KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
İSLAM A İFTİRA ATANLARIN HEZEYANI. ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK.
Bizler Kur’an ı öyle bir terk ettik ki, hurafe ve batıl iliklerimize kadar işlemiş, ama bunun farkında bile değiliz. Yaşadığımız dinin adı İslam, yani Allah a boyun eğmek, teslim olmak ama bizler ne yazık ki Allah a değil, BEŞERİN UYDURDUĞU RİVAYET VE SANI BİLGİLERE İNANIYOR VE ONLARIN BATIL SÖZLERİNE BOYUN EĞEREK, İNANCIMIZI YAŞIYORUZ AMA BUNUN FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Bu tespitlerimin tezahürünü, medyada çevremizde çok fazla görüyoruz. Hatta yaşını başını almış, toplumda belirli bir topluluğa din adına konuşmalar yapan bir kişinin, sizlerde okumuşsunuzdur geçmiş tarihte basında,  öyle şeyler söyledi ki, İslam ve din adına aklı başında olan, Kur’an dan nasiplenmiş hiç kimse, bunu kabul etmez. Birde İslam adına, Allah ın dini adına FETVA verebiliyorlar. Onun için İslam dini adına fetva verdiğinisöyleyenlere lütfen dikkat edelim. İslam dininde zaten FETVAYI Allah Kur'anda vermiştir. Kur'an a uymayan bir hükme lütfen, itibar etmeyelim.
 
Bu kişi İsmi önemli değil, Kur’an a iman eden bir Müslüman ın, şunlara inanması gerektiğini söylüyor ve diyor ki; “İSLAM DİNİNDE EVLENME KONUSUNDA BİR YAŞ HADDİ YOKTUR, BULUĞ ÇAĞINDAN ÖNCEDE, BİR ÇOCUK EVLENEBİLİR”. Açıklamasında ise çocuğun reşit olması gerekmediğini söyleyebilmesi, bu zihniyetin ne derece Kur’an dan uzak bir inanç yaşadığını göstermektedir. BU SÖZLER VE BU DÜŞÜNCE, KUR’AN A İFTİRADIR VE BU BİLGİLER ALLAH IN FETVASI ASLA DEĞİLDİR. Bizler ne yazık ki ayetlerin anlamını, kendi nefislerimizde öyle eğip büküyoruz ki, ALLAH IN SÖYLEDİĞİNİ DEĞİL, NEFSİMİZİN İSTEDİĞİNİ ANLIYORUZ. BÖYLE OLUNCA DA KUR’AN A UYMAK YERİNE, KUR’AN I KENDİMİZE UYDURUYORUZ. Bakın çocuk yaşta evlenebilmenin kanıtını, Kur’an dan nereden aldığını söylüyor bu sözleri söyleyen. Ayet evli olup ta, boşanmış kadınların bekleme sürelerine açıklık getiriyor ve bakın nasıl bir açıklama yapılıyor ayette.
 

Talak 4:  Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile ÂDET GÖRMEYENLER HAKKINDA tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a saygı duyarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir. (Bayraktar Bayraklı meali)

 
Bir insanın fikri neyse, zikri de odur derler. Kafaya sübyancılığı koymuş ve buda onun nefsine hoş görünüyorsa, Allah herkesin fikrine, niyetine göre Kur’an dan istifade etmesini sağlıyor. Bakın bu ayette geçen HENÜZ ÂDET GÖRMEYENLER sözünden, bu zihniyet ne anlamış biliyor musunuz? Henüz adet görmemiş kim olabilir diyor ve cevabını veriyor. Daha buluğ çağına girmemiş çocuk. Demek ki ayette bahsedilen konu, boşanacak bir kadının başka birisi ile evlenebilmesi için bekleme süresinden bahsediyorsa, demek ki daha buluğa ermemiş ve regli olmayan küçük çocuk evlenmiş ki,  onun boşanma durumunda bekleme süresinden bahsediyor, diye bu ayeti kendi inançlarına delil gösteriyorlar.
 
Değerli kardeşlerim, siz bu ayetten, bu sözlerden bunumu anladınız.  ÖYLE KADINLAR VARDIR Kİ, KADINLIK HORMONLARINDA SORUNLAR OLDUĞUNDAN, REGLİ OLMAYA BİLİR. KADININ BU DURUMU DA, EVLENMESİNE MANİ DEĞİLDİR.​ Ayet evlenme olgunluğuna gelmiş ve evlenmiş ama boşanmış kadınların, daha sonra tekrar evlenmeleri durumunda bekleme süresinden bahsediyor. Peki, neden üç ay beklesin diyor. Çünkü evliliği zamanında, hormonları faaliyete geçmiş ve hamile kalmış olabilir de ondan. Allah ayetini ne güzel açık, seçik anlatıyor. Ama Kur’an ı nefsine uydurmak isteyenler, bakın ayetten neler neler anlıyorlar da, birde 6 yaşındaki kızın evlenebileceğini çıkartıyorlar ayetten. Allah ıslah etsin. Hurafe, batıl inançlarına Kur’an dan delil arayanlar, ayetlerin asla bahsetmediği şeyleri, işte böyle saptırıyorlar. İNSANIN AKLI DEVREDE DEĞİLSE, KUR'ANDAN DA HABERSİZSE İŞTE BÖYLE NEFSİNİN ETKİSİYLE ZALİMLİK VE SAPKINLIK YAPABİLİYOR. Şimdide sizlere yine, Kur’an dan bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Bizler Allah ın ayetlerini işte böyle nefsimizin baskısı ile görmezden gelip, üstünü örtüyoruz. 
 
Nisa 6:  YETİMLERİ EVLENECEKLERİ YAŞA GELİNCEYE KADAR DENEYİNİZ, SONRA AKLEN OLGUNLAŞTIKLARINI TESPİT EDERSENİZ, MALLARINI ONLARA İADE EDİNİZ. Sakın onlar büyümeden önce, aceleyle ve israf ederek mallarını tüketmeyiniz. .......(Bayraktar Bayraklı)
 
Allah bakın ayete, bizlere emanet yetimlerden bahsediyor ve ne diyor lütfen dikkat. Size emanet yetimler, EVLENECEKLERİ YAŞ YANİ NİKÂH ÇAĞINA GELİNCE diye özellikle, bir nikâh çağının olduğundan bahsediyor. Devamında ise bu nikâh çağının ölçüsünü de söylüyor ve diyor ki; "SONRA AKLEN OLGUNLAŞTIKLARINI TESPİT EDERSENİZ, MALLARINI ONLARA İADE EDİNİZ." Demek ki nikâh çağının ölçüsü, olgunluk ve erginlik olduğu anlaşılıyor. Allah dikkat ediniz bu ayetinde bizlere teslim edilen yetimler, kimsesiz çocuklardan bahsediyor. Yetime böyle davranma inceliğini gösteren, elbette kendi çocuklarına da aynı titizliği gösterecektir. Nefis öyle şeytanla iş birliğinde ki, görmemiz gereken ayetlere gözümüzü kapattırıyor. Hiç ilgisi olmayan, Allah ın söylemediği sözleri de, sanki söylenmiş gibi bizlere söyletiyor. Rabbimiz bu sapkınlıktan bizleri korusun.
 
İslam toplumunda bu konuyu, bu şekilde anlamamıza büyük etken, ne yazık ki Allah ın Resulüne atılan bir iftirayı, hiç düşünmeden kabul etmemizden kaynaklanmaktadır. Allah ın Resulü Hz. Aişe ile 6 yaşında evlendiği rivayet edilir. Ne yazık ki İslam toplumunun büyük çoğunluğu da buna inanır. Bu fitneyi, iftirayı içimize sokan din düşmanları, bugün bizlere kıs kıs gülüyorlar. Lütfen bu konuyu doğru araştırınız. Hz. Ayşe, Allah ın Resulüne görev tebliğ edilmeden 6 yıl önce doğmuş. Hz. Ebu Bekir de İslam gelmeden önce, bir putperest aileye kızını sözlemiş. Daha sonra İslam dini Allah ın Resulüne tebliğ edildiksen, çok sonra Allah ın Resulü Hz. Ayşe ye talip olmuş. Düşünün lütfen Hz. Ebu Bekir, daha önce başkasına söz verdiğini söylemiş, ama bu söz verdikleri putperest bir aile olduklarından, Hz. Ebu Bekir in Müslüman olmasından dolayı, Hz. Ayşe yi kabul etmeyerek istememişlerdir. Hz. Ayşe ile ablası Esma ile arasındaki 10 yaş fark oluşu ve ölümü arasındaki bilgileri tarihçiler araştırmış ve açıkça Hz. Ayşe nin evlendiğinde 17 ya da 18 yaşlarında olduğu ortaya çıkmıştır.
 
Sizlere sormak isterim. Allah elçisine tebliğ ettiği ayette, evlenecek bir insanın içimize sinecek, önce olgunluk ve ergenliğe ulaşması gerektiği tebliğini almış ise, sizce 6–7 yaşlarında kendisi evlenmiş olabilir mi? Bunu nasıl söyleriz ve nasıl düşünürüz. Evlenen bir kızın olgun ve ergin olması sözünden, evini çekip çevirecek, doğuracağı çocuğunu büyütüp, yetiştirecek bir durumda olmasını anlarız. Tüm bu gerçekler apaçık önümüzde duruyorken, bizler nasıl olurda Allah ın Resulü 6 yaşında Hz. Ayşe ile evlenmiştir deriz ve İslam dini bu yaşta evlenmeye izin veriyor deme cesaretini gösteririz, benim aklım almıyor. Aslında aklımızın almadığı, çok şeyi bizler din diye yaşıyoruz. Tüm bunların sorumlusu bizleriz. Çünkü Allah ın arı, duru dinini, batıl ve hurafelerle öyle karıştırdık ki, şimdide HAK hangisi BATIL hangisi şaşkın şaşkın, aranıp duruyoruz. Çünkü artık hakkın yerini batıl almış, bunu da Allah ın dini diye yaşıyoruz. Değerli din kardeşlerim, kendimize gelmenin zamanı geldi geçiyor. Mahşer günü O çetin gün, pişman olacakların safında olmak istemiyorsak, uyarıyı tekrar hatırlayalım.
 
Furkan: 28-29: Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!  Andolsun, KUR’AN BANA GELDİKTEN SONRA, BENİ ONDAN O SAPTIRDI. Zaten şeytan insanı yardımcısız bırakıverir. (Diyanet meali)
 
Bu acı iftiraları Kur'an a ve Allah ın elçisine yapmak istemiyorsak batılı, sanıyı, hurafeyi değil, Kur’an ı rehber edinmeli ve yalnız Kur’an ın ipine sarılarak, Allah ın Kur'an da apaçık verdiği FETVALARA tabi olalım, yaratılmş beşerin fetvalarına asla Allah ın emri diye uymayalım.
 
Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK