Bizleri Kur’an'dan o kadar uzaklaştırdılar ki, İslam'ı ne yazık ki Allah'ın kitabından uzak, rivayet ve sanı bilgiler ışında yaşıyoruz. Daha da kötüsü Allah'ın ayetlerini, batıl inançlarımızı aklayabilmek adına feda etmekten ayetleri görmezden gelmekten çekinmiyoruz. Elbette tüm bunları yapanları ve bu kişilerin sözlerinin ardına düşenleri Allah affetmeyecek, dualarına karşılık vermeyecektir. Allah Kur’an'da, ruhban sınıfı diye bir sınıfın olmadığını açıkça bildirir. Bu demektir ki herkes dini Allah'ın kitabından bizzat kendisi öğrenmesi gerekir. Bu gerçeğin fark edilmemesi için, topluma sen Kur'an'ı anlayamazsın, yanlış anlarsın korkusu verilmiştir. Birçok ayette Allah yemin ederek, Kur’an'ı sizler için kolaylaştırdım, kimseye muhtaç olmayasınız diye nice örneklerle açıkladım ki anlayasınız der. YANİ SİZLERİN RUHBAN KİŞİLERE İHTİYACINIZ YOK, UYARISINI YAPAR. İslam dininde, ellerimizle yarattığımız ruhban sınıfı, hükümranlığını sürdürebilmek için, bizlerin Kur’an'dan irtibatımızı kestiler. Siz Kur’an'dan anlayamazsınız, herkes Kur’an'ı anlayamaz günaha girersiniz, Kur'an'ı alim ve veli kişiler anlar dediler. Buna inanan toplum ne yazık ki Kur’an ile irtibat kurmaktan, onu bizzat kendisi anlamak adına çaba göstermekte korktu ve çekindi.
Böyle yapınca da kendilerinin dini en doğru anladığını, anlattığını söyleyen kişiler, Allah'ın kolaylaştırdığı güzelim dinini, kendi batıl inançları doğrultusun da zorlaştırdılar, ama toplum bunun ne yazık ki farkında bile değil. Bu konuda sizlere çok önemli ve dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Günümüzde Allah'ın emrettiği, Hac görevini yerine getirebilmemiz için, yalnız Zilhicce ayının ilk on gününün, Hac ibadetimize ayrıldığını topluma anlattılar. Bunada kanıt Fecr suresinin 2. ayetinde ON GECEYE sözlerini alıp, Hac yalnız Zilhiccenin 10 gününde yapılır anlamı verilmiştir. Ayette geçen ON GECE sözünden ne anlaşıldığı hala tartışmalı olduğu halde, Allah'ın açık/muhkem bir şekilde, Hac bu ayda ve 10 gününde Hac yapılmalıdır hükmü vermediği halde, ne yazık ki islam toplumu, Allah'ın vermediği bir hükmü verip, HAC İBADETİNİ ZORLAŞTIRMIŞLARDIR. D aha da ileri gidip, bunun dışında Hac ibadetinizi yerine getiremezsiniz dediler. Tabi böyle olunca da, milyonlarca insan arasında izdiham ve birikme oldu. Allah'ın emrettiği ibadeti, toplum sıra gelmediği için yerine getiremedi, getirmek içinde adeta çırpınıyorlar. Allah yemin ederek, bu dini sizler için kolaylaştırdım diye yemin ediyorsa Kur'an'da, sizce 12 ayın 10 gününde, Hac emri verir mi? Çok değil bundan yüz yıl önce bütün dünyada Müslümanlar on gün içinde nasıl orada olurlar diye düşünen bile yok. Boşuna Allah, düşün aklını kullan, yoksa aklını kullanmayanı pislik içinde bırakırım, rezil ederim sizi demiyor. Bunlara nasıl inanırız, doğrusu aklım almıyor. Üzüntülerinden hasta olanları bilirim. Bu zulmü topluma yapanlar, Allah'a hesap vereceklerdir.
