Makalemizin konusu, Alak suresinin ilk beş ayeti üzerine olacak. Bu ayette geçenleri doğru anlayabilmemiz için, ayetlerin işaret ettiği konular üzerinde dikkatle durmalı, düşünmeliyiz ki doğru anlayabilelim. Kur’an, ayetlerini bizzat kendisinin açıkladığını ve nice örneklerle izah ettiğinden bahseder. Onun için bizlerde, mutlaka Kur’an ın tümünden ayetleri anlayabilmek için faydalanmalıyız. Önce ayetleri yazalım.
Alak 1–2–3–4–5: YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU! O, insanı “alak”dan yarattı. OKU! KALEMLE ÖĞRETEN, İNSANA BİLMEDİĞİNİ BİLDİREN RABBİN, en büyük kerem sahibidir. (Diyanet meali)
Bu ayeti çok dikkatle incelediğimizde, Allah aslında bizlere bu ayetinde çok önemli, dikkatimizi çekmek adına uyarılarda bulunuyor. İlk ayetinde Allah, yaratan Rabbinin adıyla yani onun adına oku diyor. Burada geçen OKU kelimesiyle Allah, sizce neyi kast ediyor olabilir? Bizim bildiğimiz anlamda önümüzdeki kitabı okuyun demek istiyor olsaydı Allah, bizlere vahyini yazılı olarak iletmesi gerekirdi ki, elçisine yazılı gelen bir kitap yoktu.
Demek ki bu ilk ayette geçen OKU kelimesiyle Allah, bizlere çok daha farklı şeyler anlattığı anlaşılıyor. Şöyle düşünelim, acaba Allah bizlerin neyi okumasını istiyor olabilir? Hani aramızda şöyle konuşmalar geçer bazen, sen bu konuyu daha önce iyi araştırmışsın, neyin ne olacağını, bir çırpıda adeta bizlere okudun. Aslında Allah bizlere de bu anlamda OKUMAMIZI emrediyor. Peki, neyi okumamızı emrediyor olabilir?
Bu konuyu daha iyi anlamamız için, Kalem suresi 1. ayeti hatırlayalım. Allah bu ayetinde şöyle diyor. “KALEM VE YAZDIKLARINA YEMİN OLSUN Kİ” Demek ki Allah elçisine, bunları yaz ve kayda aldır diyerek, çok önemli bilgiler veriyor ve bu bilgilerin doğruluğu konusunda da, kendisini Allah şahit gösteriyor. Birçok ayette de Allah insanların ve tabiatın yaratılmasından örnekler verip, bizlerin bu ayetler üzerinde düşünmemizi istiyor. Yani ayette geçen OKU kelimesi birçok anlamı içinde barındıran, dikkat çekmek adına, sembolik bir kelime olduğu anlaşılıyor.
Ayete dikkat ettiyseniz, biz insanların yaradılışından örnek verdikten sonra, OKU emrini tekrar ediyor ve OKU! KALEMLE ÖĞRETEN, İNSANA BİLMEDİĞİNİ BİLDİREN RABBİNDİR DİYOR. Demek ki Allah ın bizlerin okumasını yani, Allah ın bildirdiği vahiyler, bilgiler üzerinde düşünmemizi, araştırmamızı istemesi, bizlerin tüm bu gerçeklerle buluşmamızı, yüzleşmemizi istemesi adınadır.
Kur’an ı anlayarak düşünerek okuyan bir Müslüman, oku emrinden Allah ın vahyi ile buluşarak, onu düşünerek, aklımızı kullanarak, anlayabilmek adına tüm çabayı göstermemizi istediğini anlayacaktır. Daha sonrada, belki ilk okunması gereken kadar önemli bir okumada, Allah ın mucizevî bir şekilde yarattığı kâinatı OKUMAK yani bu okuma, bilinçlenmeyle, gerçek okumanın farkındalığıyla buluşmak anlamında olduğunu açıkça söyleyebiliriz.
ALLAH IN OKU EMRİNİ, GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİREN, YARATAN RABBİNİN YÜCELİĞİNİ OKUMUŞ OLUR VE KENDİSİNİ TANIR. DAHA SONRADA YARATANI ÇEVRESİNDE, TABİATTA FARK EDEREK, GÖRÜR VE GERÇEK İMAN ETMENİN HUZURUNU BULUR. BÖYLE BİR İNSANI, HİÇ KİMSE ALDATAMAZ, KANDIRAMAZ. İŞTE ALLAH, HEM KUR’AN I HEMDE YARATILAN TÜM ALEMİ, BÖYLE OKUYAN BİR MÜMİN İSTİYOR.
Allah bu ayetlerinde ve kalem suresinin birinci ayetinde, aslında bizlere bu yazdıklarımızın dışında da, KALEM ve OKUMAK sözcükleriyle, çok önemli şeyler anlatıyor. Öğrenmemiz ve unutmamamız gereken, Allah ın bu uyarılarından şunu da çıkartabiliriz. Allah kalemi, yazmayı ve okumayı yaratandır. İnsan olmanın en önemli özelliklerinden olan okumak ve yazmak ve düşünmek gerçek imanın ilk basamaklarıdır. Okumanın, öğrenmenin ve düşünmenin öneminden bahseden Rabbimiz, beni ve gerçekleri anlamak, gerçeklere ulaşabilmek için, benim vahyimi önce yazacaksınız, daha sonrada hayatın gerçekleri ile böylece buluşacaksınız ve toplumu buluşturacaksınız diyor.
Tüm ilimler, önce kayda geçirilir yani yazılır, daha sonrada yazılanlar okunur yani bilgiler hayata geçirilebilecek duruma getirilir ve topluma bu yolla ulaştırılır. Bu okumak bazen nazari, bazen de pratik anlamda olur. Bir bilgiyi kalıcı daha gerçekçi anlayabilmek ve öğrenebilmek istiyorsak okumayı, yani bilinçlenmeyi bazen bizzat yaşayarak yapmalıyız gözlemlemeliyiz. İşte gerçek okumak budur. Allah da ayetinde oku emriyle bizlere böyle bir emir veriyor ayetinde.
Bazı art niyetli insanlar, Allah ın elçisinin Kur’an ı yazdırmadığını söyleyebilmektedirler. Hatta bu ve benzeri ayetler örnek gösterilip, Allah ın elçisinin okuma yazma bilmediğini dahi iddia edenleri görürüz. Hâlbuki bu ve benzeri birçok ayetinde Allah, elçisine Allah ın ayetlerindeki gerçeklerini oku yani düşün, anla gerçeklerin farkında ol emrini verdiği gibi, bu vahiyleri kaleme alın yazdırın emrini verdiğini anlamadıkları anlaşılıyor.
Eğer bizler, Allah ın ayetlerini, Kur’an ın diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmayıp, rivayet edilen hadislerin ışığında anlamaya çalışırsak, doğru anlamamız da mümkün olmayacaktır. Kur’an OKU emrini birçok ayetinde bizlere vermiştir. Gerek kendi yaptığımız amelimizle ilgili kitabı okumak gerekse, Allah ın gerçeklerini okuyarak bilgi sahibi olmak adına, okumamızı bizlerden ister. Ama bizler ne yazık ki okumayı başkalarına bıraktık, Allah ın kitabını okumak gerekiyorsa, biz değil başkalarına okuttuk. HEMDE ANLAMINI BİLMEDEN, NEYİN OKUNDUĞUNUN FARKINDA OLMADAN. Allah bu yaptığımız yanlışı bildiği için bizlere, gerçeklerin farkında olabilmemiz için oku diyor, ama ne okuyan var, nede okunanı anlayan. Onun içindir ki, ne söylenirse dinin emri, ne anlatılırsa Allah ın vahyi zannediyoruz.
Allah yardımcımız olsun. Dilerim cümlemiz, Allah ın nurunu kalben okuyabilen, daha sonrada bu ışık ile toplumu yazarak Allah ın hükümleri ile aydınlatan, Allah ın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/