ALLAH’IN HÜKMÜNE, HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEYECEĞİNİ, HALA KUR'AN'DAN GÖRMEK İSTEMEYENLERE.
Bizlere Allah’ın indirdiği İslam’ı anlatıyorlar diye, öyle batıl ve hurafe bir inancı din diye yaşatıyorlar ki, gerçeklerin farkında olsak, sanırım gece gündüz yaptığımız yanlışımızdan dolayı, affedilmek için Allah’a dua ederiz. Yazılarımı takip eden arkadaşlarım bilir, genelde yazılarımın konusu, bana cevap veren kardeşlerimizin sözleri düşünce ve inançları üzerine olur. Bunu önemsiyorum, çünkü yaşanan İslam’ın önce Kur’an ile nasıl ters düştüğünü topluma anlatmalıyız ki, O toplum gerçekleri görebilsin, hatalarından vaz geçebilsin. Öyle cevaplar alıyorum ki, Kur’an’ı hiç anlayarak okumamış bir insan, zerre kadar düşünmüş olsa bile, böyle bir inancı asla Allah’a nispet etmez. Sanırım bizler Allah'ı daha gereği gibi tanıyamadık. Onun yüceliğini fark edemedik. Çünkü Kur'an ile buluşamadık çok üzgünüm. Bir örnek vermek istiyorum. Bakın bir kardeşimiz bana nasıl cevap verdi.
“ALLAH’A İNANAN, O NUN RESULUNÜN SÜNNETLERİNE VE HADİSLERİNEDE UYAR. BİZE SADECE KUR'AN YETER DEMEYLE OLMUYOR BU İŞLER!”
Bu söylemde bile arkadaşımız, şunu söylediğinin farkında değil. Allah’a onun kitabına, sünnetine inanan, Resulünün de dinde hüküm koyabileceğini gösteren rivayet hadislerine, sünnetine de Kur'an ayetleri gibi uymalıdır diyor. İyide buna inanırsak, bu din Allah ile Resulünün ortak dini olur ki, bunu Allah onlarca ayetinde izah ediyor Kur'an'da, yasaklıyor ve ne diyordu? BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM. Başka kanıta gerek var mı? Bu konuyu Kur’an’dan araştırmaya devam edelim. Eğer Allah’ın dini İslam’a inanıyorsak, bu düşünceyi mutlaka Kur’an’ın onaylaması gerekir. İsterseniz gelin bu konuyu daha detaylı Kur’an’a danışalım. Gerçi inancımız bir ayete bile ters düşüyorsa, ona asla inanmamalıyız. Allah Kur’an’da, benim indirdiğim Kur’an’ın yanında, benim bahsetmediğim, açıklamadığım konuları Resulüm açıklayacak, Kur’an’da bahsetmediklerim konularda, oda hükümler verecek, MUTLAKA ONUN HADİSLERİNE/SÖZLERİNEDE BENİM KİTABIMA UYDUĞUNUZ GİBİ UYUN DİYORSA, ARKADAŞIMIZ HAKLI DEMEKTİR. Geçen gün Cuma namazında hoca aynı konuda, bir Müslüman KUR’AN’A VE SÜNNETE UYMAK ZORUNDADIR dedi. Sünnet Kur'an'da, dinde yaşamamız gereken kanunlar ve izlenmesi gereken yol, yöntem anlamında kullanılır. Sizlere sormak istiyorum, Allah’ın kanunları ve bizlerin izlemesini istediği yolu, yöntemi yani sünneti Kur’an’da yokta, Resulümü bu sünneti dine ilave ediyor? Eğer bunu kabul edersek, Allah’ın dinine, Resulünü ortak etmiş oluruz buda şirktir. DAHADA KÖTÜSÜ ALLAH’IN YANINDA, RESULÜNÜDE İLAH EDİNMİŞ OLURUZ. Bu konuda Kur’an’dan örnekler vermeye devam edelim.
Önce şunu hatırlatmak isterim. Allah Maide suresi 87. Ayetinde bakın nasıl uyarıyor bizleri. “EY İMAN EDENLER! ALLAH'IN SİZE HELÂL KILDIĞI İYİ VE TEMİZ ŞEYLERİ HARAM KILMAYINIZ VE SINIRI AŞMAYINIZ. ALLAH SINIRI AŞANLARI SEVMEZ.” Demek ki Allah’ın dinde koyduğu bir sınır var ve bu sınırı aşmamızı asla istemiyor. Bakın bu arkadaşımızın düşüncesinin bu ayet bile doğru olmadığını gösteriyor. Kur’an’ın saydığı haramların dışında, Allah’ın Resulünün adını kullanarak öyle haramlara inanıyoruz ki, Allah’ın koyduğu sınırları tanımıyoruz. Bir arkadaşımız Allah’ın Resulünü örnek almalıyız, Kur’an bunu emrediyor dedikten sonra şöyle yazmış. “O NASIL YAPIYORSA SİZ DE ÖYLE YAPIN DEMEKTİR.” Peki, Allah’ın Resulü nasıl yapmıştı, Kur’an bu konuda bilgi vermiyor mu? Çünkü günümüzde hiç kimse, Allah’ın Resulünün nasıl yaptığını görmedi. Bu düşünce inanın insanları şeytanın tuzağında oyalar, insan hatalarınıda fark edemez. Peki Allah bunu, Resulün rivayet hadislerinden mi öğrenin diyor. Elbette mümkün değil, tam tesine Allah, emin olmadığın bilginin sakın ardına düşmeyin, Kur'an'a sarılın diyor. Bakın Allah’ın Resulü bu konuda ne yapmış, sizce bu ayet en güvenilir, sağlam kanıt değil mi? “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) Demek ki bizlerde Resulün tebliğ ettiği vahye uyarsak, Resulü örnek almış oluruz. Kur’an’ın tamamı, arkadaşlarımızın bana söylediğinin tam tersini söylüyor.
Allah Zuhruf suresi 44. Ayetinde ne diyordu hatırlayalım. “ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ.” Bakın Allah çok açık ve net hükmünü vermiş, sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim. Ama bana cevap veren arkadaşımız Allah’a inanan bir Müslümanın, yalnız Allah’ın kitabına inanmamız yetmez, Allah’ın Resulünün adına bizlere rivayet yolla ulaşan hadislerine, onun sünnetine de kesinlikle iman etmemiz gerekir diyor. Bakın bu ayette, arkadaşımızın inancının doğru olmadığını çok açık ve net ortaya koyuyor. Kur’an’a danışmaya devam edelim.
Bakara suresi 147. Ayetinde Allah çok önemli bir uyarıda bulunarak, bakın İslam dininde gerçek HAK olanın, nereden gelen olduğu bilgisini veriyor. “GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” Ne yazık ki bizler hakka batıl karıştırarak, adeta Allah’ın ayetleri üzerinde kuşkular yaratıyoruz ve yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek, toplumu bir bilinmeze yönlendiriyoruz. Kesinlikle bu inanç Kur’an’dan onay almıyor. Çünkü Allah daha önce yapılan yanlışların yapılmaması için, doğru hak olan bir inancın, yalnız Allah katından indirilenler olduğunu bizlere bildiriyor. Bu ayete göre şunu açık söyleyebiliriz, İSLAM’I EN DOĞRU YAŞAMAK İSTEYEN BATILDAN, HURAFEDEN ATALAR DİNİNDEN UZAK, YALNIZ ALLAH KATINDAN GELEN KUR’AN İLE İMANINI YAŞAMALIDIR. Kur’an’dan konumuzu araştırmaya devam edelim.
Anlatıldığı gibi Kur’an ayetleri açık ve detaylı değil mi? Kur’an’ı Resulünün hadislerimi açıklıyor da, arkadaşımız bu kanıya varıyor, şimdide ona bakalım. Bakara suresi 99. Ayetinde Allah, bakın bizlere Kur’an’ın açık olduğu konusunda ne diyor. “AND OLSUN Kİ, SANA APAÇIK AYETLER İNDİRDİK.” Hatırlatırım Allah bu konuda yemin ettiği halde, bizler Allah’a güvenip inanmamız gerekirken, Allah’a değil, bizlere anlatılan mezheplerin rivayetlerine inanıyoruz. Allah ayetlerim apaçık dediği halde, hayır onu Resulü açıklamıştır demeye devam ediyorsak, bizler Allah’ın dinine değil kendi uydurduğumuz dine inanıyoruz demektir. RESULE ATFEN SÖYLENEN RİVAYET HADİSLERE, KUR’AN’IN ONAYINI ALMADAN VE ARAŞTIRMADAN, KUŞKUSUZ İNANAN KARDEŞLERİMİ, ÇOK KISA ŞU SORUM ÜZERİNDE DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM. MAHŞER GÜNÜ ALLAH RESULÜNÜ, ŞAHİT OLARAK ÇAĞIRDIĞINDA;”SİZLERE BENİM ADIMA RİVAYET EDİLEN, KUR’AN’IN HİÇ BAHSETMEDİĞİ HADİSLERİ BEN SÖYLEMEDİM, SÖYLEMEM DE MÜMKÜN DEĞİL. ÇÜNKÜ BEN SİZLERE KUR’AN İLE HÜKMETME GÖREVİ ALDIM VE YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN DEDİM, SİZLERE YALNIZ KUR’AN’I TEBLİĞ ETTİM. BENİM ADIMI KULLANARAK UYDURMUŞLAR, SİZLERİ ALDATMIŞLAR VE BANA İFTİRA ATMIŞLAR" DERSE, BU İFTİRALARA İNANANLARIN HALİ O ÇETİN GÜN, SİZCE NE OLUR? Lütfen bunu iyi düşünelim, çünkü bu manzara ile mutlaka bir gün karşılaşacağız.
Yine Enam suresi 97. Ayetinde bu konuyu pekiştiriyor ve bakın ne diyor. ”BİLEN BİR TOPLUM İÇİN ÂYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK.” Sanırım bu kadar açık bir ayeti izaha gerek yok. Şöyle düşünün lütfen, Allah tüm kullarını Kur’an’ın muhkem ayetlerinden sorumlu tutacağına hükmettiyse, açık, anlaşılır ve detaylı olmaması mümkün olabilir mi? Bu konuyla ilgili son bir hatırlatma yapmak istiyorum. Kıyame suresi 19. Ayette Allah, “SONRA ŞÜPHEN OLMASIN Kİ, ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR.” Bu ayetten sonra şunu sormak istiyorum, Allah Kur’an’ı açıklamak bizim görevimiz dediği halde, Allah’ın Resulü sizce Kur’an’ı açıklanmamış görüp, kendisi açıklama gereği duymuş olabilir mi? Hatırlatırım Kur'an'da Allah'ın Resulüne hükmü verilmemiş konularda sorular sorulduğunda Allah Resulüne, SABRET O KONUDA HÜKMÜMÜ İNDİRECEĞİM DİYOR. Kur’an’dan nasiplenen bir Müslümana her şey çok açık. Başka kaynaklardan nasiplenip te, onun adına İslam dini diyenlere sözüm zaten yok. Arkadaşımızın sözlerini inancını, Kur’an’dan araştırmaya devam edelim. Sanırım bu ayetten sonra, yaptığımız hatayı anlamamız gerekir. Tabi gözlerimizde perde yoksa kulak ve kalplerimiz mühürlenmediyse.
Enam 19: DE Kİ: “ŞAHİTLİK BAKIMINDAN HANGİ ŞEY DAHA BÜYÜKTÜR?” DE Kİ: “ALLAH BENİMLE SİZİN ARANIZDA ŞAHİTTİR. İŞTE BU KUR’AN BANA, ONUNLA SİZİ VE ERİŞTİĞİ HERKESİ UYARAYIM DİYE VAHYOLUNDU. GERÇEKTEN SİZ Mİ ALLAH İLE BERABER BAŞKA İLÂHLAR OLDUĞUNA ŞAHİTLİK EDİYORSUNUZ?” DE Kİ: “BEN ŞAHİTLİK ETMEM.” DE Kİ: “O, ANCAK TEK BİR İLÂHTIR VE ŞÜPHESİZ BEN SİZİN ALLAH’A ORTAK KOŞTUĞUNUZ ŞEYLERDEN UZAĞIM.” (Diyanet meali)
Değerli dostlarım, kardeşlerim. Bakın Allah, Resulünün bizlere neler söylemesini istiyor, Allah aşkına tarafsız anlamaya çalışalım, yoksa mahşer günü hesabını veremeyenlerin safında buluruz kendimizi. Allah Resulüne, deki kullarıma diyor, şahitlik konusunda hangi şey daha büyüktür. Deki kullarıma ALLAH BENİMLE SİZİN ARANIZDA ŞAHİTTİR Kİ, BU KUR’AN BANA, ONUNLA YANİ KUR’AN İLE SİZİ VE ERİŞTİĞİ HERKEZİ UYARAYIM DİYE VAHYEDİLDİ DİYOR. Hatırlatırım şahit Allah, ama bizler başka şahitlere inanıp güveniyoruz. Bu kadar açık bir ayet dururken, hala bizler, NE YANİ ALLAH’IN RESULÜ POSTACIMIYDI, ONUN RİVAYET HADİSLERİDE DİNİN EMRİ GİBİDİR NASIL DERİZ?
Ayetin devamında, Allah’ın vahyinin dışında, dinde beşeri hükümler olacağına inananlara uyarı yapılıyor ve ALLAH İLE BERABER DİNDE HÜKÜMLER KOYANLARA İNANIYORSANIZ, ALLAH’IN YANINDA BAŞKA İLAHLAR EDİNİYORSUNUZ DEMEKTİR, DİYEDE SON NOKTAYI KOYUYOR. Bu hatayı yapanları Allah’ın Resulü uyarıyor. Ben sizin yaptığınız bu yanlışa uymam diye de belirtiyor. Bu ayetten de çok açık anlaşıldığı gibi, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Resulün hadisleri, sünneti de vardır diyenleri HEM ALLAH HEMDE RESULÜ UYARIYOR, SAKIN BU YANLIŞ İNANCIN ARDINA DÜŞMEYİN DİYOR. Allah’ın Resulü bu ve benzeri ayetleri ümmetine tebliğ ettikten sonra, sizce yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamazsınız benim sözlerim/hadislerim de Kur’an ayeti gibidir deme ihtimali var mı? VAR DİYENLERE HATIRLATMAK İSTERİM. MAHŞER GÜNÜ ALLAH BUNU YAPARAK BANA ŞİRK KOŞANLARIN YÜZLERİ SİMSİYAH OLACAKTIR DİYOR.
Bizler bu hatayı çok fazla yapıyoruz. Hatta İslam toplumunun genel çoğunluğunun inancı olduğunu da söyleyebilirim. Hâlbuki Allah Enam 116. Ayetinde, “YERYÜZÜNDEKİLERİN ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN, SENİ ALLAH'IN YOLUNDAN SAPTIRIRLAR.” Diyerek bizleri çok açık uyarıyordu. Yine Yusuf suresi 106. Ayetinde Allah nasıl uyarıyordu? “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK, ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR.”
Hangimiz bu büyük hatayı yaparak, Allah'ın huzuruna çıkmak ister? Değerli dostlarım, Allah ben hükmüme asla hiç kimseyi ortak etmem diye uyardığı halde, bizler Resulünü dinde Allah’ın hüküm ortağı yapıyor da, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN DİNDE HÜKÜM VERDİĞİ RİVAYET HADİSLERİNE ONUN SÜNNETİNEDE UYMAMIZ GEREKİR DİYE İNANIYORSAK, AÇIKÇA ALLAH’A ŞİRK KOŞARAK İMAN EDİYORUZ DEMEKTİR. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor da kendi sünnetini açıkça bildiriyorsa Kur’an’da, nasıl olurda Kur’an’ın bahsetmediği konularda Allah’ın Resulününde sünneti var deriz? Bu kadar mı Kur’an’ı terk ettik. Bir Müslümana düşen din kardeşini, yalnız Kur’an ile uyarmaktır.
“SİZ, HADDİ AŞAN KİMSELER OLDUNUZ DİYE, SİZİ KUR'AN'LA UYARMAKTAN VAZ MI GEÇELİM?” (Zuhruf 5)
“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)
“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56)
“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)
“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/