Hâlbuki Allah Kur'an'da haram aylarda, savaşı yasaklayarak, Müslümanların huzur içinde bu aylarda, Kâbe yi ziyaret etmeleri kolaylığını getirmiştir. Yılın 12 ay olduğu, bunun 4 ayının haram ayı olduğu açıklamasını çok açık ve net bir şekilde yapmıştır Kur’an. Şimdi vereceğim ayet örneğine bakalım ve bu ayete dip not olarak, Diyanet İşleri başkanlığı, bakalım nasıl bir not düşerek toplumu bilgilendiriyor. Yorum ve karar elbette sizlerin.
Bakara 194: Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler (saygı gösterilmesi gereken şeyler) kısas kuralına tabidir. O hâlde kim size saldırırsa, size saldırdığı gibi siz de ona saldırın, (fakat ileri gitmeyin). Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. (Diyanet İşleri Bşk. meali)
DİYANETİN NOTU: 56. Haram ay, saygı duyulması gereken bir zaman dilimi olduğu için savaşın yasak olduğu ay demektir. Haram aylar, ZİLKADE, ZİLHİCCE, MUHARREM VE RECEP OLMAK ÜZERE DÖRTTÜR. İSLÂM’DA HARAM AY UYGULAMASI KALDIRILMIŞTIR. 57. Bu ayette haram aylarda kendilerine savaş açılması hâlinde Müslümanların da bu aylarda mukabelede bulunabilecekleri ifade edilmekte, ayrıca bu hükmü de içerecek şekilde genel kısas prensibi getirilmektedir.
Bu ayeti özellikle yazdım, çünkü bu ayete verilen dip nok, çok dikkat çekici okumanızı istedim. Ayeti açıklayan diyanet, Kur’an'da bu konuyla ilgili geçen, diğer ayetleri hiç göz önüne almadan, çok rahat bir şekilde İSLAM'DA HARAM AY UYGULAMASI KALDIRILMIŞTIR DİYEBİLİYOR. Hâlbuki bu ayet çok açık bir hüküm veriyor. Daha önceki ayetlerde, haram aylarda savaş yasaktır, çünkü bu aylarda Müslümanlar Mescidi haramı ziyarete gelip, Hac görevlerini yapacaklar, onları sakın engellemeyin emrini vermişti. Bu ayette de açıklama getiriyor ve diyor ki: Her şey karşılıklı olmalıdır. Eğer haram ayın yasaklarını gözetmeyip, size savaş açan olursa, sizde kendinizi korumak için, haram ayda savaşamam demeyin, kendinizi koruyun diyor. Yani kısas hükmünü yerine getirin diye açıklama yapıyor. Bu ayet örnek verilip, haram ayın kaldırıldığını nasıl söyleriz. KİM KALDIRDI ALLAH’IN AYETLERİNİ, HARAM AYLARIN HÜKÜMLERİNİ, BUNU NEDEN SORMUYORUZ DİYANETE? YOKSA HAŞA BİRİSİNE VAHİY Mİ GELDİ? SORMUYORUZ ÇÜNKÜ SORGULAMA GÜCÜMÜZÜ, YETKİSİMİZ ELİMİZDEN ALDILAR VE SENİN İLMİN NEKİ BUNU BİLECEKSİN DEDİLER.
Düşünebiliyor musunuz, batıl rivayet inançlarımızı yaşayabilmek için, Kur’an'da geçen haram ayların Hac ayları olduğu gerçeğini örtmek, kaldırmak, geçersiz kılmak için, Hac ibadetinin yalnız Zilhiccenin ilk on günü yapılır inancını topluma kabul ettiriyoruz. HÜKMÜ YALNIZ ALLAH VERİR, EĞER HÜKMÜNÜ KALDIRACAKSA, NESH EDECEKSE ONUN YETKİSİDE YALNIZ ALLAH'IN DIR. Allah haram ayların, Hac aylar olduğu hükmünü kaldırmadığı halde, bugün İslam dininde HARAM AY uygulaması kalkmıştır nasıl deriz, bu kadar mı yoldan saptık.
Haram ayları anlatan, açıklayan ayetler apaçık dururken, geçerliyken bunu nasıl söyleriz. Birde hiç çekinmeden açıkça yazamadıkları bir iftirayı, herkesin göremeyeceği, dip not olarak yazıyorlar. İşte Allah'ın ayetlerinin hükümleri, böyle birer birer yok ediliyor, kaldırılıyor. Ne yazık ki toplumumuzda, Kur’an'dan uzak olduğu için, bu haram aylar neyin nesi diye Kur’an'a müracaat edip, sorma gereği bile duyulmuyor. Tabi ondan sonrada Hacca gitmek istediğimizde, sıraya girip Kurada çıkmayınca, üzülmesini biliyoruz ama gerçekleri aramak aklımıza gelmiyor. Yine diyanet Bakara suresi 197. ayetin tercümesini yazdıktan sonra, yine dip not olarak bakın ne yazmış.
Bakara 197: Hac (ayları), BİLİNEN AYLARDIR. KİM O AYLARDA HACCA BAŞLARSA, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının. (Diyanet işleri bşk. meali)
DİYANETİN NOTU:
58: Hac ayları, Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür.
Özellikle Diyanetin mealini yazdım. Ayette Hac, çok açık bilinen aylarda yapılır diyor ve kim bu aylarda Hacca başlarsa diye devam ediyor ama iş hayata geçirmeye gelince, Hac Zilhiccenin 10 gününde yapılır, haram ay uygulaması kaldırılmıştır diyerek, Allah'ın ayetlerinin üstü örtülüyor. Elbette Allah bunları söyleyenleri affetmeyecektir. Allah'ın haram ay olarak dört dediğini, burada üçe indirmişler. Sormadan geçemeyeceğim, bu ayların ilk on günü olduğuna kim hükmetti? Ne dersiniz hangisine inananlım. Bizler inancımızı, imtihanımızı bizzat Kur’an'dan yaşamak adına çaba harcamazda, birilerine tabi olursak, işte bizleri böyle tehlikeler bekliyor, lütfen bunu unutmayalım. İŞİN KÖTÜSÜ KUR’AN GERÇEKLERİNİ, BU DÜNYADA DEĞİLDE, HUZURU MAHŞERDE FARK EDERSEK YANLIŞLARIMIZI O ZAMAN ANLARSAK, İŞTE O ZAMAN MAHVOLDUK DEMEKTİR.
LÜTFEN HARAM AYLAR KONUSUNU, KUR'AN'DAN DAHA DETAYLI ARAŞTIRALIM. GÖRECEKSİNİZ ALLAH BU AYLARDA ,HAC GÖREVİNİZİ YAPABİLİRSİNİZ DİYOR. BİZLERDE BU AYLARDA HACCA NİYET EDEREK, ALLAH'IN BU EMRİNİ İMKANIMIZ VARSA YERİNE GETİRELİM. Ne yazık ki bugüne kadar, bizler İslam'ı anlamak ve yaşamak adına, hep birilerinin sözlerine uyduk ve dinimizi yaşadık. Ama asla iyi bir sonuç alamadık. Nereden çıkardınız bunu diyorsanız, İslam toplumlarının içler acısı haline bakarak, bunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Çünkü Allah neyi hak ediyorsanız, onu veririm der. Onun için de bizler, gelin bundan sonra Allah'ın kitabına danışalım, onun nuruyla bizzat tanışalım, kendi imtihanımızı kendimiz vermeye çalışalım. Elbette sorarlım araştıralım, AMA ÖNCE KUR'AN İLE BULUŞALIM Kİ, ANLATILANLARIN DOĞRU OLUP OLMADIĞINI BİLELİM. İnanın o zaman her şeyin çok daha güzel, farklı ve huzur dolu olduğunu göreceksiniz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK