ALLAH'IN RESULÜNÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI, NAMAZLARIMIZI BİLE KILAMAZDIK, SÖZLERİ DOĞRU OLABİLİR Mİ?
Allah'ın dini İslam'ı yaşarken, öyle büyük yanlışlar yapıyoruz ki, bu yanlış inanclarımız bizleri Kur’an'dan olabildiğince uzaklaştırıyor. Allah bizlere Kur’an'ı anlatırken, hadi bir benzerini getirin bakalım der ve biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık ve sizlerin anlayacağı şekilde nice örneklerle yemin olsun ki kolaylaştırdık diye izah eder. Ama bizler onlarca, hatta yüzlerce buna benzer ayetleri, sırf hurafe inançlarımızı aklamak ve yaşamak adına görmezden geliriz. Allah'a güveneceğimize, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlere, bu bilgileri bizlere anlatanlara güveniyoruz. Televizyonda din adına bir tartışma esnasında, unvanı Profesör olan bir ilahiyatçı, hadisler konusunda ciddi ikazlarda bulunan bir başka konuşmacıya, öyle sözler söyledi ki, bugün İslam inancının içinde bulunduğu acıklı halini, adeta gözler önüne serdi. İlahiyatçı profesör şunları söyledi.
“PEYGAMBERİMİZİN HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR’AN'I ANLAYAMAZDIK. ALLAH KUR’AN'DA NAMAZ KIL DİYOR, AMA KUR’AN'DA BUNUN AÇIKLAMASI YOK. İBADETLERİMİZİN NASIL YAPILACAĞINI, PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETİNDEN, HADİSLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ.”
Değerli din kardeşlerim, bu sözler Allah'a Kur’an'a hakarettir. Hatta Allah'ın Kitabına şirk koşmaktır, bunu hatırlatmak isterim. Önce şunu lütfen unutmayalım. Allah bizlerin sorumlu olacağı bir hüküm verdiyse, onun hakkında gerekli açıklamayı, izahı yapmıştır. Zaten yaptığını söylüyor ve biz Kur’an'da hiçbir eksik bırakmadık diyor. Çok daha ilginci, bakın Allah nasıl uyarıyor bizleri.
"SİZ KUR’AN'DAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ." (Zuhruf 44) "HAKKA DÖNSÜNLER DİYE İŞTE AYETLERİ BÖYLECE, AYRI AYRI AÇIKLIYORUZ." (ARAF 174)
"RESULE DÜŞEN, APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR." (ANKEBUT 18) "KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KITABI, SANA INDIRMIŞ OLMAMIZ ONLARA YETMIYOR MU?"( ANKEBUT 51)
Eğer bu ve bunlara benzer yüzlerce ayetin hükmünü, uyarılarını görmezden gelip, Allah'ın Resulünü, Kur’an'ın emrettiği ve bizlerin sorumlu olduğumuz farz emirlerini Kur’an'da gereği kadar açıklanmamıştır diyerek, bunları açık haline Allah'ın Resulü getirmiştir dersek ve buna inanırsak, KUR'AN İLE ÇELİŞMİŞ VE KUR'AN'A RESULÜNÜ EŞ KOŞARAK, ALLAH'IN DİNİNE RESULÜNÜ ORTAK ETMİŞ OLURZ. Allah hükmüme, hiç kimseyi ortak etmem diyor hatırlatırım. Buda Kur’an'a şirk koşmaktır. Allah'ın Resulü ayetleri bizlere açıklıyor ve anlatıyor da, hâşâ Rabbimiz kendi koruması altındaki kitapta, neden ayetlerini kullarına kendisi açıklamıyor? AÇIKLAMADIĞI, DETAY VERMEDİĞİ BİR KİTAPTAN ALLAH, KULLARINI NASIL SORUMLU TUTAR, BUNUDA MI AKIL EDEMİYORUZ. Dahada ilginç olanı, bizlerin yerine getirmemiz gereken Allah'ın farz emirlerinin detayını, Resulün rivayet hadislerinden nasıl öğreneceğimize inanırız. Adı üstünde rivayet. Allah emin olmadığın bilginin ardına düşme, hesabını sorarım demiyor muydu? Allah bu hataları yapmayalım diye, onlarca ayetinde düşün, aklını kullan ey kulum diye uyarıyor. Bu soruyu kendimize neden sormuyoruz. Bunu söylediğimizde, ne yani peygamberimiz postacımıydı diyenlere, elbette cevap açıktır. NE YANİ ALLAH'IN RESULÜ HÂŞÂ, ALLAH'IN KUR’AN'DA EKSİKLERİNİ TAMAMLAYAN, YERİNE GETİRİMESİ MÜMKÜN OLMAYN HÜKÜMLERİ AÇIKLAYAN, DEALLAH'IN DİNDE ORTAĞIMIYDI? Lütfen Allah'ın Resulünün yetki ve sorumluluklarını Kur’an'dan iyi öğrenelim, yoksa farkında olmadan kâfirlerin safında buluruz kendimizi.
Sizlere örnek ayetler verdim. Allah sizleri Kur’an'dan sorumlu tutuyorum diyor. Sizce detayları verilmemiş, gereği gibi açıklamadığı bir hükümden, bizleri sorumlu turta mı Allah? Doğru yola ulaşmamız için, Allah ayetleri ayrı ayrı açıkladık dedikten sonra, nasıl olurda namaz gibi önemli bir konuda Allah, gerekli detayı Kur’an vermemiş deriz. Bu nasıl bir saygısızlıktır, akıl erdiremiyor muyuz? NAMAZ VE DİĞER İBADETLERİMİZE, MEZHEPLERİN VE RİVAYETLERİN YAPTIĞI İLAVELERİ, KUR'AN'DA GÖREMEDİĞİMİZDE, NE YAZIK Kİ BU BÜYÜK YANLIŞI YAPIYOR, ADETA KUR'AN'I RİVAYETLERİN ANLAŞILIR VE YAŞANIR HALE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNE İNANIYORUZ. Buna inandıdğımız andan itibaren rivayetler Kur'an'ın önüne geçer. BU HATAYI KİTAP EHLİ YAPTIĞI İÇİN ALLAH, UYARMAK İÇİN KUR'AN'I İNDİRMİŞTİ, HATIRLATMAK İSTERİM. Allah, Resulüme düşen açık bir tebliğden başka bir şey değildir dediği halde, bizler hala ayetler gereği gibi açık değil, bu ayetleri de Allah'ın Resulü bizlere açıklamıştır dersek, yüzlerce ayetlere ters düşmüş olmaz mıyız? Aynı yanlışları, cahiliye dönemindeki toplumların da yaptıkları ve Allah'ın indirdiği kitabın yanında, hurafe inançlara da inanmak isteyenlere, Allah'ın ikazından da mı dersler alamıyoruz. Bakın Allah indirdiği kitabın dışına çıkmaya çalışanlara ne diyor. “KARŞILARINDA OKUNAN KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” Ne yazık ki bugün İslam âlemin de, bazı kişilere yetmiyor Rabbim.
Cahiliye dönemindeki aynı yanlış, günümüz İslam inancında da devam ediyor. Cahiliye toplumu, atalarının hurafe inançlarını da yaşamak istiyorlardı, ama Allah buna izin vermeyerek, Kur’an size yetmiyor mu diye ikaz ediyordu. Bugün bizlerde aynı yanlışı yapıyor ve diyoruz ki; “YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. ALLAH NAMAZ KILIN, ORUÇ TURUN, HACCA GİDİN, ZEKÂT VERİN DİYOR AMA GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPMIYOR. ONUDA RESULÜN HADİSLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ” Bu sözler şirktir, insanı dinden çıkartır. Bu hatayı yapanlara Allah kafir oldular diyor. Allah emrettiği her ibadetin, gerektiği kadar izahını Kur’an'da yapmış. BİZLER, MEZHEPLERİN FIKIH İNANCININ, İBADETLERİMİZE İLAVELERİNİ KUR’AN'DA GÖREMEDİĞİMİZDE, BAKIN HER ŞEY KUR’AN'DA YAZMIYORMUŞ DEME YANILGISINI, YANLIŞINI YAPIYORUZ. Hatırlatırım, peygamberimiz ÜMMİYDİ. Yani hiçbir Ehli kitaba tabi değildi. Allah Kur'an'da Resulü için, “SEN KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN. (ŞURA 52)” diyerek, seni doğru yola biz ilettik der. Buradan da şunu anlıyoruz, Allah'ın Resulünün din adına daha önce hiçbir bilgisi yoktu ve HER ŞEYİ KUR’AN'DAN ÖĞRENMİŞTİ. YANİ ALLAH'IN RESULÜ NAMAZ KILMASINI DA, KUR’AN'DAN ÖĞRENMİŞTİR. Bu durumda Kur’an'a ilave yapması, ya da ibadetleri Kur’an'da bahsedilmeyen şekillerde açıklaması düşünülemez.
Neden düşünülemez konusu üzerinde duralım. Allah Kur’an'da hiçbir eksik bırakmadık diyorsa, verdiği hükümlerin açıklanmadığını asla söyleyemeyiz. Allah emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, Kur’an'ın sınırlarını aşmayın diye uyarıyor da, Kur’an'ı biz koruyoruz diyorsa, bizlerin Kur’an'da bahsedilmeyen bilgilerle ve detayları ile ibadetlerimizi yapmamıza Allah'ın izin vereceğine ve bizleri rivayetlere muhtaç bırakacağına nasıl inanırız? EĞER İBADETLERİMİZİ HAYATA GEÇİREBİLMEK ADINA, KUR’AN GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPMAMIŞ, ONA DAHA SONRA SÖZLÜ AÇIKLANMIŞ BİLDİRİLMİŞ OLSAYDI, ALLAH'IN RESULÜ KUR’AN'I KAYIT ALTINA ALIRKEN, BU BİLGİLERİ DE İLAVE EDERDİ, YA DA ONUN YANINDA YAZDIRIRDI Kİ, BÖYLE BİR KAYIT, ALLAH'IN RESULÜNÜN SAĞLIĞINDA ASLA TUTULMAMIŞ YAZDIRILMAMIŞTIR. Haşa Allah'ın Resulünün sağlığında akıl edip Kur'an gibi yazdıramadığını, birilerimi akıl etti de yüzlerce yıl sonra kayda aldırdı ve böylece namazlarımızı doğru kılabiliyoruz, orucumuzu tutuyor, Hacca doğru gidiyor ve zekatlarımızı doğru veriyoruz, öyle mi dostlar? Şu saygısızlığa bakar mısınız? Allah ayetinde ne diyordu? "YALNIZ KUR’AN'IN İPİNE SARILIN. SİZİ KUR'AN'DAN SORUMLU TUTUYORUM." Sizce bu hükümlere uyuyor mu yaşadığımız ve inandığmız İslam? Yorumunu sizlere bırakıyorum.
Rivayet edilen hadis yazımı ve nakli dört halife döneminde de yasaktı. Çünkü yazımını ve naklini, gördüğü yanlışlıklar nedeniyle, Allah'ın Resulü yasaklamıştır. İnsanların birbirine, Resulün hadisi/sözü diye nakledilenler, Resule sen böylemi söyledin diye, kendisine tekrar sorulduğunda, BEN BÖYLE BİR SÖZ SÖYLEMEDİM, TAM TERSİ ŞUNU SÖYLEMİŞTİM, YANLIŞ ANLAMIŞLAR, YANLIŞ AKTARMIŞLAR DİYEREK, HADİS NAKLİNE SAĞLIĞINDA BİLE İZİN VERMEMİŞTİR. BİRDE VEFATINDAN YÜZLERCE YIL GEÇTİKTEN SONRA, KAYDA ALINIP YAZILANLARIN, NASIL FARKLI, YANLIŞ YAZILDIĞINI TAHMİN ETMEK, ZOR OLMASA GEREK. Hadislerin toplanmaya ve kayda alınmaya başlanması, dinin mezheplere bölünmesi ile birlikte, Resulün ölümünden yaklaşık 200–250 yıl sonra olmuştur. İlginç olanı o dönemlerde, toplanan yaklaşık 500 kadar hadis olduğu rivayet edilir. Ama günümüzde hadis sayısı, milyonu bulduğu hatta geçtiği söylenmektedir. Bu bilgilere sorgusuz inanmak, sizce bizleri nereye götürür? Onun içindir ki, bizler her bilgiyi Kur’an ile sorgulamalıyız. Kur’an'ın onay verdiği her söz, bilgi başımızın tacıdır. Onay vermeyen hiçbir sözde zaten, Resulün sözü asla olamaz.
İslam inancını bir bilinmeze sürükleyen, bu düşünceyi kabul etmeyelim. UNUTMAYALIM ALLAH, ÇOK AÇIK HÜKMÜNÜ VERMİŞ VE SİZLERİ KUR'AN'DAN SORUMLU TUTUYORUM, ONUN İÇİN KUR'AN'IN SINIRLARINI AŞMADAN, YALNIZ ONUN İPİNE SARILIN DİYE AÇIKLAMA YAPMIŞTIR. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor da, Resulüne de, SANA İNDİRDİĞİMLE KULLARIMA HÜKMET DİYORSA, gelin Allah'a ve Onun kitabına karşı takındığımız bu saygısızca tavrı artık terk edelim. BİLELİM Kİ ALLAH AYETİNDE SÖYLEDİĞİ GİBİ, UNUTUCU DEĞİLDİR.
Bu dünyada emanetimizi teslim etmeden, şunu lütfen unutmayalım. ALLAH'IN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİĞİ, KUR'AN'A MI SARILIRSAK KURTULUŞA EREBİLİRİZ, YOKSA DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ, RİVAYET SÖZLERE/HADİSLEREMİ SARILIRSAK KURTULUŞA ERERİZ? Aslında bu sorunun cevabı Kur'an'da var. Dilerim bu gerçeğin farkında olabilenlerden oluruz. ÇÜNKÜ BATIL GÜNÜMÜZDE ÇOK GÜÇLENDİ, HATTA HAKKIN YERİNİ ALDI. BATILDAN VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR'AN İLE AKLINI KULLANABİLEN, GEMİSİNİ SAĞ SALİM MAHŞER GÜNÜ, LİMANA ULAŞTIRACAKTIR.
Bakara 5: İŞTE ONLAR, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER VE İŞTE ONLAR KURTULUŞA ERENLERİN, TA KENDİLERİDİRLER. (Bayraktar Bayraklı)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK