RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENİ UYGULAMADIKÇA HİÇ BİR ŞEY DEĞİLSİNİZ. MAİDE SURESİ 65.
Bu makalemin konusu, Maide suresi 65. ayette geçen, “Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır” sözüyle Allah, neyi ve kimleri kast ediyor, gelin birlikte ayet üzerinde düşünerek anlamaya çalışalım.
Maide 65: De ki: "Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENİ TAM UYGULAMADIKÇA HİÇBİR ŞEY DEĞİLSİNİZ."Rabbinden sana indirilen, ONLARDAN BİRÇOĞUNUN KÜFÜR VE AZGINLIĞINI ELBETTE ARTIRACAKTIR. Küfre batan topluluk için tasalanma artık. (Yaşar Nuri Öztürk meali)
Allah elçisine, katından indirilen kitaplara iman ettiğini söyleyen, Ehlikitap toplumuna bakın ne diyor. Sizlere indirdiğim kitabı tam olarak, eksiksiz uygulamadıkça, hayatınıza geçirmedikçe, benim nazarımda hiç bir şey değilsiniz, yani sizlerde iman etmeyen kâfirlerden, inkârcılardan farkınız yoktur diyor. Allah bu uyarıyı çok açık bir şekilde yapmış. Ayette uyarı devam ediyor ve diyor ki, “RABBİNDEN SANA İNDİRİLEN KUR’AN, ONLARDAN BİRÇOĞUNUN KÜFÜR VE AZGINLIĞINI ELBETTE ARTIRACAKTIR.” Bir an şöyle düşünebilirsiniz, Kur’an insanın küfür ve azgınlığını nasıl artırır, Kur’an doğru yola bizleri iletmek için gönderilmiştir, diye düşünebilirsiniz.
Ama burada, çok önemli bir uyarı ve ikaz var. Elbette gönülden iman etmek isteyenin Kur’an, gönül gözünü açar ve bizlere yol gösterir. Peki, kimlerin azgınlığını artırıyor olabilir? Allah ın kitabında apaçık hükümler olduğu halde bu ayetleri, uyarıları inatla görmezden gelip, üstünü örtüp, batılın ve hurafenin takipçisi olanların Allah, sapkınlıklarını artıracağını, söylüyor. ÇÜNKÜ ALLAH IN SÖZÜNE DEĞİL, RİVAYETLERİN, BATILIN, EDİNDİKLERİ VELİ, ULEMA DEDİKLERİ KİŞİLERİN SÖZLERİNE İNANMALARINDAN DOLAYI, ALLAH ONLARI CEZALANDIRIYOR.
Allah Kur’an da, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakın dediği halde, inatla düşünmeden, aklını kullanmadan ısrarcı bir şekilde hala Allah ın yanında, yaratılmış kişileri de şefaatçi ediniyorsa bir insan, asla Allah ın gerçeklerini fark edemeyeceğini, bu kişilerin azgınlıklarının artacağını bildiriyor. Örnekleri çoğaltalım. Allah biz Kur’an da her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle açıkladık, eksik bırakmadık, bu kitabı sizler için yemin olsun ki kolaylaştırdık. Sakın velilerin ardına düşmeyin, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız Allah tır dediği halde, birileri hala inatla bu apaçık ayetlerden sonra, Kur’an da her bilgi yoktur, Kur’an ı herkes aklıyla anlayamaz, veli insanlar anlar diyorsa, Allah ın ayetlerinin tam tersini yapanların Kur’an, azgınlığını artıracağını söylüyor. Çünkü Allah ın sözünü dinlemeyip, rivayetlerin emin olamayacağımız sözlerinin ardına düşeni, Allah cezalandıracaktır. KUR’AN A MUHALİF DAVRANIN CEZASI, SAPKINLIKTIR, YOLDAN SAPMAKTIR.
Bazı kişiler bu ayet ve benzeri yüzlerce ayetin, bugün biz Müslümanlara hitap etmediğini, o günkü cahiliye toplumuna hitap ettiğini söyleyerek, her nedense bu uyarılardan, üstüne alınmayanlar var. Unutmayalım Kur’an ın tamamı, yoldan sapmış cahiliye topluma indirildi. Allah verdiği örneklerle bizleri uyarıyor ve diyor ki; EY KULLARIM, GEÇMİŞ TOPLUMLARIN YAPTIĞI YANLIŞLARA SİZLERDE DÜŞEREK YOLDAN SAPMAYIN. BENİM SİZLERE YOL GÖSTERİCİ OLARAK GÖNDERDİĞİM KUR’AN IN SINIRLARINI AŞARAK, BATILIN VE HURAFENİN TAKİPÇİSİ SAKIN OLMAYIN DİYOR.
Ayette dikkat çeken bir cümle var. “Rabbinden sana indirilen, ONLARDAN BİRÇOĞUNUN KÜFÜR VE AZGINLIĞINI ELBETTE AZDIRACAKTIR.” Dikkat ettiyseniz hepsinden bahsetmiyor, birçoğu diyor. Demek ki azınlık bir gurup var aralarında, Allah ın katından indirilen gerçekleri fark edip, yaptıkları yanlıştan dönebilecek insanların olduğunu da anlıyoruz ayetten. Buradan da şunu anlıyoruz; Her insan, kendi nefsi ve aklıyla her an mücadele içindedir. Birçok ayette Allah ın yaptığı uyarıda olduğu gibi, eğer aklını kullanmayıp, nefsinin etkisiyle kolayına ve menfaatine geleni seçerek inancını yaşayan insanların, Allah gözlerine perde çekip, gönüllerini mühürleyerek, Kur’an ın ışığından faydalanmalarını engellemiş olduğu anlaşılıyor. Gerçekleri göremeyenlerinde, elbette azgınlığı artacaktır. YOKSA ALLAH AZDIRMIYOR, ONLARA YOL GÖSTERİCİ OLMAYINCA, KENDİ AZGINLIKLARINI BİZZAT KENDİLERİ ARTIRIYORLAR.
Kur’an dan faydalanabilmenin ilk ve en önemli şartının da, aklını kullanmak ve menfaatin peşi sıra değil, Allah ın emirlerinin ardından gitmek olduğunu, bu ayetten çok daha açık anlıyoruz. Hatırlayınız Allah aklını kullanmayanlara ne yaparım diyordu?
Yunus 100: Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, AKLINI KULLANMAYANLARA KÖTÜ BİR AZAP VERİR. (Diyanet eski meali)
Bu ayetten de anlıyoruz ki, imtihanımız Allah ın verdiği akıl ve Kur’an ile yaşanır. Asla araya farklı kaynaklar, sözler giremez. Kur’an dan başka kaynaklar arayanlara Allah, Ali İmran 103. ayetinde ne diyordu hatırlayalım.”HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN” Bizler cahiliye toplumunun yaptığı yanlışı ne yazık ki yapıyoruz ve Allah ın gönderdiği kitaplardan uzaklaşan toplumlar gibi, bizlerde Kur’an ı yeterli görmeyip, hatta onu herkes anlayamaz diyerek, ne yazık ki terk ettik. Okuduğumuz kitaplar ise beşerin yazdığı, emin olamayacağımız sözler, hükümler, kurallar yani Allah ın şeriatı değil, beşerin yarattığı şeriatı yaşıyoruz. Yani bizler cahiliye toplumunun yaptığı gibi, Allah ın indirdiği kitabı, yani Kur’an ı terk ettik. Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bir örnek ayet daha vermek istiyorum.
Maide 66: Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve KENDİLERİNE İNDİRİLMİŞ OLANI GEREKTİĞİ ŞEKİLDE UYGULASALARDI, elbette ki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı. İÇLERİNDE ORTA YOLU İZLEYEN BİR TOPLULUK VAR. AMA ONLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN YAPMAKTA OLDUĞU NE KADAR DA KÖTÜ!(Yaşar Nuri Öztürk meali)
Sanırım konumuz, çok daha iyi anlaşılmıştır bu ayetle. Allah daha önceki Ehli kitabın yanlışlarından bizlere örnek veriyor, ders alalım diye ve diyor ki; “KENDİLERİNE İNDİRİLMİŞ OLANI GEREKTİĞİ ŞEKİLDE UYGULASALARDI.” Demek ki uygulamamışlar. Peki, ne yapmışlardı, Allah nasıl örnekler veriyordu bu konuda? Allah ın gönderdiği kitapları yeterli görmeyip, atalarından kendilerine intikal eden, ama Allah ın kitabında hiç bahsedilmeyen konuları da, dinin ana unsuru yapıp, bunlarda Allah katındandır dedikleri için, yoldan saptıkları örnekleri veriliyor Kur’an da.
Ehli kitap eğer, yalnız bizim indirdiğimize uymuş olsaydı, onları bu dünyada ödüllendirirdik, huzurlu bir yaşam verirdik diyor Allah. Onların içinde orta yolu izleyen, yani yalnız Allah ın indirdiğine uyan, azınlık bir gurup vardır diyor. Genel çoğunluğunun ise sapkınlık içinde olduklarının açıklamasını yapıyor.
Bu ayetlerden, uyarılardan sonra, isterseniz bizler bu ayetlerden, nasıl kıssadan hisse almalıyız ona bakalım. Kendimize lütfen soralım, bizler yalnız Allah ın indirdiği Kur’an a mı inanıyoruz, yoksa…..? Evet, yoksa Kur’an da her bilgi yoktur, özet bilgiler vardır. Rivayet hadisler ve beşeri fıkıh olmasaydı, Kur’an kapalı kalır anlayamazdık mı diyoruz? Bu sorunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Ama Allah, günümüz Müslüman toplumlarının, içler acısı yaşamlarıyla bu sorunun cevabını, aslında bizlere veriyor.
Değerli din kardeşlerim, gelin hurafeden, batıldan uzak, YALNIZ ALLAH IN İPİNE SARILALIM. Cahiliye toplumunun yanlışlarını, tekrar etmeyelim. Hesap günü pişman oluruz. Unutmayalım, Allah ın elçisi yalnız Kur’an a uymuş ve ümmetine yalnız Kur’an ile hükmetmiştir. Bunun birçok örneğini Kur’an da görüyoruz. Bu gerçekleri lütfen göz ardı etmeyelim, vakit geçiyor, bizlere çok uzun gibi gelen o yaşam, belki de bizler için sona ermek üzeredir, unutmayalım.
Ankebut 18: “Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. PEYGAMBERE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Diyanet meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK