Bizler din ve iman adına neler yaptığımızın, nasıl imanımızı yaşadığımızın, farkında mıyız acaba? Kendisine bu soruyu soran var mı? Gelin Allah'ın bizleri sorumlu tutacağını hükmettiği kitaba birlikte bakalım, gerçekten onun indirdiği ve sizleri sorumlu tutacağım, sizlere rehber olsun dediği Kur’an'ın istediği gibi mi yaşıyoruz? Yoksa cahiliye dönemin yanlışlarına bizlerde mi düştük, ne dersiniz? Birlikte Kur'an'ı referans alarak düşünelim.
Bazı karşılaştırmalar yapalım. Örneğin Kur’an'da Allah'ın hükmettiği bir konu, bakalım bizler tarafından günümüzde, mezheplerin ve onun fıkıh inancının öğretisiyle nasıl yaşanıyor? Eğer gerçekten Allah' ıngönderdiği rehberde açıkladığı gibi yaşıyor ve iman ediyorsak, sorun yok demektir. YA EMREDİLENLERİN TAM TERSİNİ YAPIYORSAK? İşte bu durumda da herkes yapılanlardan, hatalarımızdan kıssadan hisse çıkartmalı ve kendisine çeki düzen vermelidir. Çünkü herkes kendi imtihanından sorumludur. Bir Müslüman'a düşen din kardeşini, yalnız Kur’an ile uyarmak olmalıdır. Çünkü Allah'ın Elçiside yalnız, Kur'an ile uyarmıştı. Yaşadığımız inancımızı sorgulamaya başlayalım.
— Allah bizlere gönderdiği Kur’an için, her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız, hatta Kitapta hiç bir eksik bırakmadık, KUR'AN'I AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR der. Bu kitap sizler için rehberdir, açık ve anlaşılır olması içinde, yemin ederek sizler için kolaylaştırdık, açıklamasını yapar.
— Peki bizler, Allah'ın bu açıklamalarına karşı neler söyleriz? Kur’an'da her bilgi, detaylı açıklanmamıştır. Kur'an'ı herkes anlayamaz, özet bilgiler verir deriz.
— Allah din ve iman adına güveneceğiniz, yardım isteyeceğiniz Veliniz yalnız benim der. Sakın benden başka, güvenilecek velilerin ardı sıra gitmeyin, onlardan yardım istemeyin der ve bizleri uyarır. Peki, bizler ne yaparız?
— Kur’an ı herkes anlayamaz veli kişiler anlar, İslam'ı onlardan en doğru öğrenebiliriz. Veli kişiler Allah dostudur. Onlar bizlere mahşer günü şefaat edeceklerdir der ve buna inanırız. Hâlbuki Rabbimiz kimin takvaca üstün olduğunu, kimin Allah'a daha yakın olduğunu, yalnız ben bilirim demiyor muydu?
— Şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının diye Kur’an'da bizleri uyaran Allah'ın hükümlerinin, nasıl inatla tersine inanarak, şefaatçi veliler, alimler, gavslar edinmemizi akıl, mantık ve Kur’an ile nasıl açıklarız, hiç düşünen var mı? Daha da kötüsü, velisi olmayan cennete gidemez diyen bizlerin, acaba cahiliye döneminden ne farkımız var?
— Allah yalnız Kur’an ın ipine sarılın, çünkü o sizin için bir güneş ve rehberinizdir der. Daha da açıkça söyleyip, bizleri Kur’an dan hesaba çekeceğini de belirtir.
— Bu kadar açık Allah'ın verdiği hükümleri varken, bizler neler söyler ve inanırız? Kur’an tekbaşına İslam'ı yaşamak için yeterli değildir, çünkü Kur'an'da her bilgi detaylı yazmaz. İslam'ı tam ve eksiksiz yaşamak istiyorsak, Resulün rivayet hadisleri ve mezheplerin fıkıh kitaplarından faydalanmalıyız, diye öğretmediler mi, bizlerde inanmadık mı?
— Sizlere sormak istiyorum, siz bir kitap yazmış olsaydınız ve sizin kitabınıza muhalif bir kitap yazan kişi, şöyle bir söz söylese, siz ne yapardınız? Bu kitap detaylı değil. Herkesin anlayacağı bir dilde de yazılmamış. Bu kitabı anlayabilmeniz için birde tercüman tutmalısınız dese, siz bu sözleri söyleyene ne söylerdiniz? İşte bizler Allah'ın kitabına aynen bunları söylüyoruz, ama gözler perdeli, gönüller mühürlü olunca, farkına da varmamız mümkün olmuyor.
— Allah sizlere gönderdiğim Kur’an'ın, tümüne iman edeceksiniz. Bir kısmına iman edip, bir kısmına etmediğiniz takdir de, iman etmemiş sayarım der. Peki, bizler ne yaparız?
— Nefsimizin ve atalarımızın inancını onaylamak ve delil aramak adına, onlarca hatta yüzlerce ayetin hükmü nesih edilmiştir, artık hükmü yoktur günümüzde diyenlere inanırız. Hani tüm ayetlere iman edecektik? Kur’an'ın tümüne iman etmeyip, bir kısmını görmezden gelip, üstünü örtenlere Allah hatırlayınız, KAFİR /inkarcı diyordu.
— Allah yemin ederek, sizlere kolaylaştırdığım bir din gönderdim der Kur’an da, bir çok kez. Verdiğim hükümlerden, yasaklardan, helal ve haramlardan sorumlu olduğumuzu açıklar. Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmeyeceğini de apaçık söyler. Bunun dışında dine haramlar getirenlere de uyarır. Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin, diye de çok net açıklık getirir. Size sormak isterim haşa, Allah indirdiği dinini eksik bıraktıda, Resulü ve mezheplerin fıkıh inancımı tamamladı? Ne kadar mantıksız ve Allah'a saygısız bir düşünce öyle değil mi?
— Peki, bizler tüm bu açık ayetleri gördüğümüz halde, nelere iman ediyoruz? Dini bu kadar kolay yaşayacağınızı mı zannediyorsunuz? Cenneti kazanmak kolay mı? Allah bazı hükümleri kendisi vermiş, bir kısmını ve detaylarını da elçisine bırakmıştır. Peygamberimizde tıpkı Allah'ın verdiği hükümler gibi, helal haram koyma, Kur'an dışından hükümler verme yetkisine sahiptir, demiyor muyuz? HÂLBUKİ ALLAH, HÜKMÜME KİMSEYİ ORTAK ETMEM DEMEMİŞ MİYDİ? Sizce bu düşünce Allah'ın onlarca hükümleri ile uyuşuyor mu?
— Allah gaybı yalnız ben bilirim dedikten sonra, Elçisinin de Kur'an'da gaybı bilmem ben dediği ayetlerini tebliğ alan bizler, Kur’an'ın asla bahsetmediği, açıklamadığı, onca gaibi bilgileri, Resulün adını kullanarak anlatmıyorlar mı?
— Hâlbuki Allah bu konuda peygamberimize soru soranlara, o kadar açık bir ayet indirip ne diyordu?
— "Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar." Bu ayetlere iman ettiğimiz halde, bu ayetleri görmezden gelmiyor muyuz?
— Allah Kur’an'da aklı ve düşünmeyi öne çıkaran onlarca ayet indirip, yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, AKILLARINI İŞLETMEYEN SAĞIR-DİLSİZLERDİR, AYETİ İLE AKLI ÖN PLANA ÇIKARMIŞTIR. Peki, bizlere günümüzde neler anlatılır akıl ve iman konusunda?
— Akılla din anlaşılmaz ve yaşanmaz. Eğer aklınız ile dini konuları çözümlemeye çalışıyorsanız, boşuna kürek sallarsınız. Çünkü Din akıl terazisi ile ölçülmez diye öğretmediler mi bizlere? Ama Allah tam tersine, akıllarını işletmeyenler Allah katında en kötüleridir diyordu. Bir başka ayetinde de Allah, akıllarını güzelce kullanmayanları, pislik içinde bırakır ayetini, duyan hatırlayan, ne yazık ki günümüzde pek yok artık.
— Allah Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin der bizlere. Peki, bizler hakkın yani Kur’an'ın yanına, sanki hiç şüphe edilmeyen Kur’an ayetleri gibi, neleri eş tutarız ve neler söyleriz hatırlayalım.
— Bizler nasıl Kur’an ayetlerinin bir tanesine bile iman etmediğimiz de, gerçek Müslüman olmuyorsak, peygamberimizin rivayet hadislerinin de bir tanesine inanmazsak, gerçek iman etmemiş sayılırız diye anlatılmıyor mu? Bizlerde bu söylenenlere iman etmiyor muyuz? Böylece Kur’an ile hiç şüphe etmeden rivayet bilgileri eş tutarak, çok büyük bir yanılgının, şirkin ardı sıra gitmiş olmuyor muyuz? Hani Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyordu? Bu ayeti hatırlayan yok mu? TÜM BUNLARA İNANARAK, KUR’AN A ŞİRK KOŞTUĞUMUZUN, FARKINDA MISINIZ? HİÇ SANMIYORUM.
— Allah Kur’an da, Araf 33. ayetinde hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi HARAM kılıyorum, dediği halde bizler günümüzde neler yapıyor ve söylüyoruz?
— Kur’an da her şey yazmaz diyenlere inanan bizler, Allah'ın Kur’an da açıklamadığı, detay vermedi yüzlerce bilgiyi, hükmü bugün birbirimize Allah emridir diye anlatıp, birde onlara iman ediyoruz. İşte bizler HARAMI, tıka basa her gün nasıl içimize çektiğimizin, HARAMIN BATAKLIĞINA BATTIĞIMIZIN ne yazık ki farkında bile değiliz.
DOĞRUSU ANLATACAK, ÖRNEK VERECEK ÇOK ŞEYLER VAR. SİZCE BİZLER, ALLAH'IN İSTEDİĞİ HALİS KULLARI OLMA SIFATLARINI, TAŞIYOR OLABİLİR MİYİZ? Bu inancımızla, bu çabalarımızla, mahşer günü kitabı sağ tarafından verilecek kullarından olma şansımız, sizce ne kadardır dersiniz?
BUNUN HESABINI BİZLER, KENDİ NEFSİMİZDE BU GÜNDEN YAPMALIYIZ. GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLA GİRDİĞİMİZDE, PİŞMAN OLMAK İSTEMEYENLER, ŞİMDİDEN ÖNLEMİNİ ALMALIDIR. Önlemi alabilmenin tek bir yolu var. Oda batıl ve hurafeden uzak, en emin ve tek kaynak Allah'ın rehberi KUR’AN' A sıkı sıkı sarılmak ve onu, imtihan olan bir öğrenci misali aklını, mantığını kullanarak, düşünerek anlamaya çalışmak olmalıdır. HEPİMİZ HATA YAPABİLİRİZ, AMA EN AZ HATA YAPANLARDAN OLMAK İSTİYORSAK, ALLAH'IN SİZLERİ İMTİHAN EDECEĞİM DEDİĞİ KİTABA SARILARAK, HATAMIZI EN AZA İNDİREBİLİRİZ. O HATALARIMIZIDA ALLAH, BEN BAĞIŞLARIM DİYOR ZATEN.
Zaman geçiyor, yarına çıkacağımızın garantisini kimseden alamıyorsak, gelin bugünden öz eleştiri yaparak, yaptığımız yanlışlarımızı Kur’an ile karşılaştıralım, sorgulayalım, hatalarımızın farkına vararak kendimize gelelim. ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEK KARDIR. Bunu yapan mutlaka doğruyu bulacak, Allah'ın halis kulları arasında olacaktır. Dilerim Rabbimizden cümlemiz, mahşer günü yüzleri gülen, Allah'ın halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/