KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
NEREDE YANLIŞ YAPIYORUZ.
Cuma hutbesinde vaiz, cemaate seslenerek, nerede gençlik, neden aramızda yok diye sitemde bulundu. Devamında da nerede yanlış yapıyoruz da, bu gençlik bu toplumun arasında yok diye de ekledi. Gerçektende nerede yanlış yapıyoruz da dinamik, akıllı, özgür sorgulayıp düşünebilen gençliği camilerde göremiyoruz? Evet, nerede yanlış yapıldı da, camilerden din konuşulan topluluklardan gençlik uzaklaştı. Aslında bu soruyu kendilerine sormaları gerekenler, topluma dini anlatan, gerek din görevlileri, gerekse kendilerini bu konuda yetkili görenler olmalı. Demek ki çok büyük yanlışlarımız var, demeleri gerek miyor mu?
 
Bu sözleri neden söylediğime gelince. Din konusunda herhangi bir konuda konuşmaya, yazmaya kalkanları, bugüne kadar hep susturdular ve dediler ki, DİNİ DE ANLATMAYI BİZE BIRAKIN, BU BİZİM İŞİMİZDİR. İşte böylece bu sözleri söyleyenler, İslam dininde de ruhban sınıfını yarattılar, ama sorsanız İslam da ruhban sınıfı yoktur derler. Bizler bu çelişkiler içinde, İslam ı hep birilerinden öğrendik. Hem de öyle güvendik ki onlara, elimizdeki Kur’an a bakma gereği bile duymadık. BU BİLGİLERİN BİZLER ÜZERİNDE, NE DENLİ ÖN YARGILAR OLUŞTURDUĞUNU DA FARK EDEMEDİK. Biraz düşünen, Kur’an a hele bir bakalım, Allah ne diyor diyenler içinde, önlem elbette alındı. HERKES KUR’AN I ANLAYAMAZ, SENİN İLMİN NE Kİ KUR’AN I ANLAYASIN, sözleri ile toplum korkutuldu, ürkütüldü.
 
Değerli din kardeşlerim, eğer bugün camilerde, mescitlerde gençlik yoksa, bunun suçlusu dini korku dini hale getiren ve Kur’an ı anlamayı-anlatmayı kendilerine has bir görev zanneden, Müslüman ruhban sınıfında aramalıyız. İnsanoğlu çocukluk, gençlik ve yetişkinlik evrelerinde, çok farklı duygular içindedir. Çocuk bazı konularda yönlendirilmeye muhtaçtır. Çünkü çevresiyle, olup bitenlerle tam diyalog kuramadığı için araştırmaya, öğrenmeye meraklı olduğu dönemdir. 
 
Bir çocuğu doğru bir eğitimden geçirirde, kişilik sahibi olarak büyütürseniz, onu asla yanlışa yönlendiremezsiniz. ÇOCUK SORGULAMASINI MUTLAKA ÖĞRENMELİ, ÖN YARGILARLA ETKİ ALTINA ALINMAMALIDIR. Eğer din eğitimini, doğru kaynaklardan almışsa, büyüdüğünde aldığı dini bilgileri sorgulayacaktır. Onun için çocukluk dönemi çok önemlidir. Sorgulama çağı geldiğinde, sorguladığı inancı, eğer akla ve mantığa ters düşüyorsa, o çocuğu camilere getiremezsiniz. Hele hele İslam akıl dini değildir dediyseniz, bu gençlik artık sizin kontrolünüzden çıkmış demektir.
 
Genç ve dinamik insan, düşünür ve sorgular. İnsan olmanın, en önemli özelliği düşünmesi ve sorgulamasıdır. Bizleri hayvanlardan ayıran özelliğimiz düşünme ve sorgulamamızdır. Eğer bunu yapmıyorsak, onlardan farkımız olmaz. Eğer gençlere öğretilenleri, sen sorgulayamazsın, düşünerek aklınla sen Kur’an ı anlayamazsın derseniz, aklı başında düşünen gençleri yanınızda görmenizde mümkün olmayacaktır. Hâlbuki Allah birçok ayetinde düşünerek, sorgulayarak iman etmemizi ister. ÇÜNKÜ DÜŞÜNEN, SORGULAYAN İNSAN, ASLA ALDATILAMAZ. Ayrıca düşünerek hareket eden bir insan, yaptıklarından da emin olur. Yüzlerce yıldır İslam dini, rivayet ve sanı bilgilerle yaşandı. İşin kötüsü bunları da, Allah katından zannettik. Öyle bir din yarattık ki kendimize bölünmüş, parçalanmış ve birbirine düşman olmuş bir İslam toplumu oluşturduk. 
 
Kimse Allah ın ayetlerinden bahsetmiyor bile artık. Varsa yoksa toplumun arasında dolaşan, rivayet ve sanı sözler. İşin daha da kötüsü rivayet hadislerin, bir kısım insanlar tarafından, Kur’an gibi VAHİY olduğuna inanılmasıdır. Bir başka deyişle, Kur’a ile eş değer ilan edilmiş sorgulamadan, Kur’an ın onayını almadan yaşanır olmuş. Birçoğumuz düşünmeden iman etmekle, Allah a ve peygamberimize iftira ettiğimizin farkında bile değiliz.
 
Genç nesli, İslam ın içine çekmek istiyorsak, önce İslam ı batıl ve sanıdan temizlememiz, kurtarmamız gerekir ve dinimizi Kur’an merkezli yaşamalıyız. Çünkü peygamberimizde böyle yaşamıştı. Kur’an akıl ve mantığın onaylamadığı hiçbir şeyi onaylamaz, kabul etmez. Aklın ve mantığın söylediği bir şeye de, Kur’an karşı çıkmaz. Lütfen bunu unutmayalım.
 
Eğer gençliği camilerde, mescitlerde görmek istiyorsak, yapılan yanlışın önce farkına bizler varmalıyız. Onu giyme günah, bunu yeme günah, onu söyleme günah demek yerine, ALLAH IN SINIRLARINI KUR’AN DAN ONLARA ÖĞRETMELİYİZ. Allah ın koyduğu sınırları bizler kendi nefislerimizde genişletip, dini kendi vicdanlarımızda zorlaştırarak farklılaştırıyorsak, bu din Allah ın dini olmaktan çıkmış, beşerin dini olmuş demektir. 
 
Allah KAMER suresinde birçok kez, yemin ederek öğüt ve ibret almamız için KUR’AN ı kolaylaştırdığını söyler. Acaba aynı surede birçok kez, bu sözleri neden tekrar eder sizce? İşte bu tekrarın asıl amacını anlamış olsaydık, bugün İslam toplumu kadını, erkeği, genciyle hep birlikte kenetlenmiş camilerde, mescitlerde hep birlikte tek yumruk olurduk. 
 
Günümüz gençliğinin bir kısmını, Kur’an gerçeklerinin arayışı içinde olduğunu görmek, bana mutluluk veriyor. ÇOCUKLUK EVRESİNDE, DİNİ İNANCI BASKI ALTINA ALINAN GENÇLERE DE, DAHA SONRA KUR’AN IN GERÇEKLERİNİ ANLATMAK ÇOK ZOR OLUYOR. Elbette bir kısım gençlikte var ki, yoldan sapmış, nefretle büyümüş, büyütülmüş. Onları da dışlamadan, ötekileştirmeden onlara yaklaşmalıyız. Günümüzde bu yapılmadığı için, dine düşman bir nesil oluşmasına zemin hazırladık. Bunun suçunu o gençlikte aramak yerine, bizler kendimizde aramalıyız. NE VERDİK Kİ, NE İSTEYELİM.
 
Tüm bu acı gerçeklerin elbette mimarları, bugün İslam ı topluma anlattıklarını zannedenlerin eserleridir. Allah hakka batıl karıştırmayın, Kur’an ın ipine sarılın, Kur’an ın sınırlarını aşmayın dedikçe, bizler yüzlerce yıldır bunun tersini yaptık ve imanımızı yanlış bilgiler ışığında yaşadık. ELBETTE BÖYLE BİR İNANCIN İÇİNDE, DÜŞÜNEN, AKLIYLA SORGULAYAN GENÇ NESLİ BULMAMIZ ÇOK ZOR.
 
Bizler genci, yaşlısı hep birlikte tek yumruk olmak istiyorsak her konuda, önce batıldan, sanıdan inancımızı temizlemeliyiz. Dinde sakın bölünmeyin diyen Rabbimize kulak verip, farklı inançlarımızı bir kenara bırakıp, KUR’AN IN ÇEVRESİNDE BİRLEŞMELİYİZ. Çünkü Yaradan, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum demiyor muydu? TEK BİR KİTAPTA BULUŞAMIYORSAK, TEK BİR İNANAÇ ASLA YARATAMAYIZ.
 
Dilerim bu gerçeklerin farkında oluruz. İslam ı hurafe ve batıldan kurtaramadığımız sürece, camilerde, mescitlerde asla gençleri göremeyiz. Gençliğine yatırım yapmayan nesiller, sonucuna katlanmak zorundadır.
 
Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK
 


Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.