Allah Kur’an'ı bizlere rehber, yol gösterici olsun diye indirdiğini söyler. Kur’an'ın tamamına iman etmediğimizde, gerçek iman etmemiş sayar. Bakara 84–85. ayetlerinde, geçmiş toplumların yerine getireceklerine dair, Allah' asöz verdiklerini ama sözlerinde durmadığının örneklerini verir ve bakın çok dikkat çekici bir uyarıda nasıl bulunur. " YOKSA SİZ, KİTABIN BİR BÖLÜMÜNE İNANIP DA, BİR BÖLÜMÜNÜ İNKÂR MI EDİYORSUNUZ? " Bugün bizlerde Allah'a, Kur’an'a iman ettik demekle, bir söz veriyoruz ve yalnız Kur’an'ın ipine sarılacağımızı, Allah tan başka VELİ, şefaatçiler edinmeyeceğimizi, hak olan Allah katından gelen Kur’an'ın tamamına ınandığımıza, yalnız Allah'a kulluk yapacağımız konusunda söz verdik demiş oluyoruz. Peki, bizler Kur’an'ın tüm ayetlerine bugün günümüzde iman ediyor muyuz? Konu biraz uzun, detaylı yazmak zorunda kaldım, lütfen sabırla okuyunuz.
ARAŞTIRACAĞIMIZ VE ÜZERİNDE DÜŞÜNECEĞİMİZ KONU, KUR’AN IN İÇİNDE NESİH EDİLMİŞ, YANİ HÜKMÜ KALDIRILMIŞ AYET VAR MIDIR? İslam'ı cemaat ve tarikat eksenli yaşayan kardeşlerimiz, ne yazık ki bugün birçok ayetlerin hükümlerinin, nesih edildiğine yani hükmünün kaldırıldığına inanıyor. İlginç olanı ise ayetlerin nesh edildiğini Kur'an dan değil, rivayet edilen hadislerden öğrenmemizdir. Buda demek tirki, rivayet edilen hadisler, Allah'ın ayetlerinin hükmünü kaldırabilme gücüne sahip. Sanırım bunun şirk olduğunu, hala fark edemedik. Allah tarafından, hükmü kaldırılan bir ayetin, Kur’an'a dâhil edilmesinin, Kur’an dan çıkartılmamasının mantığını, nasıl açıklayabiliriz? Madem ayetin hükmü daha sonra gelen bir ayetle kaldırıldı, artık bizleri ilgilendirmiyor, Allah'ın elçisi neden bu ayeti Kur’an dan çıkarmadı? Hükmü kalkan ve onun yerine gelen bir ayet, birlikte Kur’an da yer alırsa, toplumun kafasını karıştırmaz mı? Devletler bile bir kanunu kaldırıp, yenisini getirdiklerinde, asla eskisi ile birlikte bulundurmazlar. Nesih konusu Kur’an da geçer, ama nasıl, bakın Allah bu konuda ne diyor.
Bakara 106: BİZ, DAHA İYİSİNİ VEYA BENZERİNİ GETİRMEDİKÇE BİR ÂYETİ NESH EDİP ORTADAN KALDIRMAYIZ VEYA UNUTTURMAYIZ. ALLAH'IN HER ŞEYE GÜCÜ YETTİĞİNİ BİLMEZ MİSİN?
Biz bir ayeti nesih eder, yani hükmünü kaldırırsak, ondan daha iyisini getiririz diyor. Bu ayet üzerinde düşünelim şimdide. Acaba Allah Elçisine gönderdiği Kur’an içinde, daha sonra bir ayetin hükmünü kaldırıp, daha farklı bir hüküm vermiş olabilir mi? Eğer bunu kabul edersek, çok fazla bir zaman geçmediği halde, neden ilk önce daha hayırlısını, bizler için daha güzelini göndermedi, HÂŞÂ Rabbimiz, geleceği göremedi mi diye bir soru gelmez mi akla? Elbette bu mümkün değil. Allah geleceği bilir ve ona göre ayetlerini indirir. Peki, burada geçen hükmü kaldırılmış, nesih edilmiş ayetlerden kasıt, hangi ayetler olabilir. Elbette her şeyden nice örnekler verdiğini söyleyen Rabbimiz, onunda örneğini veriyor ve bakın ne diyor.
Maide 101: EY İMAN EDENLER! AÇIKLANDIĞI ZAMAN HOŞUNUZA GİTMEYECEK ŞEYLERİ SORMAYINIZ. EĞER KUR'ÂN İNDİRİLİRKEN ONLARI SORARSANIZ, SİZE AÇIKLANIR. AÇIKLAMADIĞINA GÖRE ALLAH ONLARI AFFETMİŞTİR. ZİRA ALLAH ÇOK BAĞIŞLAYICIDIR; YUMUŞAK DAVRANANDIR.
Yukarıdaki ayet, Kur’an'ın indirilme anındaki, Ehli kitap toplumunun tepkilerinden bahsediyor. Demek ki Kur’an ayetlerinin indirildiği zaman, bazı ayetler için, toplum içinde bir tedirginlik var. Peki, ne olabilir bunlar? Bu tedirginlik Ehli kitap toplumundan olduğu anlaşılıyor. Çünkü daha önceki Allah'ın gönderdiği kitaplarda, hükmü geçen konuların, Elçisine indirilen ayetlerde, daha farklı olduğunu ya da hükmünün kaldırıldığını görüyorlar. Bunu gören Ehli kitap, itiraz ediyor Elçiye. Allah da bunun açıklamasını yapıyor ve tedirgin olduğunuz konuları, Kur’an indirilmekteyken Elçime sorarsanız, sizlere nedeni açıklanır diyor. Daha sonra onlardan bahsetmeyin, aklınızdan silin. Çünkü Allah onların hükmünü nesih etti, yani hükmünü kaldırdı diye açıklama yapıyor. Allah ın, daha önce gönderdiği kitaplar arasında bazı hükümlerini kaldırmasının, farklı nedenleri olabilir. Bir kısmı toplumun geçirdiği teknolojik, bilim evrelerinden dolayı, bir kısmı da o günkü topluma verdiği ceza ya da mükâfatlar nedeniyle olabilir. Bunun doğrusunu Rabbimiz bilir. LÜTFEN DİKKAT. DEMEK Kİ NESİH KONUSU, KUR’AN İÇİNDE DEĞİL, DAHA ÖNCE GÖNDERİLMİŞ KİTAPLAR ARASINDA OLDUĞU, ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR. BİR İSTİSNASI VARDIR, ONUDA KUR'AN AÇIKLIYOR.
Konuyla ilgili bir örnek vermek gerekirse, Bakara 187. ayetinde, Allah tövbelerinizi kabul etti ve sizleri bağışladı. Artık oruç geceleri, eşinize yaklaşmak sizlere helal kılındı diye bir açıklama yapar. Bu ayetten de anlıyoruz ki, daha önceki ehli kitaba, oruç gecelerinde eşlerine yaklaşmaları haram kılınmış. Kur’an bu yasağın kaldırıldığını, nesih edildiğini açıklamıştır. Kur’an da nesih konusuna örnek gösterilen bir konuda, elçisi ile görüşmeden önce bir fakire sadaka verilmesini önce istemiş, daha sonrada bunu yapmadıkları için ikaz edip, BUNU YAPMAK ZOR GELDİ SİZLERE DEĞİL Mİ diyerek, çok önemli bir ders verip, hükmü kaldırmıştır. Kur'an da önce emir verilip, daha sonra kaldırılan yani nesh edilen yalnız bu ayettir. Bununda nedeni Elçisini gelişi güzel evine gidip rahatsız edenlere ders vermek adınadır. Bu konu çok açık bir şekilde bizlere Kur'an'da ayetler ile açıklamıştır. Tabi ki Allah biliyor, hayır yapmak, sadaka vermek onlara zor gelecek, ama toplum bununla deneniyor, imtihan ediliyor, anlayana dersler veriyor.
Sadaka verilmesini özellikle istemesinin nedeni de, Elçisine düşünmeden yapılan uzun ziyaretler rahatsız etmekte ama bunu ziyaretçilere söyleyememekteydi. Evine gelip ziyaret edenler, işleri bitince kalkmıyor ve bu durumdan Elçi kendi işleri ile meşgul olamıyordu. Allah ziyaret edenlerin sadaka verme şartını önce getirip, bu kargaşayı önlemiş, Elçisini gereksiz meşguliyetten kurtarmıştır ve rahatlatmıştır. Daha sonrada bu şartı kaldırmıştır. Lütfen dikkat, bu konu imanımız ve inancımızı ilgilendiren bir konu değildir. Buradan da şunu anlıyoruz, bir çok rivayetlerle topluma anlatılan hükmü kalkmış dedikleri hiç bir ayetin, hükmünün kaltığına dair bir bilgi yoktur Kur'an da. Eğer olsaydı, verdiğim örneklerde olduğu gibi, Allah açıklama yapardı. Allah'ın önce sadaka verin deyip, daha sonra hükmünü kaldırmasının bir başka nedeni de, ALLAH'IN ELÇİSİNİN YANINA, GERÇEKTEN DOĞRULARI ÖĞRENEBİLMEK İÇİN GİDİP GİTMEYENLE, BOŞ LAKIRDI YAPANLARI AYIRMIŞTIR. Böylece elçisini dinlendirerek, gerçeklerin arayışında olanla, olmayanda ortaya çıkmıştır. Kur’an da nesih olduğunu anlatmaya çalışan bir sitenin, verdiği örnek üzerine dikkatle düşünmenizi rica ediyorum. Bakın nesih edildiğini söylediği bir ayetten, nasıl bahsediyor. Konuyu bu örnek üzerinden birlikte inceleyelim ve üzerinde düşünelim. Sitede şunlar yazıyordu;
"MESELA, İÇKİ ÖNCE HARAM DEĞİLDİ. BİR AYET İNİP FAYDA VE ZARARINDAN BAHSEDİLMİŞ, ZARARI DAHA FAZLADIR DENİLEREK BIRAKILMASI İSTENMİŞ; FAKAT KESİN OLARAK HARAM EDİLMEMİŞTİ. DAHA SONRA KESİN OLARAK HARAM EDİLDİ. "
Sanırım hurafe itikatlarımıza delil olsun diye, öyle yanlış sözler söylüyoruz ki, akıl ve mantık kabul etmez. Yani içki, Allah'ın daha önce gönderdiği kitaplarda, Yahudi ve Hıristiyanlara serbest miydi? Farkında olmadan, bunu söylemiş olduklarının farkında bile değiller. İçki ve kumar daha önceki toplumlara da, Elçisine indirilen şeriatında da, asla önerilmeyen uzak durulması gereken, şeytan işi bir pislik olduğu bildirilmiştir. Bahsedilen ayetin, konuyla ilgili kısmını yazalım.
Bakara 219: SANA ŞARABI VE KUMARI SORARLAR. DE Kİ: "BU İKİSİNDE BÜYÜK BİR GÜNAH VARDIR; İNSANLAR İÇİN ÇIKARLAR DA VARDIR. AMA ONLARIN KÖTÜLÜĞÜ YARARLARINDAN ÇOK DAHA BÜYÜKTÜR……..
Ayete baktığımızda, içkinin ve kumarın bizleri kötülüğe götüreceğini, geçici olarak hoş gürünse bile, zararının fazla olduğundan, uzak durulmasını emrediyor Rabbimiz. Dikkat ederseniz, içki ve kumarın bizleri günaha sokacağından bahsediliyor ama özellikle, bugün söyledikleri gibi HARAM KELİMESİNİ ALLAH KULLANMIYOR ayetinde. Günah kelimesi, günah işlemeye meyilli herhangi bir kötü davranış anlamındadır. Elbette bununda nedenini, Kur’an bütünlüğünde dikkatle düşünmeliyiz. Günahta ısrar insanı harama yönlendirir diye anlamalıyız. Şimdi vereceğim örnek, yukarıda verdiğim ayeti nesih ettiği, yani hükmünü kaldırdığı söyleniyor.
Maide 91: ŞEYTAN, İÇKİ VE KUMAR YOLUYLA ARANIZA YALNIZCA DÜŞMANLIK VE KİN SOKMAK, (DAHASI), SİZİ ALLAH’I HATIRLAMAKTAN VE [SALÂT]TAN (İBADETTEN) ALIKOYMAK İSTER. (ARTIK BUNLARDAN) VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ?
Bu ayette Rabbimiz ne anlatıyor? Şeytan içki ve kumarla aranıza kin ve nefret sokar, Allah'ı anmaktan alıkoyar diyor ve ayetin sonunda bakın üzerinde dikkatle düşünmemiz gereken ikazını, tavsiyesini yapıyor bizlere. (ARTIK VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ? ) Bu ayetin bir ayet öncesinde de yine, Allah çok güzel tavsiyelerde bulunuyor ve içkinin, kumarın bizlere neler getireceğini söylüyor.
Maide 90: EY İMAN EDENLER! ŞARAP, KUMAR, DİKİLİ TAŞLAR (PUTLAR), FAL VE ŞANS OKLARI BİRER ŞEYTAN İŞİ PİSLİKTİR; BUNLARDAN UZAK DURUN Kİ KURTULUŞA ERESİNİZ.
Dikkat ederseniz bu ayette de bizleri uyarıyor, içki ve kumarın bizleri şeytana yaklaştıracağını, onun pisliğinde sürüneceğimizi hatırlatıyor. Bunlardan uzak kalanların ise kurtuluşa ereceği, doğru yolda gideceği örneğini veriyor. İŞTE KUR’AN BÖYLE GÜZEL TAVSİYELERLE, BİZLERİ EN DOĞRUYA YÖNLENDİRİYOR, TABİ ANLAYANA. BU KONUYLA İLGİLİ HİÇ BİR AYET NESH EDİLMEMİŞ, HEPSİ BİZLERİN DİKKATİNİ ÇEKEN VE UYARAN AYETLERDİR. Hatırlayınız Allah, birden fazla eşle evlenenleride uyarmış ve ne kadar isterseniz isteyin, eşleriniz arasında adaleti sağlayamazsınız demiştir. Allah tavsiyesini de yaparak, onun için tek eşle evlenin diyede bizleri uyarmıştır. Bu uyarıyı nefislerinin işine gelmeyenler görmezden gelerek, Allah'ın diğer konularda tavsiye etmediklerine kendi nefislerinde, ayetin hükmü kalmıştır yada, HARAM demeleri, çok düşündürücüdür.
Değerli din kardeşlerim. Kur’an'ı rivayet ve sanı bilgilerle anlamaya kalkarsak, dinden uzaklaşırız hatırlatırım. Güzelim Kur’an'ın nurundan da uzak kalırız. Allah bu ayetlerde bizlerin içki ve kumardan uzak kalmamızın önemini anlatıyor. Asla bir ayet diğerinin hükmünü kaldırmıyor, tam aksine birbirini tamamlıyor, açıklıyor konuyu çok daha güzel ve anlaşılır hale getirerek pekiştiriyor. Allah bu ayetlerde, içkiden ve kumardan uzak kalmamız için, çok önemli TAVSİYELERDE BULUNUYOR. Lütfen dikkat, Kur’an'ın birçok yerinde bazı konularda kullandığı HARAM sözcüğünü, özellikle bu ayetlerde bu konularda kullanmıyor günah, kötülük, bizlere zarar veren şeyler olduğunu belirtiyor. Peki, neden olabilir sizce?
Elbette bu sözlerimi doğru anlamalıyız. Belki haram sözünü Allah, özellikle kullanmamıştır ama günahta, kötü davranışta ısrar ederek, HARAMIN kapısını aralamış olabileceğimiz gerçeğini unutmamalıyız. İçki ve kumar her türlü kötülüğün kapısını açan bir unsurdur. Allah'ın bu şefkatini, bağışlayıcılığını kötüye kullanmadan, içki ve kumardan uzak durmalıyız. Allah yarattığı kullarının, ZAYIF İRADELİ OLDUĞUNU ve nefsine yenilebileceğini çok iyi biliyor. Hatırlayınız Allah Kur’an için ne demişti? Kamer 17: Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? Demek ki Kur’an bizlere öğüt veren, doğruyla eğriyi açıkça önümüze seren, bir rehber kitap olduğu için uyarıcı, yol gösterici görevini yapıyor. ÖZELLİKLE İÇKİ VE KUMAR KONUSUNDA, HARAM SÖZÜNÜ KULLANMAYARAK DA, BİZ KULLARINA RABBİMİZ ŞEFKATİNİ, RAHMETİNİ GÖSTERİYOR. Çünkü Allah'ın bizzat HARAM kelimesini kullandığı günahlar, AFFI ÇOK ZOR, BÜYÜK GÜNAHLARDIR. Buradan da anlıyoruz ki içki ve kumar illetinden, Allah adeta bir terapiyle, eğitimle bizlerin uzaklaşmasını istiyor. Yine içki konusunda, Allah bizleri uyardığı bir ayetini daha hatırlatmak istiyorum. Ne yazık ki bu ayetinde hükmünün kalktığını, yani nesih edildiği söylenmektedir.
Nisa 43: EY İMAN EDENLER! SARHOŞ İKEN NE SÖYLEDİĞİNİZİ BİLİNCEYE KADAR, BİR DE -YOLCU OLMANIZ DURUMU MÜSTESNA- CÜNÜP İKEN YIKANINCAYA KADAR NAMAZA YAKLAŞMAYIN……
Bu ayeti de okuduğunuzda, konuyla ilgili tüm ayetlerin, çok farklı bilgiler verdiğini, bizleri ayrı ayrı konularda ikaz ettiğini anlıyoruz. Bu ayette de Rabbimiz, nefsine yenik düşerek içki kullanmış kullarını bakın nasıl uyarıyor. Sizlere içkiden uzak durun, sizleri günaha sokacak en büyük düşman içkidir diye uyarmıştım. Ama bazı kullarım nefsine ne yazık ki yenik düşüyor. Huzuruma namaza dururken, SAKIN KENDİNİZİ BİLMEYECEK DURUMDA, İÇKİLİ BİR ŞEKİLDE DURMAYINIZ DİYOR ve bizlerin dikkatini çekiyor, ikaz ediyor. Peki neden böyle bir yöntem kullanıyor olabilir Allah? Bunu ne yazık ki anlamak istemiyoruz. Allah kullarını asla terk etmiyor ve kendisinden uzaklaştırmıyor. Namaz Allah ile kulu arasında bir irtibattır, sohbet kapısıdır. Bu irtibatın kesilmesini Allah asla istemiyor. Kulum nefsine yenik düşüp içki içmiş olabilir, onu tamamen dışlamak, şeytanın kucağına atmak yerine, öneri ve tavsiyelerle İslam dairesi içinde, huzurunda tutmaya çalışıyor. NE YAZIK Kİ BİZLER BU GERÇEĞİ HİÇ ANLAYAMADIK VE NEFSİNE YENİK DÜŞEN KARDEŞLERİMİZİ DIŞLADIK, KENDİMİZDEN UZAKLAŞTIRDIK, ÖTEKİLEŞTİRDİK. Dikkat ederseniz içki konusunda ki tüm ayetler, çok farklı konuları ele almış ve açıklamalar yapmıştır. Hiç birisi nesh edilmemiş, hükmü kaldırılmamıştır. Bizlere düşen, hiçbir etki altında kalmadan, nefsimizin etkisiyle dine ilaveler yapmadan Allah'ın ikazlarını, uyarılarını, tavsiyelerini doğru anlamak olmalıdır.
Ne yazık ki buna benzer onlarca ayetin, hükmünün kalktığını söyleyerek, Kur’an'ı bütünlüğünden ayırdık. Bütününden ayırdığımız içinde, onu gereği gibi anlayamadık. Allah Kur’an'ın sınırlarını aşmayın diye bizleri ikaz eder. Buradan da anlıyoruz ki, KUR’AN'IN BİR SINIRI VARDIR. Onun sınırlarının da ölçüsünü, yine Kur’an'da Allah belirlemiştir. Bizlere düşen Kur’an'ı bir bütün olarak, eksiksiz anlamaya çalışmak olmalıdır.
DİLERİM ALLAH DAN, KUR’AN'I BÜTÜNÜNDEN AYIRMADAN, BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, ONU ANLAMAK ADINA ÇABA HARCAYAN, KUR’AN'IN SINIRLARINI AŞMAYAN, RABBİN HALİS KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK