Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Bakara suresi 256. ayet olacak. Allah bu ayetin ilk cümlesinde çok dikkat çekici bir HÜKMÜNÜ veriyor ve DİNDE ZORLAMA YOKTUR DİYOR. Peki, neden zorlama yoktur diyor olabilir? Allah kulunu kendisine inanması için neden zorlamıyor? Bizler ayetleri anlamadan okuduğumuz gibi, üzerinde de hiç düşünmediğimizden, Allah’ın hükümlerini ne amaçla verdiğini de anlayamıyoruz. Ayeti önce yazalım, daha sonra birlikte ayet üzerinde düşünelim.
Bakara 256: DİNDE ZORLAMA YOKTUR. ÇÜNKÜ DOĞRULUK SAPIKLIKTAN İYİCE AYRILMIŞTIR. O HÂLDE, KİM TÂĞÛTU TANIMAYIP ALLAH’A İNANIRSA, KOPMAK BİLMEYEN SAPASAĞLAM BİR KULPA YAPIŞMIŞTIR. ALLAH, HAKKIYLA İŞİTENDİR, HAKKIYLA BİLENDİR. (Diyanet meali)
Allah ayetin ilk cümlesinde, dinde zorlama neden yoktur diyor olabilir, önce bu konu üzerinde duralım ve araştıralım. Gelin önce baskının ve zorlamanın psikoloji de insan üzerinde nasıl bir travma, olumsuz etki yarattığına bakalım. Allah neden dinde zorlama yoktur diyor, onu anlamaya çalışalım
“PSİKOLAOJİDE ZORLAMANIN, BASKININ BİLİNÇSEL ETKİLERİ.”
“BİLİM İNSANLARINA GÖRE, BASKICI BİR KİŞİLİĞE SAHİP OLABİLMENİN YOLU, KİŞİNİN KENDİ KENDİNİ ALDATMASINI MÜMKÜN KILACAK BİR ALGI, FARKINDALIK VE HASSASİYET AZLIĞINDAN GEÇİYOR. BAŞKALARI ÜZERİNDE BASKI KURMAYA ÇALIŞAN KİŞİLERDEN, YALNIZCA KÜÇÜK BİR KISMININ, BAŞKALARINI BASKILARKEN VE AŞAĞILARKEN YAPTIKLARININ FARKINDA OLMADIĞININ İSE ALTI ÇİZİLİYOR. BU KİŞİLERİN BASKICI YÖNTEMLERİNİ SÜRDÜRMELERİ İÇİNSE, DURUMUN GERÇEKLERİNİ İNKÂR EDEBİLMELERİNİ VE VİCDANLARINI RAHATLATABİLMELERİNİ MÜMKÜN KILAN, KENDİ GÖRÜŞLERİ YÖNÜNDE YALAN BİR GERÇEKLİK ÜRETMELERİ GEREKİYOR.”
Allah’ın dinde zorlama yoktur emrinin amacını, nedenlerini anlamak istemediğimiz için, ne yazık ki bizler kendimizi nefsimizi avutacak, Allah’ın ayetlerini kendi inançlarımıza uyduracak deliller, kanıtlar yaratarak, ALLAH’IN DİNİNİ YAŞIYOR GİBİ YAPIYORUZ. İnancında zorlanan, aklını devre dışı bırakması gerekir. Allah’ta aklını kullanmayanları, pislik içinde bırakırım diyor. Demek ki zorla değil akılla, düşünerek Kur’an’a Allah'a iman etmeliyiz. Çünkü düşünmeden iman yüzeyde kalır, KAPLERİMİZE YERLEŞMEZ. Sanırım Allah’ın dinde zorlama yoktur, sakın dinde bölünenler gibi olup kendinize VELİLER, GAVSLAR edinip onların ardı sıra gitmeyin uyarılarını dikkate almayıp, veliler edinenlerin baskıcı din öğretileri ile İslam’ı yaşadığımızın sonuçlarının nedenlerini, şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Peki, bu konuda edindikleri veli, gavs adını verdikleri kişiler, nasıl bir baskı yapıyor olabilirler. Sen Kur’an’ı anlayamazsın onu veli âlim olanlar anlar, senin ilmin ne ki Kur’an’ı anlayacaksın, sakın kendi başına anlayıp İslam’ı yaşamaya kalkma, dinden çıkar cehennemlik olursun demek KORKUTMAKTIR, ZORLAMAKTIR, BASKIDIR.
İslam toplumuna mezheplerin, cemaatlerin ve tarikatların yaptığı bu baskı neticesinde, iman ettiğini söyleyen bir Müslüman Kur’an ile buluşamadığı için, Kur’an’da Allah ne emrediyor onu da bilemiyor. Demek ki iman zorla değil, akılla düşünerek yaşanmalıymış. Allah’ın dinde zorlama yoktur demesinin asıl amacı, BU DÜNYAYA İMTİHAN İÇİN GELDİĞİMİZ GERÇEĞİNDENDİR. Zorlamayla imtihan olur mu? Birilerinden koya çekerek imtihan olanın sonu ne olursa, birilerine tabi olarak sorgusuzca imanını yaşayanında sonu aynı olacaktır. Allah yemin ederek, Kur’an’ı kolaylaştırdığını söylüyor ve Zuhruf 44. Ayetinde de, bizleri kolaylaştırdı Kur’an’dan hesaba çekeceğini bildiriyorsa, BİZLER BU DÜNYADA ASLA HİÇ KİMSENİN ZORLAMASININ, DAYATMASININ ETKİSİNDE KALMADAN, ALLAH’IN UYARDIĞI GİBİ VELİLER, GAVSLAR EDİNMEDEN, YALNIZ ALLAH’I VELİ EDİNEREK, İMTİHANIMIZI BİZZAT KUR’AN’DAN BİR ÖĞRENCİ MİSALİ ÇALIŞARAK VERMELİYİZ. Bunu yaparsak imanımızdan emin oluruz, yapmazsak asla emin olamadan emanetimizi teslim ederek, Allah'ın huzuruna gideriz.
Psikologların tespitinde olduğu gibi zorlamanın ve baskının bilinç sel etkisinde yaşanan acı gerçeği, ne yazık ki bizler günümüzde yaşıyoruz. Zorla ve baskıyla yani Allah’ın kitabından uzak edindiğimiz Veli dediğimiz kişilerin anlatımları ile bir din yaşıyorsak, bu din Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı din olması asla mümkün olmayacaktır. Olmadığını da görüyoruz, çünkü Allah’ın HARAM YASAK DEMEDİĞİ ÖYLE ŞEYLERE HARAM VE GÜNAH YASAK DİYORUZ Kİ, ADETA SAĞA BAKMA GÜNAH, SOLA BAKMA GÜNAH HALİNE DÖNÜŞTÜRDÜK İNANCIMIZI. Yani Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, ellerimizle zorlaştırdık.
Dinini Allah’ın kitabından öğrenmeyip, baskıcı guruplardan öğrenen kardeşlerimiz, Kur’an gerçekleri ile karşı karşıya geldiklerinde, baskının zorlamanın etkisiyle kendisini adeta aldatacak sahte deliller kanıtlar yaratarak, Allah’ın ayetleri ile oynayıp anlamlarını değiştirebiliyorlar. ÇÜNKÜ KUR’AN GERÇEKLERİNİN FARKINDALIĞINI, KENDİSİNDE YARATAMADIĞINDAN, KUR’AN KONUSUNDA HASSAS DA OLAMIYORLAR. Çok daha ilginci, böyle kişilerde sinir kat sayısı çok yüksek oluyor. Kendisi gibi inanmayanlara, ağıza alınmayacak hakaretleri rahatlıkla yapabiliyorlar. Demek ki zorlama ve baskıyla iman sinir sistemini de bozuyor. Karşısındaki kişileri de, kendi yanlış inançları konusunda baskılamaya çalışıyorlar. Bu kişileri Kur’an ayetleri ile uyarmak bile kar etmiyor. Çünkü baskı ve zorlamayla yaratılan bir inanç, GERÇEKLERİ GÖRMEMİZİ ENGELLİYOR. Allah’ın uyardığı gibi gözlerimizi perdeliyor, kulak ve kalbimizi adeta mühürlüyor. Bu hataları yapanlar sürekli kendi vicdanlarını rahatlatabilmeleri için, KENDİ BATIL GÖRÜŞLERİ YÖNÜNDE YALAN BİR GERÇEKLİK YARATMALARI, ONLARIN VİCDANLARINI RAHATLATIYOR, ama Allah’ın dininden çok uzaklaştıklarını da fark etmelerini engelliyor.
Kur’an onun için dinde zorlama yoktur diyor, çünkü Allah kuluna verdiği akıl ve özgür muhakeme gücüyle, Kur’an’ı bizzat kulunun düşünerek anlayacağını biliyor. Ayetin devamında ise bunu açıklıyor ve DOĞRULUK HAK OLAN GERÇEKLER BATILDAN, SAPKIN İNANÇLARDAN İYİCE APAÇIK AYRILMIŞTIR diyerek, Tağutun peşini bırakmamızı emrediyor. DEMEK Kİ HAK OLAN KUR’AN’IN DIŞINA ÇIKAN HERKES, ALLAH’A GÖRE SAPIKLIK YOLUNA YÖNELMİŞ OLUYOR. APAÇIK AYETTE ALLAH’A, YANİ KUR’AN’A İNANMAMIZI İSTİYOR. ONUN SINIRINI AŞANLARADA SAPMIŞLAR DİYOR. Peki, tağut kim ya da ne? Sınırı aşan ya da Allah’ın hükümlerinin sınırının dışına çıkartan anlamında. Bir başka şekilde söylemek gerekirse Tağut, Allah’ın koyduğu hükümler dışında edindiğimiz velilerin, gavsların koyduğu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümlerin önüne koyulan her şey demektir. Örneğin beşeri rivayetler ya da bahsedilen kişiler olmasaydı, sizler Kur’an’ı anlayamazsınız, Kur’an kapalı kalırdı diyorlarsa, bunlar tağuttur onlardan uzak durmak gerekir. Bu kişiler Allah’ın kitabının önüne, kendi kitaplarını koyanlardır. Allah kuluna yetmeyip haşa açıklayamadı da, onlar mı açıkladı Kuran’ı, bunu da mı düşünemiyoruz. DÜŞÜNEMİYORUZ ÇÜNKÜ İNANCIMIZ BASKI ALTINDA, HATTA KİLİT ALTINDA DİYEBİLİRİZ.
Demek ki Allah böyle kişilere sakın inanmayın, onların ardı sıra gitmeyin diye uyarıyor. Peki, nereye yönlendiriyor bizleri? KİM ALLAH’A İNANIRSA, KOPMAK BİLMEYEN BİR KULBA YAPIŞMIŞ DEMEKTİR DİYOR. Peki, Allah’a inanmak ne demek? Elbette bunu da birçok ayetinde açıklıyor ve bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği, YALNIZ ALLAH’IN İPİ KUR’AN’A SARILMAMIZI EMREDİYOR. Buradan da anlıyoruz ki Allah dinde zorlama yoktur, hak ile batıl birbirinden ayrılmıştır diyor. Kim Allah’a ve onun kitabına yapışarak, bu dünyadaki imtihanını gönül rızası ve aklı ile imtihanını verirse, kendi faydasınadır diyerek uyarıyor.
Dilerim hiçbir beşeri baskı altında kalmadan, kendi özgür iradesi ile bu dünyada Kur’an’ı dikkatle okuyup, üzerinde düşünerek kendi imtihanını özgürce veren, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/