KUR'ANDA İNANCIMIZ ADINA, HER ŞEYİN OLMADIĞINI, ISRARLA İDDİA EDENLERE.........
İslam inancımızda, geleneksel düşünceler o kadar güçlü ki, ne yazık ki ayetlerin doğru anlaşılmasını önlüyor. Enam suresi 38. ayette geçen, “BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK.” Hükmünden rahatsız olanlar, bir kısmı iyi niyetle öğrenmek amacıyla, bir kısmı ise art niyetle öyle sözler söyleyerek batılı, hurafeyi ısrarla savunuyorlar ki, Kur’an ın indiriliş amacına bile ters düşüyor. Birkaç arkadaşım bu konuda yazdığım bir yazıma, şöyle cevaplar vermiş, birleştirerek cevap vermek istiyorum.
“Haluk Bey, o zaman bende derim ki, Neden Kur’an da bütün tarihi bilgiler, matematik, fiziğin gökbilimi, keşifler, icatlar yok. Her şey var diyorsun, ama namaz konusunda ben detay göremiyorum. Ne rekât sayısı var, nede namazda okuyacağımız ayetler açıklanmamış. Her şey varda nerede bu bilgiler? Zekâtımızı ne kadar vereceğimizin miktarı bile, Kur’an da açıklanmamıştır.”
Değerli arkadaşlarım, Kur’an ne fizik kitabıdır, nede matematik. Kur’an bizlere rehberdir, yol göstericidir ve Allah a kulluk görevimizi nasıl yapacağımızın öğretmenidir. Bunun dışında Kur’an dan bilgiler aramayalım. Belki müteşabih anlamda ipuçları bulabiliriz. Bu farklı bir konudur. Ama yol gösterici ve kulluk görevimizi yapabilmemiz adına da, her bilginin olduğunu söyleyen, KUR’AN IN BİZZAT KENDİSİDİR. Bazı kardeşlerimiz, din adına her şeyin olduğu, Kur’an da değil, Allah ın huzurundaki saklı kitapta ( Levh-i Mahfuzda) olduğunu özellikle söylemekte ve buna inanmaktadırlar. İlginç olan, Enam suresinde geçen bu ayette, biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık derken, asla böyle bir bilgi vermediği halde inatla, din adına her bilginin Kur’an da olmadığı, Allah katında ki saklı kitapta (Levh-i Mahfuzda) olduğu ısrarla iddia edilmektedir. İlginç olan, Allah ın katındaki kitabı bizler göremiyoruz ve faydalanamıyoruz, O kitabın eksik olmamasının, bizlere ne faydası olabilir? Bizi ilgilendiren, sorumlu olduğumuz kitap eksik olmamalı ki, bizler ondan gereği gibi faydalanabilelim. Gelelim Kur’an ın bahsettiği, Allah ın katındaki korunmuş saklı kitap, (Levh-i Mahfuz) hakkında, bakalım nasıl örnekler var Kur’an da.
Neml 75: GÖKTE VE YERDE GÖZE GÖRÜNMEYEN HİÇBİR ŞEY YOKTUR Kİ, APAÇIK BİR KİTAPTA BULUNMASIN.
Rad 39: Allah dilediğini siler; dilediğini sabit bırakır. KİTABIN ANASI/ANAYASA O'NUN KATINDADIR.
Büruç 21–22: HAKİKATTE O, KORUNMUŞ LEVHADA/Levh-ı Mahfûz'da bulunan şerefli Kur'ân'dır.
Hadid 22: Gerek dışınızda, gerek içinizde olup biten musibetler daha biz yaratmadan önce BİR KİTABA KAYDEDİLİR. Bu, Allah'a göre çok basit bir işlemdir.
Yasin 12: Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi ve bıraktıkları her eseri yazarız. BİZ, HER ŞEYİ APAÇIK BİR KİTAPTA KAYDEDERİZ.
İsra 58: Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce toplumsal bozulmadan dolayı ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde onlara azap edeceğiz. BU, KİTAPTA YAZILIDIR.
Vakıa 77,78: Şüphesiz bu, değerli bir Kur'ân'dır, KORUNMUŞ BİR KİTAPTADIR.
(Tüm ayetler Sayın Bayraktar Bayraklının, mealinden alınmıştır.)
Ayetlerin tamamına baktığınızda, Allah ın katındaki korunmuş, saklı ana kitaptan bahsettiği, yazdığım ayetlerin hepsinden anlaşılıyor. Zaten bu bilgilerin Kur’an da olması mümkün değil. Çünkü Kur’an da gaibi bilgilerin olamayacağı, bu bilgilerin Allah katında olduğu bizlere diğer ayetlerde bildiriliyordu. Ayetlere tek tek bakalım. Göklerde ve yerde, gözle bizlerin göremediği her şeyin, Allah katındaki korunan kitapta yazdığını söylüyor. Devamındaki ayette, Allah gizli, saklı konularında olduğu ana yasa kitabının, kendi katında olduğu açıklamasını yapıyor. Bizlere indirilen Kur’an ın, korunmuş levhalara yazılmış, saklı kitaptan indirildiği açıklamasını bir kez daha yapıyor. Hadid 22. ayette ise, bizlerin bilmesinin mümkün olamayacağı, yaptıklarımızın karşılığı olarak, başımıza gelecek musibetlerinde, kitapta daha önceden kayıt altında olduğu açıklaması yapılıyor. Bizlerin yaptığı her şeyin Allah ın katındaki kitapta, kayıt altına alındığı belirtiliyor. İsra 58. ayette de, kıyametten önce, yaptıklarının karşılığı kendilerine verilecek diyor ve tüm bunlarında Allah, kendi katındaki kitapta yazdığı belirtiliyor. Vakıa 77 ve 78. ayetlerde de, çok açık bir şekilde, Kur’an ın Allah katından, korunmuş kitaptan indirildiğini açıklıyor.
Ayetlerin tamamında dikkat ederseniz, görünmeyen şeylerden, gaibi bilgilerden bahsediyor ve bu bilgilerin ana korunmuş kitapta (Levh-i Mahfuz) da kayıt altında olduğu bilgisi veriliyor. Dikkat ederseniz bu bilgiler, bizlerin bilmemesi gereken çok özel bilgiler. Hatırlayınız peygamberimiz ne diyordu ayette? “GAYBI BİLMEM BEN.” Kur’an ın da Allah ın katından, indirildiğini söylüyor ve ne diyordu Rabbimiz Kur’an da?
Kur’an ın ipine sarılın. Her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız. Emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, sorumlu tutarım. Sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum. Çok daha net bir hüküm veriyor ve bakın ne diyor Allah Kur’an için.
Enbiya 10: Andolsun, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?(Diyanet meali)
Bütün şan ve şerefemizin içinde olduğu bir kitapta, hala imanımız ve yol gösterici olmak adına, her bilginin olamayacağını söylememiz akla, mantığa ve Kur’an a uyuyor mu? Şimdi de anlamını saptırmak için uğraş verilen ayeti yazalım.
Enam 38: Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali)
Yukarıdaki ayeti okudunuz. Biraz önce verdiğim ve ayetlerde Allah ın katındaki ana kitaptan bahsettiği ayetleri de okudunuz. Diğer ayetlerin tamamını okuduğunuzda, Allah ın katındaki kitaptan bahsedildiği anlaşılıyor. Siz yukarıdaki ayeti okuduğunuzda, BİZ KİTAPTA HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK sözünden, Allah hangi kitabı kast ediyor olabilir? Allah aşkına lütfen, hiçbir etki altında kalmadan doğru düşününüz.
Çok net anlaşılıyor ki, Allah Kur’an ı kast ederek, biz Kur’an da sizlere yol gösterici olarak, imanınızı yaşamak adına, tüm bilgilerin verildiği bir kitap indirdik dediği çok açık anlaşılıyor. Bu uyarılardan sonra hala, Kur’an da din ve inancımız adına her şey yoktur, bu kitaptan kast edilen Allah katındaki saklı kitaptır dersek, unutmayınız, KUR’AN A İMAN ETMEK YERİNE, ONUN YANINA KOYDUĞUNUZ VE KUR’AN I BİZLERE ANLATIYOR, AÇIKLIYOR DEDİĞİNİZ KİTAPLARA İMAN ETMİŞ OLURSUNUZ. İSLAM TOPLUMUNUN YOLDAN SAPMASINA EN BÜYÜK NEDEN, BU SÖZLERE VE DÜŞÜNCELERE İNANMAKTIR.
Lütfen Kur’an ı, beşeri kitaplarıyla karşılaştırmayalım. Kur’an bir nurdur, ışıktır, yol göstericidir ve eşi benzeri yoktur. Onun açıklamadığını hiç kimse açıklayamaz. Lütfen bu gerçeği artık kabul edelim. Allah Kur’an dan bahsederken, yemin olsun ki bu kitabı sizler için kolaylaştırdık der. Sorumlu olacağımıza hükmedilen bir kitabın, ibadetlerimiz adına, gereği gibi açıklanmadığına ve daha sonrada bu kitaptan Allah ın, bizleri sorumlu tutacağına nasıl inanırız. ALLAH NEDEN GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPMASIN, DETAYLARI VERMESİN, BUNU DA MI DÜŞÜNEMİYORUZ. Allah namazı zor durumda kaldığımızda, ne kadar kılacağımızı açıklayıp, normal zamanda ne kadar kılacağımıza bir sınır getirmediyse, bunu lütfen eksik gibi görmeyelim. Allah namazda, huzuruna durduğumuzda, söyleyeceklerimize, okuyacaklarımızada sınırlama getirmediyse, bu Allah ın bizlere lütfudur, eksikliği değil. Zekat konusunda da Allah açıklama yapmış ve ihtiyaçtan arta kalanını verin diyerek, bizleri bu konuda imtihan etmektedir.
Lütfen namaz, zekât, Hac ve oruç gibi önemli ibadetlerimizin, Kur’an da gerektiği kadar, açıklanmadığını söylemeyelim, dinden saparız. FIKIH inancının, ibadetlerimize ilavelerini Kur’an da göremediğimizde, bakın şunlar ya da bunlar yok demeyelim. Allah emrettiği her ibadetin, çok kolay ve basit açıklamasını Kur’an da yapmış, okuyalım ve bunları öğrenelim, ama bizlere öğretilenleri Kur’an da aramayalım. Allah ın Kur’an da bizlerden istemediklerini, sınırlamalar yaparak listeler vermediği şeyleri de, Kur’an ın HÂŞÂ eksiği gibi görmeyelim, onaramayacağımız büyük günahlara gireriz.
Allah Kitapta, BİZ HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK diyorsa, bunu farklı anlamlara çekip, TAM TERSİNİ KANITLAMA ÇABASI İÇİNE GİRMEYELİM. Lütfen şunu unutmayalım. Kur’an Allah katından geliyor bizlere. Din ve inancımız adına, sorumlu tutulacağımız bütün bilgilerin, Kur’an da olmadığını söylersek ve bunu savunursak, HÂŞÂ Allah bizlere gerektiği bilgileri yeteri kadar vermeyen, bizleri rivayetlere ve beşeri sözlere muhtaç eden, daha sonrada bu kitaptan hesap soracağını söyleyen, konumuna getirmiş oluruz ki, bunu hiç birimiz, kendimize bile isnat edilmesini istemeyiz.
Ankebut 51: KENDİLERİNE OKUNAN KİTABI SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMEDİ Mİ? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır. (Diyanet meali)
Karar ve yorum sizlerin. Cahiliye döneminde, hurafe ve batıl inançların etkisinde olanlarda, Allah ın indirdiği kitap için aynı şeyi söylemişlerdi. Allah onlara cevabını vermiş. Bende soruyorum ve diyorum ki, Allah indirdiği Kur’an da HÂŞÂ, eksikler mi buldunuz da, Kur’an sizlere yetmiyor? Hesap günü hepimiz için çok yakın. Ama bunun farkında bile değiliz. Üzülmek istemiyorsak, Kurtuluşun Kur’an da olduğunu söyleyen, Allah a kulak verelim.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/