Bu yazımda sizlere, çok dikkat çekici ve üzerinde düşünmenize vesile olacak bir ayet hatırlatmak istiyorum. Düşünen ve aklını kullanan her Müslüman, Allah'ın tüm ayetlerinden ibretler ve kıssadan hisseler alacaktır. Düşünmeyi, aklını kullanmayı başkasına havale edenlerin halini, mahşer günü düşünmek bile istemiyorum.
Enam 112: VE BÖYLECE BİZ, GÖRÜNÜR-GÖRÜNMEZ ŞEYTANLARI HER NEBİYE DÜŞMAN KILDIK. ONLAR ALDATMAK AMACIYLA BİRBİRLERİNE YALDIZLI YALANLAR TELKİN EDİYORLAR. AMA EĞER RABBİN İSTESEYDİ, ONLAR BUNU YAPAMAZLARDI. O HÂLDE ONLARDAN DA, UYDURUK TEORİLERİNDEN DE UZAK DUR! (Mustafa İslamoğlu)
Allah gönderdiği tüm Nebilerine ve onların ümmetine iman edenlere, insanlardan ve cin şeytanlarından düşmanlar kıldık diyor. Peki, neden düşman kılmış olabilir. Elbette bunun bir nedeni olmalı, yoksa Allah neden insanlar arasında bir düşmanlık karşı düşünce, cephe oluştursun. Tabi bu düşmanlık konusunu, fikir ve inanç farklılığı konusunda anlamalıyız. Zaten her türlü musibet, kötülük ondan sonra gelmiyor mu?
ALLAH TÜM KULLARINI, BU DÜNYADA İMTİHAN ETTİĞİNİ SÖYLER KUR’AN'DA. İmtihanı da elbette bizler birbirimizle yaşarız. Aramızdaki şahsi çıkar ve menfaat çekişmeleri, bu dünyada bizleri üzen sonuçları getirir. Kendi menfaatimiz için, uydurmayacağımız yalan iftira yoktur. İşte imtihanımızın en önemli bölümünde, nefsimizin bu zayıflığı ön plana çıkar. Elbette bu zayıflığımızı aşacağımız bilgiyi de Allah, bizlere vermiştir. Dikkat ettiyseniz yalnız bizler değil, görev verdiği Nebilerde bu imtihandan geçiyorlar. Allah insanlar arasında aldatıcılar oluşmasına özellikle izin vermiştir, ama aklını kullanan kullarına da, kendilerini bu zalimlerden koruyacak KALKANI, ZIRHI VERMİŞTİR. BUDA KUR’AN'DIR, AKILDIR DIR. İnsanları Allah ile aldatacak, süslü sözlerle kandırmaya çalışacak kişilerden, AKLA VE KUR’AN' A SARILARAK KORUNACAĞIMIZI, ALLAH BİZLERE AÇIKÇA SÖYLER.
Allah Enam 112. ayetinde özellikle bizleri uyarıyor ve sizi nefsinizin hoşuna gidecek, güzel sözlerle aldatanlar çıkacaktır aranızda diyor. Böyle insanlar, öyle rivayet ve sanı inançlara inanırlar ki diyor Rabbimiz, sakın sizler onlara uymayın. ONLARI BATIL İNANÇLARI İLE SİZ BAŞ BAŞA BIRAKIN, ONLARDAN UZAK DURUN DİYOR. Ne güzel bir uyarı. Uyabilenlere ne mutlu. Peki, Allah bizlerin nereye uymasını istiyor ve uyarıyordu? Elbette yalnız Kur’an'ın ipine sarılmamızı istiyordu. Çünkü SİZLERİ, KUR’AN'DAN HESABA ÇEKECEĞİM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİ. Hatırlayınız bizlere nasıl süslü ve nefsimizin hoşuna gidecek, aldatıcı sözler söylüyorlar.
Şefaat tümden Allah bana ait dediği halde Resuller, din ulemaları, şeyhler, gavslar, efendiler, veliler şefaat edecek, Resulün şefaatiyle cehennem azabını sizler asla görmeyeceksiniz diyerek, bizleri süslü sözlerle aldatmıyorlar mı? Allah sizlere indirdiğimiz kitap yetmiyor mu diye uyardığı halde, bizler Allah'ın bu uyarılarına kulaklarımızı tıkayıp, Kur’an İslam'ı yaşamak için tek başına yetmez, her bilgiyi Kur’an'da detaylı bulamazsınız, bakın namazın nasıl kılınacağı bile detaylı yazmıyor diyerek, mezheplerin bizlere öğretilerini Kur'an'da göremediğimizde, süslü sözlerle bizleri aldatanların tuzağına düşmüyor muyz? Hâlbuki biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık diye de, açıkça belirtmişti Rabbimiz. Bu örnekleri elbette çoğaltabiliriz. İmtihanımızı yalnız Kur’an'dan verilemeyeceğine inandırılmış rivayet ve süslü sözlerle aldatılmış kardeşlerime hatırlatmak isterim. Allah ın Kur’an'da bahsettiği, uyardığı konular dışında, bunlarda Allah katındandır diyenlere lütfen uymayalım. Bu bilgilerin uydurma ve batıl ve sanı bilgiler olduğunu, Kur’an ile karşılaştırarak farkında olalım.
Allah'ın hükmetmediği, Kur'an'ın asla bahsetmediği batıl inançlarında ısrar edenleri, KENDİ İNANÇLARI İLE BAŞ BAŞA BIRAKALIM. Unutmayalım Allah sözünde, vaadinde durandır. Sizleri Kur’an'dan sorumlu tutuyorum diye hükmettiyse, Kur’an'ın bahsetmediği, detay vermediği hiçbir şeyden sorumlu tutmayacağının, artık bilincine varalım.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK