Günümüzde bizler, İslam’ı Kur’an merkezli yaşamadığımız için, inancımızı adeta Kur’an’dan uzaklaşıp sloganlaştırdık. Allah’ın vahyi Kur’an ile buluşamayanlar, onun uyarılarından da elbette habersiz olacaklardır. Çok ilginçtir öyle cevaplar alıyorum ki, Allah’ın apaçık hükmüne, bunlar dini bozmaya çalışan İsrail ajanları, bunlara itibar etmeyin diyenlerin inançlarının, Yahudi inancından batıl olarak kendisine, İslam’ın emri diye inandırıldığını fark edemiyorlar. HAKKI BATIL GÖRÜP, BATILI HAK ZANNETMEK GERÇEKTEN ÇOK ACI. Sanırım gözlerine perde çekilmesi, kulakların ve kalbin mühürlenmesi bu olsa gerek. Kur’an’ın indiriliş amaçlarından biride, daha önce Allah’ın indirdiği kitaplardan toplumun uzaklaşarak, atalarının rivayet inançlarına yönelmeleri konusunda, onları uyarmak olduğunu Kur’an’dan anlıyoruz. Ankebut suresi 51. Ayetinde Allah, Kitap Ehlinin Allah’ın vahyinin dışına çıktıkları uyarısını yapıp, yalnız VAHYE dönmeleri için nasıl uyarmıştı hatırlayalım. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ, ONLARA YETMİYOR MU?”
Bu uyarıdan da anlıyoruz ki, Kitap Ehli onlara gönderilen kitabın, yani Allah’ın sınırlarının dışına çıktıkları için, Rabbimiz son olarak onları ve Kur’an’a iman edecek tüm kullarını uyarıyor ve sakın benim indirdiğim vahyimin dışına çıkmayın, benim sünnetullahıma uyun diyor. Peki, sünnetullah ne demek, kimin sünneti? Elbette adından da belli olduğu gibi, ALLAH’IN KOYDUĞU KANUN VE NİZAMLARA UYMAK emektir. Allah’ın Resulü yalnız Allah’ın sünnetine, yani kanunlarına uymuş, asla ilave yapmamıştır. Daha doğrusu hiç kimsenin ilave yapma yetkisi olmadığını, Kur’an’da Allah söylüyor. Peki, günümüzde bu uyarıdan nasibimizi aldık ve bizler imanımızı yalnız Kur’an ile yani Allah’ın hadisleri/sözleri/ayetleri onun koyduğu kanunları ile mi yaşıyoruz? Yoksa Allah’ın kanunlarını yeterli görmeyip, beşeri sünnetler, kanunlar mı yarattık kendimize. Bakın Allah bu konuda, tüm iman edenleri uyaran neler söylüyordu, onları da hatırlayalım Kur’an’dan.
“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH'TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)
"ALLAH'TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?" (Maide 50)
“O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26)
Değerli dostlarım, kardeşlerim bizler Kur’an’ın tüm ayetlerine iman etmiş Müslümanlar olarak, bu ayetleri hayatımıza geçirdik mi? Yoksa bu ayetler Kitap Ehline hitap ediyor bizi bağlamıyor mu diyoruz? Allah’ın uyardığı gibi, yoksa bizler bazı ayetlere inanıyor, bazı ayetlere iman etmiyor, şu yada bu ayetlerin hükmü kalkmıştır mı diyoruz. Yani bugün bizler imanımızı yaşayabilmemiz için, Rabbimiz senin uyarını işittik iman ettik batıl ve rivayetlerden uzak, bizlere Kur’an yetiyor. SÖZ/HADİS BAKIMINDAN SENDEN DAHA DOĞRU HİÇ KİMSE YOKTUR. ALLAH’TAN BAŞKA KANUN KOYUCU OLAMAZ, ÇÜNKÜ BİZLER BEŞERİZ HATA YAPABİLİRİZ, HATA YAPMAYAN YALNIZ ALLAH’TIR. RABBİMİZ HÜKMÜNE YANİ DİNİNE ASLA HİÇ BİR BEŞERİ ORTAK ETMEZ DİYOR VE ASLA DİNDE ALLAH’TAN BAŞKA, HÜKÜM KOYUCULAR EDİNMİYORUZ MU DİYORUZ? GÜNÜMÜZDE ALLAH'IN BU HÜKÜMLERİNE UYANLARA, SÜNNET İNKARCISI DİYORLAR.
Bu söylediklerime güldünüz, tebessüm ettiniz biliyorum. Çünkü bizlerde Kitap Ehlinin yaptığı gibi, Allah’ın vahyinin sınırlarını tanımadık ve kendimize sınırı neredeyse olmayan bir din ve onun şeriatını yarattık. Kendileri gibi düşünmeyenlere de, HADİS İNKÂRCILARI diyorlar. Daha da ilginci, hadis inkârcısı dedikleri kişiler, BEN YALNIZ KUR’AN’A UYARIM YANİ ALLAH’IN HADİSLERİNİ KABUL EDERİM dedikleri için, onlara sen Allah’ın Resulünü devre dışı bırakıyorsun, Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi diyorlar. Elbette Allah Resulünü postacı diye göndermedi, ona o günkü şartlara çok zor olan TEBLİĞ GÖREVİNİ VERDİ. Resule ait olduğu iddia edilen hadisleri kabul edeceğim derken, onlarca Allah’ın hadisini/sözünü/ayetini inkar ettiğinin, ne yazık ki farkında olamıyorlar. Kur’an’dan habersiz olunca bunlar söylenebiliyor. Hâlbuki Allah Resulünün görev ve yetkisini nasıl açıklamıştı bizlere Kur’an’da? “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)
Allah birçok ayetinde yalnız Kur’an’a uymamızı, Resulünün de yalnız Kur’an’a uyacağını ve Kur’an’ın sınırlarını aşmamamız gerektiğini Kur’an’da emrediyor. Bizler Kur’an ile gereken bağı kurup anlayarak ve üzerinde düşünerek okumadığımız için, rivayetlerin o kadar etkisinde kalıyoruz ki, İSLAM DİNİNİ ALLAH VE RESULÜNÜN ORTAK DİNİ haline getiriyoruz. BUNUN ŞİRK OLDUĞUNU, HALA FARK EDEMEDİK. Peki, hadis inkârcıları dedikleri kişiler, kimin hadislerini inkâr ediyorlar? Allah’ın hadislerini inkâr ediyorlarsa, onlar zaten kâfirdir inkârcıdır. Onlara sözüm yok. Zaten hadis inkârcıları dedikleri kişiler, Resule ait olduğu iddia edilen ve Kur’an’ın onayından geçen hadislerine inanıyor. ÇÜNKÜ RESUL KUR’AN İLE KONUŞMUŞ VE YALNIZ KUR’AN’I TEBLİĞ ETMİŞTİ, RESUL BU SÖZLERİ/HADİSLERİ SÖYLEMİŞTİR DİYORLAR. İnanmadıkları Kur’an’ın onayından geçmeyen, Allah’ın hüküm vermediği sözler/ hadislerdir. Allah’ın Resulünün biz ümmetine tebliğ ettiği hadislerin, yalnız Allah’ın hadisleri Kur’an olduğunu, Kur’an’dan öğreniyoruz, bakın ne diyordu ayette Allah’ın Resulü.
“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)
Allah Resulüne, deki kullarıma diyerek, ne söylemesini istiyor. Bu Kur’an bana vahyolundu ki, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARIYIM. Bu durumda Allah’ın Resulü ümmetine, bunlar Allah’ın Kur’an’daki hadisleridir, ayrıca bunlarda benim hadislerimdir diyebileceğine nasıl inanırız? Bu kadar mı Kur’an’ı terk ettik. Lütfen Enam 19. Ayetin tamamını okuyunuz. Bu ayette Allah’ın Resulü, EN BÜYÜK ŞAHİT ALLAH’IN ŞAHİTLİĞİDİR VE ALLAH SİZİNLE BENİM ARAMDA ŞAHİTTİR Kİ, BU KUR’AN BANA, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UAYARMAK İÇİN İNDİRİLDİ DİYOR. Ama bizler hala, Allah’ın dinine Resulünü ortak etmekten çekinmiyor ve İSLAM ALLAH’IN KUR’AN HÜKÜMLERİ VE RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ İLE YAŞANIR DEMEYE, KORKMADAN DEVAM EDİYORUZ. Bu inanç bizleri, bataklığa battıkça batırıyor.
Araf suresi 203. Ayetinde Allah’ın Resulünden, Allah’ın vahyi dışından ayet isteyenlere Allah, Resulünün nasıl bir cevap vermesini istiyordu? Bu ve benzeri ayetleri görmezden gelip, Allah’ın Resulünün de dinde hükümler koyacağına inanmak, şeytanın tuzağına düşmek demektir. Ayeti hatırlayalım ki belki bazı kardeşlerimizin uyanmasına vesile oluruz.
“ONLARA HERHANGİ BİR DELİL GETİRMEDİĞİN ZAMAN, “ONU DA DERLEYİP GETİRSEYDİN YA!” DERLER. DE Kİ: “BEN SADECE RABBİMDEN BANA VAHYEDİLENE UYUYORUM. BU (KUR’AN), RABBİNİZDEN GELEN ÖNGÖRÜLERDİR; (AYRICA) İNANAN BİR TOPLUM İÇİN YOL GÖSTERME VE MERHAMETTİR.” (Araf 203)
Allah vahiy göndermediğinde kitap Ehli, SEN DERLEYİP BİZE GETİRSEYDİNYA dediklerinde, Resulün verdiği cevaba kakar mısınız. »BEN SADECE RABBİMDEN BANA VAHYEDİLENE UYUYORUM.» Ama aramızda Allah’ın bu hükmüne uyanlara, SÜNNET İNKÂRCISI DİYENLER VAR. Resul yalnız Kur’an’a uyarım diyor, bizim içimizden bazı kardeşlerimiz yalnız Kur’an yetmez, Resulün hadisleri de var diyerek, Kitap Ehlinin düştüğü hataya düşüyor. SİZCE KİMLER RESULÜNÜN YOLUNDADIR?
Çok daha ilginci bu hatayı yapanları, Kur’an ayetleri ile uyardığımızda BAKIN BUNLAR HADİS İNKÂRCISI diyerek, adeta kâfir ilan edilebiliyor. Hatta bu kişilere yapılan hakaretleri, küfürleri duymuşsunuzdur. Hatırlatmak isterim, kendisi gibi düşünmeyen ve inanmayana bir kişi hakaret ediyor ve küfrediyorsa, O KİŞİNİN İMANI SAHTEDİR, TAKLİTTİR, İNANCINDAN EMİN OLMADIĞI İÇİN HER ZAMAN SİNİRLİ VE ÖFKELİDİR. BÖYLE BİR İNANÇ, ALLAH’IN DİNİ ASLA OLAMAZ. Çünkü Allah’ın Resulü o örnek insan kendisine inanmayanlara nasıl davranıyordu hatırlayalım. SAYGILI, ADALETLİ, HOŞ GÖRÜLÜ, SABIRLI davranıyor ve herkesin inancı kendisini bağlar diyordu. Değerli dostlarım kardeşlerim, birbirimizi kâfir inkârcı ilan etmek yerine, sorumlu olduğumuz Kur’an’ın çevresinde tek yumruk olalım. Kur’an’ın onay vermediği hiçbir şeyi dinin emri kabul etmeyelim. Çünkü Allah Şura 21. Ayetinde bizleri uyarıyor ve ne diyordu hatırlayalım. “YOKSA ONLARIN, ALLAH’IN İZİN VERMEDİĞİ ŞEYLERİ, KENDİLERİNE DİNÎ BİR HÜKÜM OLARAK BELİRLEYEN, ORTAKLARI MI VAR” Hatırlayınız Allah, ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem demişti. Ayrıca bizleri de YALNIZ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTACAĞINADA Zuhruf 44. Ayetinde hükmetmişti. Sizce haşa Allah, sözünden döner mi? Dönmez diyorsanız, lütfen bunu hayatımıza geçirelim ve Kur’an dışı hiçbir sözü/hadisi dinin emri yapmayalım.
Bizleri Allah ile aldatıp, Allah’ın dinini bozmaya çalışanlar, aramızda kol geziyor. Lütfen onların tuzağına düşmeyelim. Eğer Allah’ın hadislerinin, yani Allah’ın sözlerinin vahyinin yanına, Kur’an’da bahsedilmeyen beşeri sözleri hadisleri de ilave edip, bunlarda Resulünün hadisleridir KUR’AN AYETİ GİBİDİR İSLAM’IN EMRİDİR diyorlarsa, bilin ki Allah’ın HALİS, KATIKSIZ dinine, şirk koşmaya çalışıyorlar demektir. Biz iman edenler olarak birbirimizi, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerle değil, yalnız Allah’ın vahyi ile uyarma görevi aldık. Bakın bu konuda Allah ne diyor. “SİZ HADDİ AŞAN KİŞİLER OLDUNUZ DİYE, SİZİ ZİKR/ KUR’AN’LA UYARMAKTAN VAZ MI GEÇELİM? (Zuhruf 5) Değerli dostlarım bakın Allah uyarılacak, ikaz edilecek kitabın yalnız kendi zikri yani Kur’an olduğunu söylüyorsa, bizlere hala Allah’ın zikri Kur’an’ın yanında, Resulünün de rivayet hadisleri de vardır diyorlarsa, lütfen mahşer günü pişman olmak istemiyorsanız, onlara itibar etmeyiniz. Çünkü Allah bizlerin sarılacağı kitabın, ne olduğu uyarısını yapıyordu hatırlayalım.
“HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE, KUR’AN’A SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN.” (Ali İmran 103)
Bizler öyle bir İslam yarattık ki kendimize, gözlerimiz perdelenmiş, kulak ve kalbimiz mühürlenmişçesine, Allah ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem dedikçe Resulünü, din âlimlerini Allah’ın dinine ortak ettik. Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın dedikçe, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİDE VARDIR DEMEKTE BİR SAKINCA GÖRMEDİK. Allah'ın sakın dinde bölünenler gibi olmayın uyarılarına kulaklarını tıkayıp, rivayet hadisleri yaşayabilmek adına DİNDE MEZHEPELRE FIRKALARA, CEMAATLARA HATTA TARİKATLARA BÖLÜNMEKTE ZENGİNLİK VARDIR DEMEKTEN, HİÇ KORKMADIK. DAHA DOĞRUSU BİZLER, ALLAH İLE İNANTLAŞTIK ALLAH NE EMREDİYORSA NEREDEYSE TAM TERSİNİ, ALLAH’IN DİNİ DİYE YAŞIYORUZ.
Sizce bu büyük hataları yapanlar mı HADİS İNKÂRCISIDIR, yoksa Allah’ın Kur’an’daki uyarılarını hayatına geçirip, yalnız Kur’an’ın ipine sarılan, dinde asla bölünmeyenler mi HADİS İNKÂRCISIDIR? Kimlerin doğru yolda olduğunu, huzura vardığımızda hep birlikte göreceğiz. Birbirimize saygısızlık yaparak, hakaret ederek vakit geçireceğimize, hatalarımızı Kur’an ışığında araştıralım ki, en az hata yapan, mahşer günüde yüzleri gülen, ALLAH’IN SEVGİLİ KULLARI ARASINDA OLALIM.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/