Bizler inancımızı doğru yaşayabilmek adına, önce Kur’an ile bir bağ kuramadıysak yani anladığımız dilden Kur'an'ı okuyup, Allah'ın mesajını tebliğini tebliğ alamadıysak, onun vereceği ışıktan da asla faydalanamayız, en doğru yolu bulamayız. Allah bizlerin düşünmemizi ve aklımızı kullanarak, Kur’an'a iman etmemizi ister bizlerden. Bunu söyleyen Rabbimiz, bizlerin sorumlu olduğu, dinin anası olan MUHKEM ayetleri, sizce bizlerin aracısız anlayamayacağı, izah edilmemiş bir şekilde göndermiş olabilir mi?
Bu sorunun cevabını eğer Kur’an'dan öğrenemediysek, bizler daha baştan hataların en büyüğünü yapmış oluruz. Dinin sahibinin yalnız Allah olduğunu, hükmüne hiç kimseyi ortak etmeyeceğini, Allah kulları arasında tebliğden sonra elçisini bile aracı kabul etmeyip, kulum ile aramdan çekil diyorsa, SİZCE KUR’AN'DAN SORUMLU TUTTUĞUNA HÜKMETTİĞİ MUHKEM AYETLERİ ALLAH, AÇIK OLMAYAN İZAHA MUHTAÇ BİR ŞEKİDE GÖNDERMİŞ OLABİLİR Mİ? Ne yazık ki buna inanan Müslüman kardeşlerimiz var. Samimiyetine inandığım bir kardeşimiz, bakın bana nasıl bir soru sormuş bana.
“Haluk Bey yanlış anlamayın. Siz kendini İslam'a vermiş bir ağabeyimiz siniz. Şöyle bir şey söylesem size. Peygamberimize bir ayet geldi. AYETİN İZAHI GEREKİYOR. Şimdi bu izahı peygamberimiz mi yaptı. Yoksa Allah'tan vahiy alarak Cebrail aleyhisselam mı vahyederek ayeti peygamberimize izah etti. Yahut ta peygamber efendimiz, hiç bir izah yapmayarak, ayetin izahını biz Müslümanlara mı bıraktı.”
Böyle bir düşünce ve soru eğer kafamızda varsa, bizlerin Kur’an'ı yeteri kadar dikkatle anladığımız dilden okuyup anlayamadığımızı gösterir. Allah'ın açıkça bizlere hükümlerini anlatabileceğini, neden düşünmüyoruz? NEDEN BİRİLERİ AÇIKLASIN VE İZAH ETSİN? HAŞA BUNU ALLAH YAPAMIYOR MU? Hatırlayınız lütfen, Rabbimiz bir çok kez ne diyordu Kur'an için. "YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI SİZLER İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK, YOKMU KUR'AN'I OKUYUP DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN?" Enam 104. ayetinde, Allah sizlere basiretler yani anlama, idrak etme kabiliyeti vermiştir diyerek, aklını kullanan her kulunun Kur'an'da geçen, dinin anası olan sorumlu olduğumuz MUHKEM ayetlerini, düşündüğünde anlayacağını söylüyor. Sizce Allah bu sözleri, okuduğumuzda anlayamayacağımız bir kitap içn söylemiş olabilir mi? Ordusunu yöneten bir komutan, ya da büyük bir toplumu yöneten müdür, amir isteklerini yerine getireceği kişilere emirlerini izaha, açıklamaya muhtaç bir şekilde verir mi? Elbette vermez, çünkü emri doğru ve eksiksiz yerine getiremezler. BU DURUMDA, ALLAH'IN BİZLERİ SORUMLU TUTTUĞU MUHKEM AYETLERİNİN AÇIKLANMAYA, İZAHA MUHTAÇ OLDUĞUNU, NASIL SÖYLER VE BUNA İNANIRIZ? Adı üstünde muhkem, yani şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılır anlamında.
Allah sakın velilerin ardına düşmeyin, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız benim dedikten sonra, nasıl olurda Allah'ın muhkem ayetlerinin birilerinin izahına, tefsirine muhtaç olduğunu söyleriz. Hatırlatırım İslam dininde ruhban sınıfı yok. Yani dini anlatacak, herhangi bir sınıfın olmadığını özellikle Kur'an söylüyor. Allah birçok ayetinde, sizlere Kur’an'ı biz açıkladık diyecek, ama bizler hala Allah'ın ayetlerinin, birileri tarafından açıklanması, izah edilmesi gerekir diyenlere inanacağız, öylemi? HÂŞÂ ALLAH KULLARINA KUR'AN'I ANLATAMADI DA, BİRİLERİMİ BUNU BAŞARDI?
Peki, kim açıklayacak? Allah'ın Resulü açıklayacak diyorsanız, neden Allah'ın Resulü sağlığında, tıpkı Kur’an'ı kayda aldırdığı gibi açık anlaşılır yazdırmadı? Ya da neden anlaşılır hale Allah'ın Resulü getirmedi Kur’an'ı? Yoksa Allah'ın Resulünün, görevini tam yapmadığını, aramızda düşünenler mi var? Rabbimiz, bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği ayetleri, tüm kullarının anlayacağı şekilde gönderdiğini söylüyor bizlere. Allah'ın Resulü, hadi diyelim o günkü topluma ayetleri izah ediyor, açıklıyor peki sonraki ümmeti, Kur’an'ı nasıl anlayacak? Bizler emin olamayacağımız rivayet kaynaklardan mı öğreneceğiz Kur'an'ı? ALLAH'IN RESULÜ HANGİ KAYNAKLARI BİZLERİN OKUYARAK, KUR’AN'I ANLAMAMIZI DÜŞÜNMÜŞ OLABİLİR? Çünkü sağlığında Kur’an'ın dışından hiçbir bilgi kayda alınmamış, ayetleri açıklayan kitaplar diye bir kitap yazılmamış. Hatırlayınız bizlere rivayet edilen hadisler 2. ve 3. şahıslardan duyumlar. Hatta dört halife devrinde de, böyle bir kaynaktan hiç söz edilmez. Tam tersine bu dönemde Kur'an dışından hadis naklini bile yasakladıkları söylenir. Hatırlatmak istiyorum Allah, yalnız Kur’an'ı koruması altına aldığını söylüyor. Ama din simsarcıları, rivayet bilgileri de Allah koruması altına almıştır diyerek, Kur’an'a iftira atıyorlar. Bizlerde tüm bunlara, kuşku duymadan inanıyoruz. Neden, çünkü düşünmeyi bıraktık.
Resulün vefatından yaklaşık 250 yıl sonra, HÂŞÂ bu eksiklik fark edilmişte, birileri Kur’an'ı anlaşılır hale getirmek için, hadisleri toplayıp kayda alarak, ayetleri anlaşılır hale getirecek kitaplar mı yazmış. BUNA MI İNANIYORSUNUZ, lütfen çok değil biraz düşünelim, hataların en büyüğünü yaptığımızı anlayacaksınız. Kitap yazan bir yazarı düşünün lütfen. Kitabını yazmadan önce ilk yapması gereken, hitap etmeyi düşündüğü kitlenin, toplumun anlayacağı bir üslupta, dilde kitabını yazması, konuları izah etmesi gerektiği bilincindedir. Eğer kitabını okuyan bir okuru, yazdığı kitabı okuduğunda bazı kısımlarını anlayamadım, bizlerin anlayacağı şekilde yazılmamış, izaha açıklamaya muhtaç bu kitap derse, o yazar başarılı bir kitap yazmamış demektir. EĞER BİZLER, ALLAH'IN BİZLERİ SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİĞİ KİTABIN MUHKEM AYETLERİ İÇİN, BAZI AYETLER ANLAŞILAMIYOR, İZAHA MUHTAÇ DERSEK, AYNI ŞEYİ YAPMIŞ OLURUZ, HATIRLATIRIM.
Allah'ın adaletini lütfen, bu düşüncelerle basite almayalım, saygısızlık yapmış oluruz. Kur'an'da bir ayetinde, “ALLAH'TAN VE ONUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE İNANACAKLAR” diyor. Bizler ise Allah'ın hükümlerini, ayetlerini gereği gibi açıklayamadığında ısrar ediyoruz. Bizlerin aklından zorumu var yoksa. Ya da ne dediğimizi mi bilmiyoruz. Öyle örnekler veriliyor ki, batılı kabul ettirebilmek için, bilim adamı mühendis yetiştirmek için bir hocaya ihtiyaç vardır. Bizlerin Kur'an'ı anlayabilmemiz içinde, bir hocaya bir bilene ihtiyacımız vardır diyebiliyorlar. Halbuki her insan mühendis yada bilim adamı olamaz, olmak zorunda da değildir. Olması içinde bir eğiticiye hocaya ihtiyacı vardır. Ama her insan belirli bir yaşından sonra, Allah'ın kitabını okuyup anlamak ve hayatına geçirmek zorundadır. Sizce bu durumda Allah, açıklanmamış ve her kulunun anlayamayacağı bir kitap gönderir mi? Onun için Allah yemin ederek, kullarım anlasın hiç kimseye muhtaç olmasın diye, Kur'an'ı kolaylaştırdım diyor. Aradaki bu farkı anlayamayanlara, ne anlatırsanız anlatın fayda etmeyecektir.
Kur’an’ın açık ve detaylı olmadığını söyleyip, İslam’ı mutlaka birilerinden öğrenmemiz gerektiğine inananlara, İslam dininde ruhban sınıfının olmadığını hatırlatmak isterim. Ayrıca her mesleğin bir öğretmeni olduğuna örnek verip, dini mutlaka birilerinden öğrenmemiz gerektiğini iddia edenlere de, DİNİN BİR MESLEK OLMADIĞINI HATIRLATIP, açık öğretim fakültesinde hiç öğretmensiz, nasıl öğrencilerin bizzat kitaplarla baş başa kalarak, derslerine çalışıp imtihan olduklarını da hatırlatırım. Lütfen Allah’ın nuru Kur’an’ı, kendi kafamızda küçümsemeyelim, kendimizi aldatmış oluruz. Allah ankebut 51. ayetinde, “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KITABI, SANA İNDİRMIŞ OLMAMIZ ONLARA YETMIYOR MU?” diyor, bizlerde utanmadan HÂŞÂ, GEREKTIĞI GİBİ AÇIKLAYAMAMIŞSINIZ KI ALLAH'IM, ANLAYAMIYORUZ DIYORUZ. Bunun nedeni bizlerin Allah ile aldatıcıların etkisinde olduğumuzu gösteriyor. Ama bunun, sanırım farkında bile değiliz.
Allah'ın Resulünü lütfen unutmayalım, ÜMMİYDİ. Dini konularda hiçbir bilgisi yoktu daha önce. Allah'ın gönderdiği ayeti, geldiği gibi ümmetine tebliğ ettiğini, Kur’an'dan apaçık görüyoruz, anlıyoruz. Anlayamayacağı bir ayeti topluma anlatması mümkün mü? Elbette bu bilgileri aktarmak ve toplumu ikna etmek gibi, çok zor bir görevi de vardı Allah'ın Resulünün. Hatta bunu yaparken, kendisine savaş açanları hatırlayınız. LÜTFEN ŞUNU UNUTMAYALIM. ALLAH KULLARININ ANLAYAMAYACAĞI ŞEKİLDE BİR EMİR VERİP, DAHA SONRA BUNUN İZAHINI BİR BAŞKASINA ASLA BIRAKMAZ. Bu düşünce, Kur’an'ın özüne, adalet anlayışına tamamen ters düşer. Aşağıdaki uyarı ayetleri sizce, sorumlu olduğumuz Kur’an ayetlerinin gereği gibi açıklanmadığını, izaha muhtaç olduğunu mu gösteriyor. Elbette kime inanacağınıza, sizler karar vereceksiniz.
“ANDOLSUN Kİ, SANA APAÇIK AYETLER İNDİRDİK.” (Bakara 99) “BİZ, ÖĞÜT ALACAK BİR KAVİM İÇİN AYETLERİ, AYRINTILI OLARAK AÇIKLADIK.” (Enam 126) “SANA HER ŞEYİ AÇIKLAYAN VE MÜSLÜMANLARA DOĞRUYU GÖSTEREN BİR REHBER, RAHMET VE MÜJDE OLARAK KURAN'I İNDİRDİK.” (Nahl 89) “ANDOLSUN, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ, DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. FAKAT İNSAN TARTIŞMAYA HER ŞEYDEN DAHA ÇOK DÜŞKÜNDÜR.” (Kehf 54)
Allah birçok kez Kur’an için, YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI ANLAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIK DİYECEK, daha sonrada birileri çıkıp, Allah ile aramıza girebilmek için, Kur'an kolayda ne kadar kolay, bazı ayetler anlaşılmaz, onunda izahını Allah'ın Resulü ve din ulemaları yapmıştır diyecek, bizlerde buna inanacağız öylemi? Bu mantıksızlığı dinimize sokanlar, bizleri kolaylıkla Allah ile aldatabilmeye çalışanlardır. Allah, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin diye bizleri uyaracak, bizlerde bu uyarıları göz ardı edip, günümüze rivayetler yoluyla gelmiş, emin olamayacağımız rivayet, sanı bilgilerin ışığında Kur’an'ı anlayacağız öylemi? Buna nasıl inanırız, doğrusu aklım almıyor. Gözlerin perdelenmesi, kalbin ve kulakların mühürlenmesi bu olsa gerek. Lütfen Allah'ın adaletini sorgulamayalım, farkında olmadan küçük düşürmeye çalışmayalım. Çok pişman oluruz.
"YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?" (Enbiya 10)
Ankebut 18: “EĞER SİZ YALANLARSANIZ BİLİN Kİ, SİZDEN ÖNCE GEÇEN BİRTAKIM ÜMMETLER DE YALANLAMIŞLARDI. RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.”
Neml 92: "VE KUR'ÂN'I OKUMAM EMREDİLDİ." ARTIK KİM DOĞRU YOLA GELİRSE, YALNIZ KENDİSİ İÇİN GELMİŞ OLUR; KİM DE SAPARSA ONA DE Kİ: "BEN SADECE UYARICILARDANIM."
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK