Bir kardeşimiz yazıma verdiği cevapta, “ÂLİMLERDEN HİÇ BAHSETTİĞİNİZİ GÖRMÜYORUM. HEP ŞEYHLER, EFENDİLER, VELİLER DEYİP KÖTÜLEYEREK, KENDİ BAŞINIZA BU İŞİ ÇÖZEBİLECEĞİNİZİ DİLE GETİRİYORSUNUZ" diyerek sitemde bulunmuş. AKLI BAŞINDA HİÇBİR MÜSLÜMAN ÂLİMLERE, BİLGE KİŞİLERE, İLME KARŞI OLMAZ. İlme karşı olan bir insan, Kur’an'a da karşı olur. Böyle bir davranışta bulunmaktan, Rabbime sığınırım. Ama Allah'ın dinine hurafe ve batıl karıştıran, toplumu kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp, Allah ile arasında aracı olabileceğini söyleyen, birde şefaatçi olabileceğini iddia eden bu din simsarcılarından, din tacirlerinden uzak durmamız gerektiğini, her zaman söyledim ve Allah'ın izniyle söylemeye devam edeceğim. ÖNCE ŞUNU SÖYLEMEK İSTERİM, İSLAM DİNİNDE RUHBAN SINIFININ OLMADIĞINI ALLAH ÖZELLİKLE BELİRTİYOR. YANİ DİNİ ÖĞRENMEK İÇİN OLUŞTURULAN BİR SINIF YADA KİŞİ, MAKAM YOKTUR. BU GERÇEĞİ UNUTMADAN KONUMUZU ANLAMAYA ÇALIŞALIM.
Kur’an da yüzlerce ayetinde düşünmeye akla, araştırmaya ve ilme atıfta bulunarak, bizleri ilim tahsil etmeye yönlendirir. Hatta birçok ayetinde KUR’AN'IN BİZZAT KENDİSİNİN İLİM OLDUĞUNU ve bizlerin mutlaka Kur’an ilmini öğrenmemizi ister, özellikle önce aracı olmadan. Allah'ın Resulü de onun için; “İlim öğrenmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır” demiştir. Kur’an ilme, bilme, düşünmeye önem verdiğini bakın nasıl anlatır bizlere, birkaç örnek verelim.
"DE Kİ: “BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? DOĞRUSU ANCAK AKIL SAHİPLERİ BUNLARI HAKKIYLA DÜŞÜNÜR.”(Zümer 9) "ALLAH’A KARŞI ANCAK; KULLARI İÇİNDEN ÂLİM OLANLAR DERİN SAYGI DUYARLAR." (Fatır 28) "AKLINIZI KULLANMIYOR MUSUNUZ? (Bakara 44) NE KADAR DA AZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ. " (Mümin 58)
Çok daha ilginç bir örnek ayet vermek istiyorum. Bu ayeti tebliğ alan Müslüman, nasıl olurda Kur’an'ı anlamak ve öğrenebilmek adına âlimlere, ilim sahiplerine düşman olur.
Ali İmran 7: Sana kitabı indiren O'dur. Onun bazı ayetleri muhkem/anlamları tam bilinen olduğundan kitabın esasını teşkil ederler; diğerleri de müteşâbihtir/araştırılarak manaları bilinecek olan tabiat kanunlarıdır. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu açıklamak için ondaki müteşâbih ayetlerin peşine düşerler. HALBUKİ ONUN AÇIKLAMASINI ANCAK ALLAH VE “ONA İNANDIK, HEPSİ RABBİMİZ TARAFINDANDIR” DİYEN İLİMDE YÜKSEK PAYEYE ERİŞENLER BİLİR. Ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (Bayraktar Bayraklı meali)
Ayete bakar mısınız lütfen. Kur’an'ın muhkem, yani dinin anası temeli olan ayetlerin açık ve anlaşılır olduğunu söyledikten sonra, müteşabih ayetlerin anlamını ise, bir Allah, birde ilim tahsili yapmış olanlar bilir diyor. Sizce bu ayette bahsedilen müteşabih ayetleri zamanla, araştırmalarla, ilim sayesinde ortaya çıkaracak olan İLİMDE YÜKSEK BİR MERTEBEYE ULAŞMIŞ ÂLİMLER, KİMLER OLABİLİRE? Kendisini ŞEYH, VELİ ilan edenler olmadığı çok açık. “İYİ Kİ OKUYUP TAHSİL YAPMAMIŞIM, OKUSAYDIM KÂFİR OLURDUM, BENİM ŞEYHİM, HOCAM BANA OKUMA OĞLUM DEDİ” diyenlerin sözleri hala kulaklarımda.
Bu ayetin uyarılarından sonra, gelelim bana cevap yazan kardeşimizin, bana isnat ettiği konuya. Hatırlayalım ne demişti kardeşimiz. "Hep şeyhler, efendiler, veliler deyip kötüleyerek kendi başınıza bu işi çözebileceğinizi dile getiriyorsunuz." Ben şeyhler, efendiler, veliler edinmeyin, dini beşeri esaslı değil, Kur’an esaslı Allah'a has yaşamalıyız derken, bunu kendi tercihim ya da kendi fikrimmiş gibi asla söylemedim. Dini yaşamak ve hayata geçirmek adına Veliler, dostlar edinerek, onların ardına düşmeyin emrini veren KUR’AN'IN BİZZAT KENDİSİDİR. Bu kızgınlık bu telaş nedendir, işte bunu anlayamıyorum. ALLAH KENDİSİNE DAVET EDENE, SİZDEN MADDİ ÇIKAR BEKLEYENE DEĞİL, ALLAH'A ONUN KİTABINA DAVET EDENE, SİZDEN ÇIKAR BEKLEMEYENİN SÖZLERİNE İTİBAR EDİN DER.
Hiç kimse karşısındaki bir kişiyi küçümseyerek, ben tek başına her şeyi yaparım, anlarım diyemez, dememelidir de. Çünkü hepimizin bir birimizden öğreneceği çok şeyler vardır. Her insan gösterdiği çaba ve kapasitesi ölçüsünce anlar. Birbirimize elbette muhtacız ama Allah'ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur'an'ı, dikkatle bizler düşünerek, üzerinde çalıştığımızda, anlayabileceğimizi Allah söylüyor. Kime inanacağınız elbette size kalmış. Hiç birimiz eğer aklı başında bir insan ise ben dini, Kur’an'ı anlayamam diyemeyiz. Okula ilk başlayan çocuğun, ben okula gitmek istemiyorum, okumayı başaramam demediği gibi, bizlerde Kur’an'ı anlayamayız diyemeyiz. Çünkü okula gitmek zorunludur. Din farklı değildir, ondan da sorumlu tutulacaksak, onu da SORUMLU OLDUĞUMUZ KİTAPTAN ĞRENMEK ZORUNDAYIZ.
Allah her kulunu kapasitesi ölçüsünde sorumlu tutarak, bizleri KUR’AN'DAN İMTİHAN ETTİĞİNİ SÖYLÜYORSA, KUR’AN'IN MUHKEM AYETLERİ, BİZLERİN ALGILAMA SEVİYESİNİN ASLA ÜSTÜNDE DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ ALLAH SİZLERE KALDIRAMAYACAĞINIZ BİR YÜK ASLA YÜKLEMEM DEMİŞTİR. Kur’an'ı ben anlayamam, çok zor diyenlere de cevap veriyor ve diyor ki; "YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI SİZLER İÇİN KOLAYLAŞTIRDIM." Ama bizler inatla, batıl inançlarımızı aklamak ve yaşamak adına, KUR’AN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, KUR’AN'I HERKES ANLAYAMAZ ONU VELİ, ALİM KİŞİLER ANLAR” demekten çekinmiyoruz.
Kur’an gerçeklerini görmeye, fark etmeye çalışan her Müslüman, Kur’an'da geçen Müteşabih ayetlerin ne anlamlara geldiğini öğrenmek ve ilim tahsil etmek için çaba harcar. Böylece Kur’an'ın bu mucizelerini, ortaya çıkarmaya yardım etme şerefine nail olur. Bunu kim istemez. Furkan Suresi 53. ayette geçen, tuzlu suyla tatlı suyu bir birine karıştırmayız ayetini, yüzlerce yıl önce sizce nasıl anlıyorlardı? Bunu keşfeden âlim e ne mutlu. Hangimiz bunu keşfetmek istemezdi. Kıyamet suresi 4. ayetinde ”Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.” Derken, her insanın parmak izinde bir hikmet olduğuna işaret eden Rabbimizin, bu ilmini hangimiz keşfetmek istemezdi. Enbiya suresi 32. ayette Allah ”Göğü de korunmuş bir tavan yaptık” derken, ozon tabakasından bahsedildiği, sizce kimler tarafından bulundu? Buna benzer onca ilim adamının bulduğu, Kur’an'da bahsedilen gerçekleri, acaba bugün İslam'ı bölen, parçalayan, hatta kendi çıkarlarına bu toplumu kullanan, adına VELİ, EFENDİ, ŞEYH, GAVS ULEMA DEDİĞİMİZ KİŞİLER Mİ BULDU? Elbette karar sizlerin. Emin olamayacağımız yolda gitmek, tehlikelerle doludur. Onun içindir ki Allah, emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin diye uyarmıştır bizleri.
Ben her yazımda Kur'an'a dikkat çekiyor ve inancımız adına hiç kimseye tabi olamayacağımızı sorgusuzca düşünmeden, araştırmadan hiç kimsenin sözlerine inanmamamız gerektiğini söylüyorum ve RABBİM ÖMÜR VERDİĞİ SÜRECE SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM. Hiç birimiz tek başına ben her şeyi bilirim diyemez. Ben bugün bir şeyler yazıyor ve din kardeşlerimle paylaşıyorsam Kur’an'dan, BUNU ÖNCE KUR'AN'A BİZZAT KENDİM DÜŞÜNEREK, DAHA SONRADA BU KONUDA DAHA BİLGİLİ, İLİM SAHİBİ, ARAŞTIRMACI KUR'AN MERKEZLİ ÇALIŞMALAR YAPAN, DEĞERLİ HOCALARIMIZA BORÇLUYUM. Allah onlardan razı olsun inşallah. Benim amacım, çabam tıpkı onlar gibi, Allah'ın rızasını, şefaatini kazanmak adınadır. Buna Rabbim şahittir.
Lütfen şunu unutmayalım. Kur’an'ın bizzat kendisi bizleri ilme yönlendirir. Kur’an'ın ilmini, ancak Kur’an'ı bizlere gönderen Rabbimiz bilir. Onun içinde bu ilmi doğru anlamak istiyorsak, asla beşeri düşüncelerle değil, Kur’an'ın bizzat kendisiyle anlamaya çalışmalıyız. Çünkü Kur’an, bizzat kendisini açıklayan, izah eden eşi benzeri olmayan bir rehberdir. HAKKA BATIL KARIŞTIRAN, ASLA KUR’AN GERÇEKLERİNİ GÖREMEZ, ÖĞRENEMEZ KUR’AN'DAN. ÇÜNKÜ BÖYLE YAPANLARIN GÖNÜL GÖZLERİNİ AÇMAM DİYOR ALLAH. Bizler, Kur’an'ın bizzat kendisinin bizler için, İLİMDE İLK BASAMAK OLDUĞU GERÇEĞİNİ, ARTIK FARK ETMELİYİZ. Bu ilim bizlerin ufkunu açacak ve kâinatın keşfedilmesini sağlayacaktır.
Ali İmran 19: Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır. Kitap verilmiş olanlar, KENDİLERİNE İLİM GELDİKTEN SONRA SIRF, ARALARINDAKİ İHTİRAS VE AŞIRILIK YÜZÜNDEN AYRILIĞA DÜŞTÜLER. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir. (Diyanet meali)
Ne yazık ki bizler Allah'ın ilmini, bizzat Rabbimizi muhatap olarak öğrenemeyeceğimizi söylüyoruz ve bunda da inatla iddia ediyoruz. Allah HAŞA, ilmini bizlere öğretemiyor mu? Mutlaka birilerine tabi olmamız mı gerekiyor? İmtihanımız gereği, bizler Kur’an ilmini anlamak ve hayatımıza geçirmek için, bizzat kendimiz çaba harcamalıyız. Elbette eğer imtihan oluyorsak bu dünyada, imtihanımızı hiç kimseye devredemeyeceğimizi, bu imtihanda mutlaka bizlerin çaba harcaması gerektiği gerçeğini artık anlamalıyız.
Tekrar hatırlatmak istiyorum. Bizler din ve iman adına, asla şeyhler, efendiler, veliler, gavslar edinip sorgusuzca hiç kimsenin sözlerine tabi olamayız. ÇÜNKÜ BUNU KUR’AN, BİZZAT YASAKLAMIŞTIR. Elbette İslam'ı öğrenmek, yanlışlarımızı düzeltmek adına Kur’an'ı anlamaya çalışırken, gereken her bilgiden, her kişiden faydalanmalıyız. AMA O KİŞİYE SORGUSUZCA TABİ OLAMAYIZ. ÖNCE ALLAH'IN VAHYİ İLE BULUŞMALIYIZ Kİ, BİZLERE ALLAH'N EMRİ DİYE ANLATILAN HER BİLGİYİ, DİN DİYE KABUL ETMEYELİM, ÖN BİLGİMİZ OLSUN, BİZLERİDE ALLAH İLE ALDATAMASINLAR. İŞTE ARADAKİ FARK, BU KADAR ÖNEMLİDİR.
Eğer ben herhangi bir yazımda, Allah'ın Kur’an'da bir hükmüne dahi, muhalif tek bir söz söylediysem, benim yazılarımı okumanız sizler için risklidir ve tehlikelidir derim. Böyle bir yanlış yaparsam eğer, LÜTFEN BENİ, KENDİ DOĞRULARINIZLA DEĞİL, ALLAH'IN DOĞRULARI KUR’AN İLE UYARINIZ. Rabbim beni ve cümlemizi, böyle büyük yanlışlardan korusun.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK