlamı kapalı olan sözleri, ayetleri anlaşılır hale getirdiğini iddia ettikleri TEFSİR kitapları üzerine olacak. Sizce Kur'an ın, tefsire ihtiyacı var mıdır? Haşa Allah, kullarının anlayacağı şekliyle bir rehber göndermedide, onu yaratılmış beşeri kişiler mi anlaşılır hale getirdi, ne dersiniz? Kur’an tefsirlerini yazanlara Müfessir deniyor. Peki, Müfessir ne anlama geliyor. “Anlaşılması zor veya kısa bir metni ya da meseleyi açıklayıp, manasını anlaşılır hâle getiren, tefsir eden.”Anlamına geliyor. Şimdide tefsir kelimesinin ne anlama geldiğine bakalım.
“Kuran'ın surelerini açıklayarak, GÖRÜŞLER İLERİ SÜRME ve bunları yazma, YORUMLAMA. Kuran'ın surelerini AÇIKLAYAN yapıt.”
“Tefsir, kelimesi KAPALI OLAN BİR SÖZÜ AÇIKLAMAK, ANLAŞILIR HALE GETİRMEK demektir.”
Kur’an tefsirinin ne anlama geldiği, bu sözlerle anlatılıyor. SİZCE KUR’AN IN MUHKEM AYETLERİ, ANLAŞILMASI İÇİN, BEŞERİ BİR AÇIKLAMAYA/TEFSİRE MUHTAÇ MIDIR? Önce bu soruya, nefsimizde doğru cevabı bulmalıyız. Değerli din kardeşlerim, sizlere sormak isterim, Allah elçisi kanalıyla gönderdiği Kur’an ı, bizlerin anlayacağı şekliyle göndermedi de, Elçisinin bile sağlığında cesaret edip yapmadığını, yani Kur’an ın tefsirini yazmaya kalkmadığını, birilerinin mi aklına geldi de, yazma cesaretini gösterdi? Neden sormuyoruz bu soruyu, madem Kur’an da anlaşılmayan, anlamı kapalı sorumlu olduğumuz muhkem ayetler var, Allah ın elçisi neden sağlığında onları açık hale dönüştürmedi ve bu şekliyle kayda aldırmadı? Allah neden hepimizin anlayabileceği şekliyle ayetlerini göndermesin ve bu kitaptan tüm kullarını sorumlu tutsun? Bu soruları sormadığımız ve Kur’an dan doğru cevaplarını aramadığımız içindir ki, bugün İslam toplumları KUR’AN DAN UZAKLAŞTI VE İSLAM DİNİ BÖLÜNDÜKÇE BÖLÜNDÜ.
HATIRLATMAK İSTERİM, KUR’AN IN AÇIK VE ANLAŞILIR OLMADIĞINA İNANIRSANIZ, KUR’ANI YÜKSEK BİR YERE ASAR, SAYGINIZI BU ŞEKİLDE GÖSTERİRSİNİZ. BÖYLE BİR HATAYI YAPINCA DA, BİZLERE REHBER OLSUN DİYE DE KUR’AN YERİNE, BEŞERİN DÜŞÜNCELERİNDEN, YORUMLARINDAN OLUŞAN, TEFSİR KİTAPLARINI ALIRIZ. SONUÇ ORTADA.
Kur’an ın MUHKEM yani, dinin anası temeli olan ayetler, açık anlaşılır ve Kur’an tarafından bizzat açıklanmış, izah edilmiştir, bunu söyleyen Kur’an ın bizzat kendisidir. Bakın muhkem ayetler diyorum. Çünkü Kur’an da Müteşabih ayetlerde vardır ki, bunlar dinin anası olmayan, yani bizlerin ibadetlerimizde ve inancımızı yaşarken, sorumlu olmadığımız ayetlerdir. Bunların anlamları zamanla anlaşılacak ve ne anlatmak istedikleri, ÂLİMLERİN ARAŞTIRMALARI neticesinde ortaya çıkacaktır. Böylece Kur’an ın her çağda, Allah katından geldiği çok daha iyi anlaşılacak ve iman edenlerin imanlarına güç katacaktır. Şöyle düşünün lütfen, Allah anlamını bilemeyeceğimiz bir hükümden, ayetten bizleri hiç sorumlu tutar mı? Lütfen biraz düşünelim. Bizim konumuz, Yaradan ın açık, anlaşılır ve nice örneklerle izah edildiğini söylediği, bizlerin sorumlu olduğumuz, MUHKEM ayetlerdir.
Kur’an ın MUHKEM ayetlerinin içinde, anlaşılamayan ayetlerin olduğunu söylemek Kur’an a iftiradır, Allah ın adaletine, Kelamına saygısızlıktır. Allah sakın veliler, efendiler edinmeyin, sizlerin veliniz benim, sizlere rehber olsun, kimseye muhtaç olmayasınız diye, yemin olsun ki Kur’an ı detaylı açıklayıp kolaylaştırarak gönderdim, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyecek, birileri de çıkıp, Kur’an ın sorumlu olduğumuz MUHKEM ayetlerinin bir kısmı herkes tarafından anlaşılmaz, anlamı kapalı ve beşeri açıklanmaya mutlaka muhtaçtır diyenlere de bizler inanacağız, öylemi dostlar. Buna inandığımızda, ALLAH IN BİZLERE HÂŞÂ AÇIKLAYAMADIĞINI, YARATILMIŞ BİR BEŞER AÇIKLAMIŞ VE AÇIĞA ÇIKARMIŞ OLDUĞUNA İNANMIŞ OLURUZ. Buna inanırsak kendimize Allah ın yanında, küçük ilahlar edinmiş oluruz, hatırlatırım.
Peygamberimizin yaşadığı dönemde asla, Kur’an ın ayetlerini açıkladığını söyledikleri, hiçbir kitap yazılmamış, toplum böyle kitaplara yönlendirilmemiştir. Bunu söylediğimizde, evet peygamberimizin döneminde yazılmamış, çünkü o dönemde peygamberimiz vardı, bir sorun olduğunda ona danışılırdı diyecek kadar Kur’an dan uzak, zorlama bir açıklama yapılmaktadır. Bu zihniyet, peygamberimizin ve KUR’AN IN, tüm âleme ve gelecekte ki tüm zamana indirildiğini hatırlamıyorlar galiba. Yoksa işlerine mi gelmiyor.
Sormak isterim, bu düşüncede olanlara. Allah ın elçisi sağlığında, benden sonra bazı ayetleri ümmetim anlayamaya bilir, onun için anlamları okunduğunda anlaşılamayan ayetleri, açıklayarak Kur’an a geçirelim diye düşünemedi mi? Hatta peygamberimizin en yakınları, ashabı, dört halife, kendi dönemlerinde, Kur’an ı açıkladıklarını iddia ettikleri, TEFSİRLER yazdırmadı da, aradan geçen neredeyse 250 yıl sonra, birilerinin aklına gelerek mi Kur’an ın daha iyi anlaşılması adına, TEFSİR kitapları yazıldı?
Bizlerin en büyük hatası sorgulamadan, düşünmeden her söylenene inanmak olmuştur. Değerli din kardeşlerim, TEFSİR Kur’an değildir bunu lütfen unutmayalım. TEFSİR KİTABI YAZAN KİŞİNİN, KUR’AN DAN ANLADIKLARI VE KENDİ DÜŞÜNCELERİ IŞIĞINDA YORUMLAMALARIDIR. Bunu yaparken o kişinin psikolojik hali, bilinçaltına yerleşen geleneksel inançlarının etkisi, dönemin ilmi kaynakları, rivayet bilgilerinin kendisinde ne derece etkili oluşu çok önemlidir. Hatta bu bilgilerin içine sonradan ilave edilmiş, fitne ve art niyetli kişilerin ilaveler yapabileceğini de unutmayalım.
Bizler eğer Kur’an tefsirini, Kur’an ayarında görürsek, büyük yanılgılara düşeriz. TEFSİR TEKRAR SÖYLÜYORUM, KİTABI YAZAN KİŞİNİN, AYETLERDEN NE ANLADIĞIDIR, KENDİ YORUMLARIDIR. Eğer bizler Kur’an a müracaat etmeden, bu kitapları okuyorsak ve her yazılanları doğru kabul ediyorsak, kitabı yazan yazarın yapabileceği yanlışları dinin emri zannedebiliriz, böylece bizlerde aynı hataları yapmış oluruz. MUHKEM AYETLER YORUMA AÇIK AYETLER DEĞİLDİR. Okumamız gereken kitap, Kur’an ın birebir tercümesi, yani MEALİ olmalıdır. Mealin, tercümenin Kur’an olmadığını söyleyenler, bizleri Allah ın gerçeklerinden uzaklaştırmaya çalışan, toplumu tedirgin ederek, kendilerine muhtaç bırakmaya çaba harcayanlardır. Onlara itibar etmeyelim ve bu gerçeği lütfen unutmayalım. KUR'AN TERCÜMESİNE İTİRAZ EDİP KUR'AN DEĞİLDİR DİYENLER, HER NE HİKMETSE ÇOK GÜVENDİĞİ VE KUR'AN I AÇIKLADIĞINI İDDİA ETTİKLERİ HADİSLERİN HEPSİDE ARAPÇA OLDUĞU HALDE, TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ ŞEKLİNE HİÇ İTİRAZ ETMEZLER VE TOPLUMA TÜRKÇE HADİS TEBLİĞ ETMEKTE BİR SAKINCA GÖRMEZLER. NE YAZIK Kİ BİZLER ALLAH IN VAHYİNE, İŞTE BÖYLE SAYGISIZCA YAKLAŞIYORUZ.
Ne yazık ki apaçık anlaşılan ayetler, farklı yorumlandığı içindir ki, aynı ayetten inanılmaz farklı anlamlar çıkartılmaktadır. Düşüne biliyor musunuz, beşerin yazdığı farklı ilimlerde onca kitaplar, başka dillere tercüme edilirken, asla farklı anlamlar verilmeden tercüme edildiği ve herkes tarafından yararlanıldığı halde, Kur’an ı kendi inanç ve çıkarları adına kullanmak isteyenler, farklı yorumlamakta bir sakınca görmemektedirler.
MUHKEM KELİMESİNİN ANLAMI AÇIK, ANLAŞILAN VE YORUM GEREKTİRMEYEN ANLAMINDADIR. Ama bizler muhkem ayetler üzerinde, öyle yorumlar yapıyor ve tefsirlerde öyle anlamlar verenlere inanıyoruz ki, ayetin anlamı kayboluyor, farklı anlamlara dönüşüyor. Kur’an da aynı konularda var olan ayetlerle, anlamları çelişiyor. Onun içindir ki bizler önce Kur’an ı anladığımız dilden, mealinden bir öğrenci misali Nahl suresi 98. ayetin gereklerini yerine getirerek okumalıyız ve Kur’an ın önerdiği gibi ayetler üzerinde DÜŞÜNMELİ, AKLIMIZI KULLANMALIYIZ. Elbette daha sonra farklı kitapları, tefsirleri okumalıyız, araştırmalıyız. Birbirimizden yararlanmalıyız. Çünkü hepimiz bir birimize muhtaç yaratıldık. İLK ÖNCE KUR’AN A MÜRACAAT ETTİĞİMİZ ZAMAN, BİZLERİ ASLA KANDIRAMAZLAR, ALDATAMAZLAR. Yanlış bilgileri fark edebilir ve dini kullananların tuzağına düşmeyiz. Adı üzerinde FURKAN, yani eğriyi doğrudan ayıran anlamındadır. BÖYLE BİR KİTAP, NASIL OLURDA BEŞERİ BİR AÇIKLAMAYA İHTİYAÇ DUYAR. Bizler Kur’an ı iyice okuyup anlayabilirsek, yanlış bilgiler bizleri etkilemeyecektir.
Kur’an ı herkes anlayamaz diyenler, bu sözler ile Allah a ve onun adaletine saygısızlık yapıyorlar demektir. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye hüküm verdiyse, bizlerin sorumlu olduğu MUHKEM ayetlerin anlaşılması zor ve açıklanmaya muhtaç olduğunu asla söyleyemeyiz ve söyleyenlere de inanamayız. Bakın Allah Kur’an için neler söylüyor.
Kamer 22: Andolsun biz, Kur’an’ı DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. Var mı düşünüp öğüt alan? (Diyanet meali)
Nur 34: Andolsun ki biz size (gerekeni) AÇIK AÇIK BİLDİREN ÂYETLER,sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvâya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. (Diyanet vakfı meali)
Araf 52: Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere AÇIKLADIĞIMIZ BİR KİTAP GETİRDİK. (Diyanet vakfı meali)
Nisa 174: Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden KESİN BİR DELİL GELDİ VE SİZE APAÇIK BİR NUR İNDİRDİK. (Diyanet vakfı meali)
Casiye 20: Bu (Kur'an) insanların kalp gözünü açan bir nur, KESİN BİLGİ EDİNMEK İSTEYEN BİR TOPLUM İÇİN DE HİDAYET VE RAHMETTİR. ( Elmalılı meali)
Araf 174: Hakka dönsünler diye işte ayetleri böylece AYRI AYRI AÇIKLIYORUZ. (Diyanet meali)
İsra 89: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. (Diyanet meali)
Bunlara benzer birçok ayet vardır ki, Allah bizlere yol gösteren ve sorumlu olduğumuz ayetlerin, açık bir şekilde, Kur’an da değişik örneklerle açıklandığını, izah edildiğini söylüyor. Ama birileri hala çıkarları için bizleri yönetebilmek adına, Allah ın ayetleri ile oynamaktan ve Kur'an ı herkes anlayamaz onu veli insanlar en doğru anlar diyerek, ALLAH KİTABIN İLMİNİ HERKEZE AÇMAZ, İŞİN DOĞASI BUNA MÜSAİT DEĞİL diyerek, kendimize Kur'an ı açıkalyan, anlatan veliler edinmemizi meşrulaştıracak yollar arıyoruz.
Değerli din kardeşlerim. Bizlerin görevi, önce Allah ın kelamıyla BİZZAT TANIŞMAK, onun bizlerden istediğini, aracısız direk Kur’an dan öğrenmek olmalıdır. Ondan sonrada istediğiniz tefsiri, kitabı okuyun, ama önce Kur’an ile MUTLAKA BİZLER BİZZAT TANIŞMALIYIZ VE ONUN NURUYLA AYDINLANMALIYIZ. Bunu yapan bir Müslüman, Allah ın ışığıyla aydınlanarak, GÖNÜL GÖZLERİYLE GERÇEKLERİ GÖRMEYE BAŞLAYACAKTIR.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK