Günümüz İslam toplumlarında, ne yazık ki Kur’an terk edildi. Bu çok açık hissediliyor artık. Onun yerini ise, doğruluğundan emin olmadığımız rivayetler, gelenekler ve İslama giren batıl Yahudi inancı aldı. Bu söylediklerimin bir örneğini, sizlerle paylaşmak istiyorum. Allah ın emirlerini, hükümlerini, ne yazık ki Kur’an ile aramıza girenlerin sayesinde, göremiyor ve hissedemiyoruz. Bakın Allah elçisi aracılığıyla, bizlere neler söylemesini istiyor.
Ahkaf 9: De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Maide 67: Ey resul! RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.
Enam 50: Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. YALNIZ BANA VAH YEDİLENE UYARIM BEN!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"
Allah ın elçisine verdiği görev, çok açık değil mi? Allah benim hüküm vermediğim, sana indirmediğim konularda da, sen hüküm ver diyor mu? Hatırlayınız Maide suresi 45. ayetinde, ALLAH IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEYENLER ZALİMLERİN TA KENDİSİDİR diyor ve bizleri uyarıyordu. Peki, bizleri nasıl uyarıyordu, onlardan birkaç ayet hatırlayalım.
Araf 3: (Ey insanlar), RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN VE O'NDAN BAŞKA VELİLERE UYMAYIN. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
İsra 36: HAKKINDA BİLGİN OLMAYAN ŞEYİN ARDINA DÜŞME! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Allah apaçık ne emrediyor bizlere? Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka velilerin sözlerine aldanmayın diyor. Peki, daha sonra ne diyor? Hakkında emin olmadığın, Kur’an ın onayını alamadığın bilgilerin ardına sakın düşme, sorumlu olursunuz diye uyarıyor. Enbiya suresi 10. ayetinde de, yemin ederek Rabbimiz bir hüküm veriyor ve diyor ki; Sizlere öyle bir kitap, öyle bir Kur’an indirdik ki, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. Rabbin bu sözlerini dinlemeyeceğimizi bildiği içinde, ayetin sonunda, hala akıllanmayacak mısınız diye de, bizlere kızgınlığını belirtiyor.
EVET RABBİMİZ ÇOK HAKLISIN AKILLANMADIK, BU GİDİŞLE AKILLANMAYA DA HİÇ NİYETİMİZ YOK GİBİ GÖRÜNÜYOR.
Bizler Kur’an ı o kadar terk ettik ki, bunun kanıtını sizlere çok acı ve üzücü bir örnekle göstermek istiyorum. Kur’an zina, yani fuhuş yapanlara karşı, nasıl bir ceza verilmesi gerektiğini çok açık örneklerle anlatır Kur’an da. Önce bu konu ile ilgili Kur’an dan detaylı bilgiler alalım, daha sonra Kur’an ın asla onaylamadığı, peygamberimizin sözleridir diye naklettikleri rivayetlerin, İslam dinine nasıl zararlar verdiğini ve peygamberimize nasıl iftiralar atıldığını görelim. Kadınların eşcinsellik yani zina yaptıklarında, bakın Allah nasıl bir yol izlememizi istiyor.
Nisa 15: Kadınlarınızdan eşcinsellik (zina) yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.
Peki, erkekler aynı suçu işlese, yani iki erkek eşcinsellik yaparsa ne yapılmasını emrediyor.
Nisa 16: EŞCİNSELLİĞİ İÇİNİZDEN İKİ ERKEK YAPARSA ONLARA EZİYET EDİN. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur.
Allah biz her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyorsa, her konudan örneklerini vermiş demektir. Bize düşen, bunu Kur’an dan anlamaya çalışmak olmalıdır. Şimdide bir kadın ve bir erkek zina yaparsa, Allah nasıl bir yol izlenmesini emrediyor.
Nur 2: ZİNA EDEN KADIN VE ZİNA EDEN ERKEĞİN HER BİRİNE YÜZ DEĞNEK VURUN; Allah'a ve ahiret gününe inananlar iseniz, Allah'ın cezasını uygulamada sizi, onlara karşı acıma duygusu tutup engellemesin. Müminlerden bir grup da onlara yapılan azaba şahit olsun.
Bahsettiğimiz konularda, apaçık hükümler verilmiş Kur’an da. Zinayı yapan erkek ve kadın ayrım yapılmadan aynı cezayı alıyor. Zina konusunda kafamızda, hiçbir soru işareti kalmadı şükürler olsun. Bu konuda her bilgiyi Kur’an dan aldık. Şimdide gelelim rivayet hadislere, bakalım onlar günümüze kadar nasıl gelmiş ve Kur’an ın onayladığı bir şeriat üzerindeler mi? Örnekler verelim.
"1570 - Habib İbnu Salim (rahimehullah) anlatıyor: "Abdurrahman İbnu Huneyn denen bir adam karısının cariyesine temasta bulundu. Hâdise, Küfe emîri Nu'man İbnu Beşir (radıyallahu anh)'e götürüldü.
"- Ben, dedi, hakkınızda, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın hükmüyle hükmedeceğim: Eğer zevcen, cariyeyi sana helâl ederse, yüz deynek yiyeceksin, helâl etmezse recmedileceksin."
Sonra (tahkik etti) karısının cariyeyi adama helâl ettiğini görünce, emir yüz deynek vurdu.")
Tirmizî, Hudud 21, (1451); Ebu Dâvud, Hudud 28, (4458, 4459); Nesâî, Nikâh 70, (6,124); İbnu Mlâce, Hudud 8, (2551).
Yukarıdaki örnek üzerinde düşünelim. Bir adamın karısının emrindeki cariyesi ile evli olmadıkları halde, cinsel ilişkide bulunmuş, yani zina yapmış. Bu konu o devrin emirine kadar geliyor. Verdiği karar ve söyledikleri üzerinde lütfen dikkatle düşünelim, çünkü peygamberimizin hükmüyle hükmedeceğini söylüyor. Zevcen, zina yaptığın cariyeyi sana helal ederse, yalnız yüz değnekle kurtulacaksın diyor. Eğer eşin sana cariyeyi helal etmezse, recmedileceksin yani taşlanarak öldürüleceksin diye açıklık getiriliyor.
EĞER ZİNANIN CEZASI RECMETMEK OLSAYDI, BU KUR’AN DA APAÇIK YAZARDI. Tam tersine zina yapmanın cezası, kadın-erkek yüz deynek vurulacağı apaçık yazıyor Kur’an da. Sizce Kur’an da hükmü apaçık yazıldığı halde, peygamberimiz Allah ın verdiği hüküm yerine, Kur’an da bahsedilmeyen bir hükümle karar verir mi? Hatırlayınız Allah elçisine ne diyordu? SANA İNDİRDİĞİMLE ONLARA HÜKMET.
Kadının durumuna gelince. Zinayı yapan kadın eğer hür ise oda aynı cezaya çarptırılacaktı. Yok, eğer suçu işleyen cariye yani hür değilse, bakın bu durumda Allah Nisa 25. ayetinde, (FUHUŞ YAPARLARSA ONLARA, HÜR KADINLARA UYGULANAN CEZANIN YARISI UYGULANACAKTIR.) diye hüküm veriyor. Demek ki zina yapan hür kadın, bu suçundan dolayı taşlanarak yani recim edilmiyor demektir. Hür olana ceza 100 kırbaç ise, köle yani cariyeye 50 kırbaç olacağı açıktır. Zina yapan kadın ya da erkeğin, recmedilmesi peygamberimizin emriydi ve bu emir uygulanırdı diyenlere, bir ayet daha hatırlatmak isterim.
Nur 3: ZİNA EDEN ERKEĞİ, ZİNA EDEN BİR KADIN veya putperest bir kadından başkası nikâhlamaz. ZİNA EDEN KADINA GELİNCE, ONU DA ZİNA EDEN BİR ERKEK veya putperest bir erkekten başkası nikâhlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır.
Yaradan ın ayetleri üzerinde düşünmeyi bırakıp, rivayetlerin ardına düştüğümüzde, elbette Furkan ın nuruyla nurlanmamızda, mümkün olmayacaktır. Ne diyor ayet? ZİNA EDEN KADIN İLE ZİNA EDEN ERKEK ANCAK EVLENİR DİYOR. Hani recm ediliyordu? Eğer böyle bir ceza olsaydı, zina eden erkekte, kadında yaşıyor olmazdı. Şimdi vereceğim örnek üzerinde, lütfen dikkatle düşününüz. Çünkü bu bilgilerin peygamberimizin sözleri olduğuna inanan, cehennemdeki yerini hazırlamış olacağını unutmasın. Çünkü bu sözler açık bir iftyiradır.
(1561 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti:
"Allah Teâla hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. BU İNDİRİLENLER ARASINDA RECM AYETİ DE VARDI! BİZ BU ÂYETİ OKUDUK VE EZBERLEDİK. AYRICA, RESÛLULLAH (ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM) ZİNA YAPANA RECM CEZASINI TATBİK ETTİ, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "BİZ KİTABULLAH'DA RECM CEZASINI GÖRMÜYORUZ (DEYİP İNKÂRA SAPABİLECEK VE) ALLAH'IN KİTABINDA İNDİRDİĞİ BİR FARZI TERKEDEREK DALÂLETE DÜŞEBİLECEKTİR. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- süb-t bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teâla' nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah'a) yazardım.")
Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzi 21, İ'tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, (, 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418).
Yukarıda söylenenlerin farkında mıyız? AÇIKÇA BUGÜN KUR’AN IN EKSİK OLDUĞU, ALLAH A YEMİN EDİLEREK SÖYLENİYOR. Ama bizler bu sözleri, peygamberimizin uygulamaları, hadisleridir diye alıyor ve fıkıh kitaplarına yazıyoruz. Birde bunları inkâr edip inanmayanların, dinden çıkacağını bile söylüyoruz. Allah bizleri affetsin. TAM TERSİNE BUNLARA İMAN EDENLER, KUR’AN DAN SAPMIŞ, ALLAH A VE ELÇİSİNE İFTİRA EDEREK, KAFİR OLMUŞ DEMEKTİR.
HATIRLATMAK İSTERİM, RECM CEZASI YAHUDİ İNANCIDIR. BUGÜN NE YAZIK Kİ SORGULAMADAN YAŞADIĞIMIZ İNANANCIMIZ, YAHUDİLEŞTİRİLMİŞ BİR İNANÇTIR, LÜTFEN ARTIK KUR'AN İLE FARKINDA OLALIM. YOKSA HESABINI ASLA VEREMEYİZ.
Öyle bir inanç sistemi yaratmışız ki, bizleri Kur’an dan uzaklaştırmış. Rehberimiz olması gereken Kur’an a karşı aldığımız tavır, bu kitapta her bilginin olmadığı, herkesin anlayamayacağı yönünde olmuş. BÖYLE OLUNCA DA, İNANCIMIZA RİVAYETLER HAKİM OLMUŞ, YÖN VERMİŞ. Çok ilginçtir bazı İslam ülkeleri recm cezasını uyguluyor günümüzde, ama yalnız kadın recm edilirken görüyoruz, duyuyoruz. Peki, zinayı yapan erkeği neden recm edildiğini görmüyoruz, hiç düşündünüz mü? Hiç düşünmeyin, çünkü İslam ı Allah ın yolundan saptıran erkek egemen güç, kendi hükümranlığını ilan ettiğine güzel bir örnektir bu adaletsizlik.
Bir konunun hükmünün Kur’an da olup olmadığına bakmak yerine, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet yoluyla bizlere ulaşan ve peygamberimizin hadisleri olduğunu söylediğimiz sözler, adeta Kur’an ın önüne geçmiş. Kur’an ın verdiği hükümlere bakan, ondan onay almaya çalışan, neredeyse kalmamış.
Birde recm konusunun bir hikâyesi vardır. Recm ayeti peygamberimizin ölümünde ki telaşından dolayı, bir keçinin bu sayfayı yediğini ve Kur’an a böylelikle geçmediği anlatılır. BİZLERDE AVAL AVAL DİNLİYOR, BU ANLATILANLARA İNANIYORUZ. HANİ ALLAH KUR’AN I BEN KORUYORUM DİYORDU? NE OLDU BU AYET UNUTULDU MU, YOKSA ÜSTÜNÜMÜ ÖRTTÜK. Doğrusu böyle şeylere nasıl inanıyoruz, aklım almıyor.
Değerli din kardeşlerim. Benim bütün çabam, içinde bulunduğumuz büyük yanlışın, biraz olsun farkına varılması adınadır. Bizlerin rehberi Kur’an dır. Allah tan başka hüküm veren olmadığını, bizzat Kur’an söylüyor. Allah hükmüne kimseyi ortak etmez diye hüküm verdiği halde, bizler Allah ın verdiği hükümleri kadar, elçisinin de hüküm verdiğine inanarak, öyle büyük hatalar yapıyoruz ki, Allah ın ayetlerinin bile önüne geçiyoruz.
Bizler elbette her bilgiden faydalanmalıyız. Bunda hiçbir şüphe yok. Ama bizlere iletilen her bilgiyi, Kur’an a arz etmek ve ondan onay almak şartıyla, her bilgiden faydalanmalıyız. Kur’an ın onay vermediği, bahsetmediği ve açıklamadığı bir konu ve hükümden sorumlu olmayacağımızı Rabbimiz söylüyorsa, GELİN BEŞERİN RİVAYETLERİNE DEĞİL, ALLAH IN SÖZLERİNE İNANALIM.
Sizlere zina konusundaki verdiğim, rivayet örneklerdeki hükümleri okudunuz. Kur’an ın hükümleri ile karşılaştırdığınızda, sizlere bu bilgilerin doğru olduğu onayını verdimi? Elbette vermedi. O zaman bizlere düşen bu bilgileri, asla kabul etmemek olmalıdır. Elbette kabul edenlere sözümüz olamaz. Herkes yaptıklarından sorumludur.
Dünyada kıyametin ne zaman kopacağını bırakalım da, bizlerin kıyameti kopmadan, yani emaneti teslim etmeden, gelin Kur’an ın ipine sıkı sıkı sarılalım ve emin olmadığımız bilgilerin ardına düşmeyelim. Kur’an ın ipine değil de, Rabbin ayetlerini görmezden gelip, üstünü örtüp, beşerin ipine sarılırsak, bu ipin şeytanın ipi olduğunu ve bu ipe sarılanların, ebedi cehennemlik olacağının, lütfen artık farkında olalım.
Dilerin cümlemiz, Allah ın ipine sarılan, hakka batıl karıştırmayan, aklı ile iman eden, Rabbin halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK