BİZLERİ DOĞRU YOLA İLETEN, YALNIZ ALLAH TIR. KENDİMİZE VELİLER, ŞEYHLER ARAMAYALIM.
Bizler İslam ı yaşarken, ne yazık ki Kur’an ın uyarılarından habersiz yaşıyoruz. İşin kötüsü Allah ın Kur’an da, geçmiş toplumların yaptığı yanlışlarından örnekler verip, bizleri uyardığından da haberimiz olmuyor. Bunun asıl nedeni, Kur’an ı anlamadan okuyup, ayetler üzerinde düşünemediğimiz içindir. Bizler kitap ehlinin yaptığı yanlışları, ne yazık ki tekrar ediyoruz. Bu makalemde sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, bizlerin İslam ı yaşarken, kişilerin şahısların etkisinde kalmadan, Allah ın kitabı Kur’an a dayanmamız ve onu rehber almamız gerektiğinin önemi üzerinde olacaktır. Önce bazı ayetler yazalım, daha sonra birlikte üzerinde düşünelim. Çünkü hepimizin birbirimize vereceği çok şeyler var. Yeter ki Kur’an ile düşünelim, aklımızı kullanabilelim.
Kasas 56: SEN İSTEDİĞİNİ DOĞRU YOLA GETİREMEZSİN, AMA ALLAH, YOLA GELMEYİ TERCİH EDENİ DOĞRU YOLA GETİRİR. Kimin doğruya yöneldiğini en iyi, O bilir. (Süleymaniye vakfı meali)
Neml 79–80–81: O HALDE SEN ALLAH'A GÜVENİP DAYAN. ÇÜNKÜ SEN APAÇIK HAKİKAT ÜZERESİN. Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da daveti duyuramazsın. Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin. (Diyanet vakfı)
Yunus 42: İçlerinde sana kulak verenler de vardır. PEKİ, SAĞIRLARA SEN Mİ İŞİTTİRECEKSİN? HELE BİR DE AKILLARINI KULLANMIYORLARSA! (Yaşar Nuri meali)
Aslında bu ayetler üzerinde düşünebilen, günümüzde bizlerin yaptığı yanlışları, çok açık fark edebileceklerdir. Bizler edindiğimiz öyle veli, şeyh efendi kişilerin ardına düşerek, onlara Allah ın elçisine bile yüklemediği yetkileri yükleyerek inanıyoruz ki, doğrusu bunu anlatmakta zorluk çekiyorum. Ne yazık ki bizler Ehli kitabın, kendilerine gelen Resullerine karşı yaptığı yanlışları, onları adeta kutsallaştırma, ilahlaştırma yanılgısını, bizler Kur’an dan anlayamadık, dersler alamadık, onun içinde de aynı yanlışları yapmaya devam ediyoruz. Allah elçisine hitaben, sen ne kadar istersen iste, karşındaki kimse eğer iman etmeye niyeti yoksa, kalbinde fitne fesat taşıyorsa, asla bu insanı doğru yola iletemezsin diyor.
İSLAM TOPLUMUNDA BAZI GURUPLARDA, ÖYLE BİR İNANÇ SİSTEMİ VAR Kİ, EDİNDİKLERİ VELİ KİŞİLERİN, KENDİLERİNİ DOĞRU YOLA İLETECEĞİNİ VE ONLARI CENNETE GÖTÜRECEĞİNE İNANIRLAR. ÇOK DAHA İLGİNÇ OLANI, VELİSİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ İNANCIDIR. Kendilerinin Kur’an ı anlayamayacağını, O veli insanların anlayıp, onları doğruya yönlendireceğine ne yazık ki inandırılmışlardır. Allah böyle toplumları uyarıyor ama fark edenler nerede?
Allah elçisini bakın nasıl uyarıyor. “O HALDE SEN ALLAH A GÜVENİP DAYAN.” Demek ki Peygamberimizin güvendiği kaynak, yalnız Allah ın indirdiği Kur’an mış. ÇÜNKÜ SEN HAKİKAT ÜZERİNESİN DİYOR Allah elçisine, yani batıldan uzak Kur’an üzerindesin diye aslında elçisini ve bizleri uyarıyor. Allah elçisinin Kur’an a dayanmasını istiyor. Ama bizler günümüzde, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Kur’an da her bilgi açıklanmamıştır, Peygamberimizin hadisleri olmasaydı Kur’an kapalı kalırdı diyerek, şirk batağına battığımızın farkında bile değiliz. Lütfen unutmayalım, Peygamberimiz ÜMMİYDİ, yani o günkü Ehli kitabın hiçbir inancına tabi olmamış, dini konularda hiçbir bilgisi de yoktu, gerçeklerin, doğrunun arayışındaydı. ALLAH IN ELÇİSİ, NE ÖĞRENDİYSE DİN ADINA, KUR’ÂN DAN ÖĞRENMİŞTİ. Lütfen bu gerçeği göz ardı etmeyelim.
Yunus 42. ayetinde Allah elçisine, İman etmemekte ısrar eden, hala batılı din olarak yaşayanlara sen mi işittireceksin diyor. DEMEK Kİ KUR’AN I İŞİTMEK, DUYMAK, ANLAMAK VE İMAN ETMEK, ÖNCE KİŞİNİN BİZZAT KENDİSİNİN YAPACAĞI BİR ÇABA, DAVRANIŞ OLDUĞU ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR. Buna Allah ın elçisinin bile müdahalesi yok. Lütfen bu gerçeği artık fark edelim ve kendimize veliler, efendiler edinip, onların ardı sıra gitme cehaletinde bulunmayalım. Gerçi Allah ın bu uyarılarını ancak, gönül gözünü Kur’an ile açanlar fark edecektir. ÇÜNKÜ KUR’AN A SAĞIR VE KÖR OLANLARA, DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ, RİVAYET HADİSLERİN ETKİSİYLE İSLAM I YAŞAYANLARA, ASLA KUR’AN I İŞİTTİRMEK MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Çünkü Allah ın elçisi işittiremediyse, bizlerin işittirmesi mümkün değildir. Sizlere konumuz ile ilgili birkaç ayet daha hatırlatmak istiyorum.
Fatır 19–20–21–22: GÖRMEYEN İLE GÖREN, KARANLIK İLE AYDINLIK, GÖLGE İLE SICAK BİR OLMAZ. Diriler ile ölüler de bir olmaz. Şüphesiz ki Allah dileyene işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin. (Bayraktar Bayraklı)
Bakara 75: Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, Allah’ın kelamını dinler, iyice anladıktan sonra, ONU BİLE BİLE TAHRİF EDERLERDİ. (Diyanet meali)
Furkan 72–73: ONLAR YALAN YERE ŞAHİTLİK ETMEZLER, LÜZUMSUZ ŞEYLERE RASTLADIKLARINDA KATILMAYIP, ONURLU BİR ŞEKİLDE GEÇİP GİDERLER. Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kulaklarını kapatarak ve gözlerini yumarak onları görmezlikten gelmezler. (Bayraktar Bayraklı)
Fatır suresinde, aslında Allah çok önemli bir konuya dikkat çekiyor. Bir insan iman ederken, önce Allah a karşı samimi olması gerektiğini anlıyoruz. Yoksa hiç kimse ama hiç kimse bir insanı, Allah dan başka doğru yola iletemez, elçileri bile. İman eden bir Müslüman önce, Allah ın Kur’an gerçeklerini görecek, bizzat kendisi tebliğ alacak. Çünkü imtihan olduğumuz kitap Kur’an. Bu durumda Kur’an gerçeklerini gören ile görmeyen bir olur mu diyor Rabbimiz. Kur’an ı tebliğ alıp gerçekleri fark eden, karanlıktan aydınlığa çıkmıştır. Kur’an gerçekleri ile buluşan rahata kavuşmuştur, buluşmayan ise ecel terleri döken güneşte kalmış, cehennem azabına hazırlanıyor demektir diye, çok güzel örneklerini veriyor. Tabi anlayana, anlamak isteyene. BATILA DEĞİL, KUR’AN A KALBİNİ AÇANA.
Bakara 75. ayette bahsedilenler, ne yazık ki cahiliye toplumunun yaptığı yanlışları, bizler günümüzde de yapıyoruz. Allah ın ayetlerini yüzlerine karşı okuduğumuzda, tamam anladık kabul ettikte, Peygamberimizin hadisleri ne olacak, onları kabul etmiyor muyuz diyerek, Allah ın hükmüne elçisini de ortak ederek, asla Allah ın Kur’an da bahsetmediği konularda, elçisinin hükümler verdiğini söyleyerek, Allah ın ayetlerini tahrif etmekten ne yazık ki çekinmiyorlar. Unuttukları, Allah ın elçisi YALNIZ KUR’AN A UYMUŞ VE YALNIZ KUR’AN İLE ÜMMETİNE HÜKMETME EMRİ ALMIŞTIR. Yüzlerce ayette bu gerçek bildirildiği halde, batılı aklayabilmek için, bu ayetler göz ardı ediliyor üstü örtülüyor. İŞTE BÖYLE YAPANLARA ALLAH, YARDIM ETMEYECEĞİNİ BİLDİRİYOR.
Furkan suresi 72 ve 73. ayette ise çok önemli bir konuya değiniyor Yaradan. Gerçek iman edenlerin vasıflarından bahsederek, böyle kullarım asla yalan yere şahitlik etmezler diyor. YANİ EMİN OLMADIĞI BİLGİLERİN, SÖZLERİN ARDINA DÜŞMEZLER, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DİYE ÖNE SÜRÜLEN SÖZLERİ, MUTLAKA KUR’AN IN ONAYINDAN GEÇİRİP ÖYLE KABUL EDERLER. Batılı din diye anlatanlara asla uymazlar ve bunları konuşanlara, anlatanlara uymayıp oradan ayrılıp geçip giderler diyor. Allah ın halis kullarına, Allah ın ayetleri hatırlatıldığında, onlara gözlerini kapatıp, kulaklarını tıkamazlar duymazlıktan, görmemezlikten gelmezler diyor. Bizler böylemi yapıyoruz, yoksa……?
Bu ayeti okuduğumda, günümüzde yapılan yanlışlar geldi aklıma. Allah apaçık ayetinde, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diyorsa birçok ayetinde, birileri bu ve benzeri onlarca ayete gözlerini kapatıp kulaklarını tıkıyor da, Peygamberler, din ulemaları, veliler, şeyhler şefaatçidir diyorsa, bizlerin imanı kalbimize yerleşmemiş demektir. BÖYLE YANLIŞLARDA İNATLA ISRAR EDEN KULLARIMA, ASLA YARDIM ETMEM DİYOR ALLAH. Allah ın yardımını istiyorsak, batıldan ve hurafeden uzak, yalnız Allah ın nuruna, Kur’an a sarılmalıyız. Çünkü gerçek iman eden bir Müslüman, Allah ın hiçbir ayetine gözlerini kapatamaz, ona ters düşen hiçbir sözün ardı sıra gitmez. İman adına referans aldığı pusulası, yalnız Kur’an dır. Lütfen Kur’an ın bu gerçeklerinin artık farkında olalım.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/